

AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay, 10 Şubat 2024 tarihinde bir dernekte gerçekleştirdiği seçim çalışması sırasında silahlı bir saldırıya maruz kaldı. Saldırı anında derneğin önünde gelen bir araçtan, aracın camlarından ve açılır tavanından ateş açıldı. Olayda 1 tam otomatik uzun namlulu silah ile 4 tabanca kullanıldığı belirlendi. Uzun namlulu silahtan çıkan kurşunlar, sokakta yürüyen Ebru Güneş D.’nin baş ve omuz kısmına isabet ederek ağır yaralanmasına neden oldu. Olay sonrasında yapılan polis çalışması çerçevesinde 61 şüpheli yakalandı. Hazırlanan iddianamede, örgüt liderleri için 131 yıla kadar, saldırıyı gerçekleştiren ve araçtaki tek yetişkin sanık olan Mazlum Doğan için ise 125 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer sanıklar için ise işledikleri suçlara göre çeşitli hapis cezaları önerildi.
Olayla ilgili ilk duruşma, Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda gerçekleştirildi. Duruşma salonunda tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasıyla başladı. Tutuklu sanık Ömerhan Çeken, savunmasında, “Ben olay tarihinde ablamın evindeydim. Bu olayla ilgili hiçbir bağlantım yok. Evdeyken arkadaşım Ozan beni aradı, sohbet ediyorduk. Kendisine Kırıklareli’ne gitmeyi önerdim, o da kabul etti. Serdest ile Azat, ablamın evinin oraya beni almaya geldi. Fakat yolda Azat’ın işi çıkınca arkadaşımla iletişime geçtim ve onu Çerkezköy’e davet ettim. Sonrasında evden operasyonla alındık. Evde yapılan aramada bulunan balistik yelek Ozan’a aittir. Evde bulunan 2 silahın birisi Serdest’e, diğeri de Ozan’a aittir. Benim olayla bir bağlantım yok. Örgüt yardımcılığı suçlamasını kabul etmiyorum.” dedi.
‘Silahları Görünce ‘Ben Bu Aracı Kullanmam’ Dedim’
Tutuklu sanık Yasin Kaya, savunmasında, “Olay günü evdeydim. Arkadaşım beni arayıp evine kahve içmeye davet etti. Ben de onun evine doğru gittim. Kısa bir süre sonra Barış beni arayıp, ‘Bir yere gideceğim, şoförlüğünü sen yapar mısın?’ dedi. Barış’ın ehliyeti yoktu. Araçla beni almak için geldi. Araçta Mazlum ve Ç.S. de vardı. Şoför koltuğuna oturdum ancak araçta silah görmedim. Araçtaki plakalar takılıydı. Söğütlüçeşme Mahallesi’ne doğru ilerlerken aracın arkasında 2 silah dikkatimi çekti. Nedenini sorduğumda Barış, hasımları olduğunu söyledi. Ben de, ‘Bu aracı kullanmam’ dedim. Bir iki dakika tartıştık ve ben araçtan indim.” dedi.
‘Onları Ele Vermemden Korktukları İçin Beni Göndermediler’
Silahlı saldırı sırasında araçtaki tek yetişkin sanık ve uzun namlulu silahı kullandığı belirlenen tutuklu sanık Mazlum Doğan, savunmasında, “Eminanç Kardeşler suç örgütünü tanımıyorum. Ömerhan Çeker’i mahalleden tanırım. Olay tarihinde eşimle kavga etmiştim. Dışarı çıkıp uyuşturucu içiyordum. Barış beni aracına davet etti. Aracın içindeki Ç.S. ile beraber oturuyordum. Sıcaklıktan bayıldım, silah sesiyle uyandım. ‘Ne oldu?’ diye sordum ve ‘Sus konuşma’ dediler. Gitmek istedim ancak beni ele vermemden korktukları için göndermediler. 3 gün boyunca bir evde kaldık, sonrasında dışarı çıktığımızda sivil polisler bize, ‘Gelin’ dediler.” ifadelerini kullandı.
‘Olaydan 1 Ay Önce Suçta Kullanılan Uzun Namlulu Silahı Gördüm’
Tutuklu sanık Uğur Yücel, savunmasında, “Evimin anahtarını zaman zaman yeğenime veriyordum. Olaydan 1 ay kadar önce evimin bodrumunda suçta kullanılan uzun namlulu silahı gördüm. Yeğenime sorduğumda silahın arkadaşı olduğunu söyledi. Yeğenim 2 hafta sonra hapse girince, silah benim evimde kaldı. Olay günü Yakup beni arayıp, ‘Benim silah sendeymiş’ dedi. Ben de, ‘Gelin alın. Benim başımı belaya sokmayın’ dedim.” şeklinde ifade verdi.
‘Silahı Polislere Teslim Ettim’
Tutuklu sanık Deniz Yücel, duruşmada, “Olayın olduğu gün evdeydim. Gündüz saat 14.00 civarı dışarıdan bir gürültü geldi. Yakup’un, ‘Ağabey bunu bırakın’ diye panikli bir sesi vardı. Yakup’un silah bıraktığını fark ettim. Akşam üzeri mahalleli arasında, ‘Derneği taramışlar’ diye bir söylenti vardı. Daha sonra eve döndüm. Sivil polisler benden Yakup’un silahını teslim etmemi istedi. Ben de, ‘Buyurun’ diyerek içeri davet ettim ve silahı teslim ettim.” dedi.
‘Beni Arayıp ‘Yolda Kaldım’ Deyince Gidip Aldım’
Tutuklu sanık Volkan Akar, savunmasında, “Olay günü eşimle evdeydik. Fırat ve nişanlısı bize geldi. Kahvaltı yaptık. Daha sonra eşimin ailesine gittik. Ailecek yemek yedik ve uyuduk. Ertesi gün saat 17.00 gibi evden ayrıldım ve arkadaşlarımla buluşmak için AVM’ye gittim. Serdest beni arayıp, ‘Beni 10 dakika bir yere bırakır mısın?’ dedi. Müsait olmadığım için reddettim ama akşam AVM’den ayrıldıktan sonra Serdest beni yeniden arayıp, ‘Beni alabilir misin? Yolda kaldım’ dedi. Bu nedenle onu almak için bulunduğu yere gittim.” şeklinde konuştu.
‘Sesten Şoka Girdim ve O Panikle Ben de Havaya Ateş Açtım’
18 yaşından küçük olan sanık Ç.S., savunmasında, “Olay günü saat 16.00 civarında Barış beni aradı. Benim hasmım olan Polat’ı ve Bilal’i gördüğünü söyledi. Sonra benimle, ‘Sen erkek misin?’ diye dalga geçti. Daha sonra beni araçla gelip aldı. Araçta maskeli birisi vardı. Barış’ın önünde uzun namlulu bir silah vardı. Barış bana, ‘Al. Bu sende kalsın’ diyerek bir silah verdi. Olay yerinde sesten şoka girdim ve o panikle ben de havaya ateş açtım.” dedi.
‘Ağabeyimi Vurmakla Tehdit Ettiği İçin Suçu Mazlum’a Attım’
Tutuklu sanık Serhat Tunç, savunmasında, “Benim Tayfur ve Polat ile kişisel husumetim vardı. Olay günü otoparkta oturuyordum. Yakup beni arayıp, Tayfur ve Polat’ın olay yerinde olduğunu söyledi. Ben de, ‘Geliyorum hemen’ dedim ve olay yerine gittim. O sırada Yakup keleş almak için evine gitti. Yakup, bu silahı Barış’a verdi ve araçta Barış, Ç.S., ben ve Mazlum vardı. Olay yerine gittiğimizde Barış keleşle ateş etmeye başladı. Barış, Mazlum’u ve bizi tehdit etti. Eğer ifademde suçu Mazlum’un üzerine atmazsam, ağabeyimi vuracağını söyledi. Bu yüzden ilk ifademde suçu Mazlum’a attım.” ifadelerini kullandı.
Duruşma Yarına Ertelendi
Mahkeme heyeti, sanıkların dinlenmesine devam edilmek üzere duruşmayı yarın saat 09.00’a erteledi.