Bakır, kulübün resmi internet sitesinde yaptığı açıklamada, “Ey MHK, bizden ne bekliyorsunuz, ne yapmamızı arzularsınız? Racon kesmekle mi övünüyorsunuz? Hangi hesapların faturasını Çaykur Rizespor camiasına kesmeye çalışıyorsunuz? Psikolojik dayanıklılığımızı mı test ediyorsunuz? Bizler sahada mücadele etmeye çalışırken, sizler sabrımızla mı oynuyorsunuz? Rizespor camiasının umutlarını yok etmeyin.” ifadelerini kullandı.
Trendyol Süper Lig'in açılış haftasından itibaren sahada kalmak ve oyunlarıyla var olmak için çaba gösterdiklerini belirten Bakır, şu sözleri aktardı:
“Bizler ligde kalma mücadelesi verirken, bazı kararlardan dolayı duyduğumuz acı ve bunun devam etmesi bardağı taşırma noktasına getirmiştir. Verilen ve verilmeyen tartışmalı kararlar artık içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Sezon başından bu yana varını yoğunu ortaya koyan futbolcularımızın direnci maalesef dijital müdahalelerin yetersizliği ile zayıflatılmakta veya zayıflatılmaya çalışılmaktadır.”
Trabzonspor ile oynadıkları karşılaşmadaki pozisyonlar hakkında konuşan Bakır, “Oynadığımız Trabzonspor maçının 30. dakikasında Hojer'e yapılan net bir penaltı pozisyonu herkes tarafından VAR ile ortak olarak değerlendirilmiştir, ancak maç yöneticilerinin tutumu futbolun doğal akışına ters düşmüştür. Sahada futbol oynama hevesiyle mücadele eden oyuncularımızın azmi, oyunun akışına uymayacak şekilde durdurulmuştur. Rakip oyuncuların zamana oynadığı durumlarda kart uygulanmaması ve maçın sonuna eklenen süre hepimizi şaşırtmıştır.” dedi.
Bakır, takımlarının saha içindeki mücadelesinin gereksiz düdüklerle engellenmeye çalışıldığını vurgulayarak, “Futbolun temel değerleri arasında yer alan eşitlik ilkesinin saha içinde her takım için aynı şekilde uygulanmasını, futbolcular dışındaki tüm paydaşların top çevirmeyi bırakmalarını talep ediyoruz. Futbol sahada oynanan bir oyundur, sahada kalmalıdır. VAR kurallarının yerine kimsenin kendi bakış açısını getirme yetkisi yoktur. Türkiye Merkez Hakem Kurulunu, spora zarar verecek hakem tutumları hakkında sorgulamaya, güven kaybını derinleşmeden gidermeye çağırıyoruz. Hiç kimse 'görmedim, duymadım, bilmiyorum' demesin. Vicdanı olan herkes, görüyor, duyuyor ve biliyor.” şeklinde konuştu.
