reklam
reklam
DOLAR39,5621% 0.11
EURO45,6336% 0.53
STERLIN53,3790% 0.59
FRANG48,4651% 0.38
ALTIN4.285,69% 0,11
BITCOIN104.310,12-0.163
reklam

Bakan Kacır: Savunma Ürünlerindeki Yerlilik Oranımızı Yüzde 80’lerin Üzerine Çıkardık

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bakan Kacır: Savunma Ürünlerindeki Yerlilik Oranımızı Yüzde 80’lerin Üzerine Çıkardık
reklam

SAHA İstanbul Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesinin 6’ıncı Olağan Genel Kurul toplantısı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maçka Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, 10 yıl önce yalnızca 27 üyeyle yola çıkan SAHA’nın bugün 1300’ü aşkın üyesiyle Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmesi haline geldiğini belirtti. Küresel savunma harcamalarının 2,7 trilyon dolara ulaştığını vurgulayan Bayraktar, “Bu rakam, dünyadaki jeopolitik gerilimlerin ve güvenlik arayışlarının somut bir yansımasıdır. Özellikle son 5 yılda Afrika ve Avrupa’daki artışlar, bölgesel dinamiklerin hızlı değişimi ve savunma sanayisinin stratejik önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Avrupa’daki bu artış, yalnızca Ukrayna’nın değil, kıtanın tüm güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiğini de açık bir şekilde göstermektedir” sözlerini kullandı.

KÜRESEL SAVUNMA SANAYİ HARCAMALARI 2,7 TRİLYON DOLARA ÇIKTI

Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Yapay zekâdan yarı iletken teknolojilerine, kuantum bilişimden uzaya kadar birçok alanda yaşanan gelişmeler, küresel güç mimarisini yeniden şekillendiriyor. Kritik teknolojilere erişim rekabeti, sadece ticari değil aynı zamanda jeopolitik bir yarış haline geliyor. Bu yarış, yeni blokların, yeni ortaklıkların ve yeni gerilim alanlarının zeminini hazırlıyor. Ayrıca, dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen çatışmalar ve krizler; ‘kurallara dayalı uluslararası sistem’ olarak tanımlanan yapının, çözüm üretme kapasitesinde ciddi bir zayıflama olduğunu göstermektedir. Uzun yıllar boyunca, küresel güvenliğin teminatı olarak kabul edilen bazı büyük aktörler, artık ortak güvenlik ilkeleri yerine daha fazla kendi çıkarlarını gözetmektedir. Bu dönüşüm, geçmişte koruyucu şemsiyesi altında bulunmuş ülkeleri, derin bir stratejik yalnızlık ve savunma zafiyetiyle baş başa bırakmaktadır. Kırılgan ve öngörülemez bir küresel tablo ile karşı karşıya kalan ülkeler, stratejik caydırıcılık kapasitelerini artırmak için daha fazla yatırım yapma yoluna gitmektedir. Geçtiğimiz 10 yılda küresel savunma sanayi harcamaları 1,9 trilyondan 2,7 trilyona yükselmiştir. Zor bir coğrafyada yer alan ve hem sınır ötesi tehditlerle hem de iç güvenlik riskleriyle uzun yıllardır mücadele eden bir ülke olarak bu tabloya kayıtsız kalma lüksümüz yok” şeklinde konuştu.

SAVUNMA SANAYİMİZ BÜYÜK BİR ATILIM GERÇEKLEŞTİRDİ

Bakan Kacır, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, son 22 yılda ortaya konulan güçlü siyasi irade ve istikrarlı devlet politikaları; millî ve özgün ürünleri önceleyen uzun soluklu Ar-Ge, yatırım ve tedarik planlamaları ile nitelikli insan kaynağı yatırımları sonucunda savunma sanayimiz büyük bir atılım gerçekleştirdi. Ana yüklenicilerden KOBİ’lere, araştırma kuruluşlarından üniversitelere kadar çok katmanlı bir ekosistem oluşturduk. Ürün, sistem ve alt sistem bazlı yerlileşme çalışmaları neticesinde, savunma ürünlerindeki yerlilik oranımızı 22 yılda yüzde 20’den yüzde 80’lerin üzerine çıkardık. Türkiye’nin millî ve özgün savunma sanayi ürünleri, bugün dünyada savaş paradigmalarını ve jeopolitik dengeleri değiştiren unsurlar olarak sıklıkla anılmaktadır. Hava platformlarından deniz platformlarına, kara araçlarından uzay sistemlerine kadar birçok kritik alanda, yerli ve milli teknolojileriyle yeni çağın lider ülkeleri arasında yer almak için hızla ilerliyoruz. Savaş paradigmalarını değiştiren insansız hava araçlarımız Bayraktar TB2, Bayraktar TB3, AKINCI, ANKA, AKSUNGUR; insansız savaş uçaklarımız ANKA-3, KIZILELMA; yüksek manevra kabiliyeti ve düşük radar izine sahip beşinci nesil savaş uçağımız KAAN; eğitim uçaklarımız HÜRKUŞ, HÜRJET; helikopterlerimiz ATAK ve GÖKBEY; Mavi Vatan’da özgürce görev yapan MİLGEM, TCG ANADOLU; seyir füzelerimiz SOM ve ATMACA; süpersonik hızlarda çalışan hava-hava füzelerimiz GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN; dünya genelinde, sınırsız görüntü almamızı sağlayan uydumuz İMECE. Her biri, dünyada sadece birkaç ülkenin erişebildiği teknolojik kabiliyetlerimizin kanıtıdır” dedi.

Kacır, “Savunma sanayi ekosistemimizdeki tüm aktörler arasındaki güçlü işbirliği; uluslararası standartlarda üretim yetkinliği ve yenilikçi Ar-Ge anlayışı; sadece Türkiye’nin değil, dost ve müttefik ülkelerin savunma ihtiyaçlarına da yanıt vermeyi sağlıyor. Dünyadaki muadillerine kıyasla daha yüksek kabiliyet sunan, aynı zamanda rekabetçi edinim maliyetleriyle uluslararası pazarda güçlü marka değerine sahip savunma ürünlerimizin ihracatı, geçtiğimiz yıl 7,1 milyar dolara ulaştı. İhracatımız bu yılın ilk dört ayında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 67 oranında bir artış gösterdi” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP