Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Rusya Enerji Haftası kapsamında başkent Moskova'da çeşitli temaslarda bulunuyor. Burada “Nükleer Enerji: İklimi Koruyan, Ulusları Buluşturan, İnsanlığa Yön Veren Güç” konulu bir panelde konuşan Bayraktar, Türkiye'nin elektrik talebinin 30 yıl içinde üç katına çıkacağını belirtti. “Bugün yıllık tüketim 350 teravatsaat ve 2055'te bu rakam bin teravatsaatin üzerine çıkacak” dedi.
“Tüm Kaynakları Kapsayan Bir Enerji Politikası Geliştiriyoruz”
Artan talebi karşılamak amacıyla enerji arzının çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Tüm kaynakları kapsayan bir enerji politikası üzerinde çalışıyoruz. Ancak burada iklim hedefimizi de unutmamalıyız. Türkiye, 2053 yılında karbon nötr bir ekonomi haline gelecek. Bu süreçte petrol, doğal gaz ve yerli kömür belirli bir süre daha gerekli olacak. Uzun vadede ise, yenilenebilir enerji bu dönüşümün merkezinde yer alacak” şeklinde konuştu.
“Nükleer Enerji Kesintisiz Üretim Sağlayan ve Emisyonsuz Bir Kaynak”
Bakan Bayraktar, nükleer enerjinin Türkiye'nin enerji stratejisinde temiz ve sürdürülebilir bir baz yük olarak önemli bir rol oynadığını ifade etti. “Nükleer enerji, kesintisiz üretim sağlayabilen ve emisyonsuz bir kaynak. Bu nedenle hedefimiz oldukça iddialı, 2050 yılına kadar 20 gigavatlık nükleer kurulu güç oluşturmayı planlıyoruz” dedi. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde, dört reaktörün inşasına devam edildiğini belirten Bayraktar, ayrıca Sinop ve Trakya'da sekiz yeni büyük ölçekli reaktör planladıklarını, en az beş gigavatlık küçük modüler reaktör (SMR) hedeflediklerini de sözlerine ekledi.
Bayraktar, Rosatom'un Türkiye'nin nükleer enerji hedeflerine verdiği desteği belirterek, bu yatırımlar sayesinde ülkenin 2050'li yıllarda elektrik ihtiyacının en az yüzde 15'inin nükleerden karşılanabileceğini, bunun da arz güvenliği, sürdürülebilirlik ve rekabetçilik açısından son derece önemli olduğunu ifade etti.
Akkuyu santrali ile birlikte sanayi tesislerinin nükleer standartlara uyum sağladığını dile getiren Bayraktar, “Bugün Akkuyu'daki yerlileşme oranı yüzde 50'nin üzerine çıktı. Bu deneyim, Türkiye'nin ikinci ve üçüncü nükleer projelerini hayata geçirmesini kolaylaştıracak. Ayrıca Mısır ve Macaristan gibi ülkelerdeki projelere de Türk şirketlerinin katılımını artıracak” dedi.
“Yüzlerce Genç Artık Neden Nükleer Enerjiye İhtiyacımızı Anlatan Birer Elçi Oldu”
Bayraktar, nükleer hedeflerin gerçekleştirilmesinde yatırımların yanı sıra nitelikli insan kaynağının da önemli olduğunun altını çizerek, “Bu doğrultuda pek çok genç ve yetenekli öğrencimizi Rusya'ya gönderdik. Eğitimlerini tamamlayan bu gençler, Akkuyu'da çalışmaya başladı. Yüzlerce genç artık neden nükleer enerjiye ihtiyaç duyduğumuzu anlatan birer elçi oldu” şeklinde konuştu.
Özellikle Rosatom ile yürütülen ortaklığın stratejik önemine değinen Bayraktar, “Bu iş birliği bizi 22. yüzyıla taşıyacak. Nükleer santrallerin 60 yıllık ömrü söz konusu, üzerine 20 yıl daha eklenirse, bu teknoloji bizi gelecek yüzyıla taşıyacak. Umarım o geleceğe daha güçlü ve sürdürülebilir bir enerji vizyonuyla varırız” dedi.
“Belki Rosatom ile Birlikte Başka Bir Araştırma Reaktörü de İnşa Edebiliriz”
Bayraktar, nükleer enerjinin yalnızca elektrik üretiminde değil, farklı sektörlere de değer kattığını vurguladı. “Araştırma reaktörlerimizi yeniden aktif hale getirmek istiyoruz. Belki Rosatom ile birlikte başka bir araştırma reaktörü de inşa edebiliriz. Tüm bunlar, inovasyon ve teknoloji açısından gelişmemizi destekleyecek” ifadelerini kullandı.
İkili Temaslar
Bakan Bayraktar, Moskova'da birçok üst düzey isimle görüştü. Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Novak, Vietnam Başbakan Yardımcısı Bui Thanh Son, Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz Bin Salman Al Saud'un yanı sıra Gazprom Başkanı Aleksey Miller ve Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev ile bir araya gelen Bayraktar, enerji ve madencilik alanlarındaki iş birliği imkanlarını değerlendirdi.
DOLAR
EURO
İNG. STERLİNİ
İSV. FRANGI
KAN. DOLARI
ÇEYREK ALTIN
BITCOIN