

Türk Mutfağı Haftası sebebiyle Kapadokya Üniversitesi Fabrika Yerleşkesi’nde düzenlenen “Anadoludakiler Kapadokya Pazarı” etkinliğine büyük bir katılım gerçekleşti.
Programa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Nevşehir Valisi Ali Fidan, Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Funda Aktan ve çeşitli yabancı ülkelerin temsilcileri katıldı.
Açılış konuşmasında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türk Mutfağı Haftası’nın bu yıl dördüncüsünü kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.
Etkinliğin öneminden bahseden Ersoy, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kültürel ve medeniyet değerlerimizi hatırlamak ve yaşatmak adına yürüttüğümüz çalışmalara Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda öncelik vererek devam ediyoruz. Tarihimize ait eserlerin izini sürerek, bu eserlerin ülkemizin kültür envanterine kazandırılmasını sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türk mutfağının Anadolu’nun zengin topraklarında şekillendiğini belirten Ersoy, köklü Türk mutfağını tanıtmak için çeşitli çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
“Bu köklü kültürü koruyup yeniden yorumlayarak yaşatmak için çalışıyoruz”
Anadolu’nun sadece bir coğrafya değil, binlerce yıllık yaşam biçimlerinin, bilgeliğin ve üretim kültürünün beşiği olduğunu ifade eden Ersoy, devamında şunları söyledi:
“Bu topraklarda toprağa saygı, emeğe değer ve paylaşmanın bereketini bilen insanlar yaşamaktadır. Her yemeğin bir hatırası var, her dokunun bir hikayesi ve her sesin bir kökü var burada. Türk Mutfağı Haftası, yemeklerimizin hikayelerini hem yurt içinde hem de yurt dışında yeniden anlatmayı amaçlamaktadır. Bu miras geçmişi değil, bugünü ve geleceği de besleyen bir kaynaktır. Biz, bu köklü kültürü koruyarak yaşatmaya devam edeceğiz. Sayın Emine Erdoğan’ın himayelerinde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları öncülüğünde gerçekleştirilen Anadoludakiler Projesi, Anadolu’nun uzun süredir süregelen emeğini ve birikimini bir araya getiriyor.”
“Tescilli 1737 coğrafi işaret ve geleneksel ürüne sahibiz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise Türk mutfağının yüzyılların tecrübesiyle şekillendiğini ve farklı coğrafyaların izlerini taşıyan geniş bir damak arşivine ulaştığını belirtti.
Kacır, israfa karşı duyarlılık gösteren Türkiye’nin, çevreci mutfak modeli açısından oldukça özgün bir örneğe sahip olduğunu söyledi.
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, yerel kalkınma vizyonumuz doğrultusunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak kültürümüzün değerlerini daha geniş kitlelerle buluşturmak için kararlıyız.” diyen Kacır, konuşmasına şöyle devam etti:
“Çok sayıda coğrafi işaretli ürünümüz var. Tescilli 1737 coğrafi işaret ve geleneksel ürüne sahibiz. Erzincan tulum peynirinin Avrupa Birliği’nde tescil edilmesi ile birlikte, AB tarafından tanınan ürün sayımız 32’ye ulaştı. Kalkınma ajanslarımızın destekleriyle bugüne kadar mutfak mirasımızın korunması için 348 projeye 917 milyon lira destek verdik. Anadoludakiler Projemizle, Anadolu’nun zanaat geleneklerini ve yöresel ürünlerini ortaya çıkararak kültürel değerlerimizi koruyor ve geleceğe taşıyoruz.”
“51 projeye 358 milyon lira destek sağladık”
Anadoludakiler Projesi çerçevesinde yerel potansiyeli yenilikle birleştiren projelere yönelik destek programı başlattıklarını belirten Kacır, şunları ekledi:
“Bu kapsamda şu ana kadar 51 projeye 358 milyon lira destek sağladık. Sayın Hanımefendi’nin katılımıyla ön gösterimi yapılan Anadoludakiler Belgeseli’nin ilk sezonunu tamamladık. Yeni sezon çekimlerine devam ediyoruz. Projemizde ayrıca, kadın emeğini görünür kılmak ve yerel üreticilerin pazara erişimini kolaylaştırmak için kooperatiflerin özgün ürünlerini içeren bir tanıtım kataloğu hazırladık. Anadoludakiler Kapadokya Pazarı ile Türk mutfağının zenginliğini dünya ile buluşturma yolunda önemli bir adım atıyoruz.”
Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Funda Aktan, Anadolu’nun eşsiz mirasını gösterecek böyle önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını ifade etti.
Türk mutfağının güçlerinden bahseden Aktan, “Türk mutfağının tarifleri Anadolu’nun birikimidir, annelerimizin tarifleridir. Sayın Hanımefendi’nin öncülüğündeki projeler, Anadolu’nun ziraat ve zanaat geleneklerini, yöresel ürünleri ve mutfak mirasını korumak ve yerel üretimi desteklemek suretiyle kültürel değerlerimizi geleceğe taşımayı hedeflemektedir. Kalkınma, ancak Anadolu’nun kültürel ve doğal mirasının korunmasıyla mümkündür.” şeklinde konuştu.