

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen “Dijital Hizmetler Tanıtım Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, teknolojide gelişim rüzgarının geçmişten daha güçlü estiğini vurguladı.
Yeni dönemde hayatın her alanının yenilikçi teknolojiler ışığında yeniden şekillendiğine işaret eden Kacır, bu değişimleri iş süreçlerine entegre eden kurumların hızlı, güvenli ve etkin hizmet sunma imkanı elde ettiğini belirtti.
Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi çerçevesinde dijital ekonomiyi yerli ve milli kabiliyetleri büyüten, üretimde verimliliği, istihdamı ve rekabet gücünü artırarak vatandaşları daha müreffeh yarınlara taşıyacak bir kaldıraç olarak gördüklerini ifade etti.
Bu yaklaşımı temel alan bir kalkınma modelini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, 23 yıldır başarıyla hayata geçirdiklerine dikkat çeken Kacır, “Sağladığımız kapsamlı ve nitelikli teşviklerle muazzam bir AR-GE altyapısı inşa ettik. Bugün 110 teknoparkımızda, 12 bine yakın teknoloji girişimi yapay zekadan siber güvenliğe, biyoteknolojiden yeşil dönüşüme pek çok alanda yenilikçi çalışmalara imza atıyor.” dedi.
E-DEVLET ÜZERİNDEN 8 BİNİ AŞKIN HİZMET
Özel sektör firmalarında bulunan 1600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezinde girişimcilerin yüksek katma değerli projeler geliştirdiğine işaret eden Kacır, Türkiye'nin artık teknolojiyi yalnızca kullanan değil, birçok kritik alanda söz sahibi ve küresel trendleri belirleyen bir ülke olduğunu dile getirdi.
Kacır, teknolojinin Türkiye'nin büyüme ve kalkınma yolculuğunda stratejik bir güç çarpanı olmasının yanı sıra, kamu hizmetlerini hızlı, kaliteli ve hesap verebilir bir anlayışla sunmak için de fırsatlar sunduğunu kaydetti:
“Son yıllarda dijital çağın imkanlarını aziz milletimizin hizmetine sunarak, bürokrasiyi azaltan, hız, kalite ve erişilebilirliği önceliklendiren pek çok adım attık. e-Devlet Kapısı üzerinden 8 bini aşkın hizmeti tek bir oturumla, güvenli, hızlı ve kullanıcı dostu bir deneyimle sunmaktayız.”
Kacır, e-Devlet uygulamalarını oluşturdukları sağlam veri yönetişim altyapısıyla, karar alma süreçlerine ışık tutan ve kamu politikalarına yön veren bir rehbere dönüştürdüklerini belirterek, Türkiye'yi başarılı dijital devlet uygulamalarında referans alınan ülkelerin en ön sıralarına taşıdıklarını açıkladı.
Kacır, Bakanlık olarak, kamu dijital kimliğini yerli ve özgün çözümlerle güçlendirmek için attıkları adımları desteklediklerini ifade etti ve şu şekilde devam etti:
“TÜBİTAK mühendislerimizin eseri, açık kaynak tabanlı yerli ve milli yazılımımız PARDUS'u, kamu kurumlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmeye devam ediyoruz. Bakanlık olarak, kamu yapay zeka çağrılarıyla ilgili yerli yapay zeka çözümlerinin teknoloji ekosistemimiz tarafından geliştirilmesine yönelik önemli adımlar attık. TÜBİTAK BİLGEM yazılım teknolojileri araştırma enstitümüz, birikim ve tecrübesini kamu kurumlarının ihtiyaçlarına uygun yerli ve milli çözümler üretmek üzere seferber etmektedir. Bugüne kadar 34 kurumda 100'ü aşkın dijital dönüşüm projesi gerçekleştiren Enstitümüz, 'Türkiye Yüzyılı'nda devletimizin dijital altyapısını güçlendirmeye devam edecektir.”
KÜRESEL TEKNOLOJİ TEKELLERİ DİJİTAL DÜNYANIN ADALETİNE GÖLGE DÜŞÜRMÜŞTÜR
Kacır, dijital çağın sunduğu geniş imkanların yanı sıra bazı zorlukları da beraberinde getirdiğine dikkat çekerek, yapay zeka destekli sahte içeriklerin gerçekliği tehdit edebileceğini vurguladı.
Dijital platformlarda tekelleşmenin ifade özgürlüğünden rekabete, kişisel mahremiyetten ulusal güvenliğe kadar birçok alanda riskler yarattığını belirten Kacır, sözlerine şöyle devam etti:
“İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım karşısında, küresel teknoloji tekellerinin hakikati örtbas eden ve çifte standartlı uygulamaları dijital dünyanın adalet ve ifade özgürlüğüne gölge düşürmüştür. Karşı karşıya kaldığımız durum, yerli ve milli kabiliyetlerimizi güçlendirerek hukuki ve idari çerçevemizi korumamız gerektiğini göstermektedir. Bu doğrultuda dijital egemenliğimiz için Türkçe Doğal Dil İşleme Modeli ile harita ve navigasyon uygulamalarının teknoloji ekosistemimiz tarafından geliştirilmesi ile ilgili önemli adımlar atılmıştır.”
Kacır, dezenformasyon karşısında kamu kurumlarının vatandaşlara doğru bilgiyi zamanında ulaştırmasının kritik bir görev olduğunu vurguladı ve bu sebeple din hizmetlerinde dijitalleşmenin, sahih dini bilgilere hızlı ve güvenli erişimin sağlanmasının önemine dikkat çekti.
TEK NOKTADAN DİYANET'İN DİJİTAL HİZMETLERİNE ERİŞİM
Diyanet İşleri Başkanlığının dijital altyapısının güçlendirilmesinin, yüz yılı aşkın süredir milletin manevi hayatına rehberlik eden bu köklü kurumun, çağın gereklerine uygun hizmet sunma vizyonunun vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirten Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:
“TÜBİTAK ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın ortak çalışması sonucu AYGÖZ Sistemi ile hilal ve ufuk gözlemlerinin bilimsel verilere dayalı, şeffaf ve ölçülebilir bir platforma taşındığını görmekteyiz. Başkanlığımızın yerli ve milli işletim sistemi PARDUS'u yaygın şekilde kullanması bizleri memnun ediyor. Dijital hizmetler uygulaması, insanı merkeze alan hizmet anlayışının açık bir ifadesidir. Vatandaşlarımız, hutbe ve vaaz arşivinden fetva ve rehber içeriklerine, namaz vakitlerinden zekat-fitre hesaplamalarına kadar geniş bir hizmet yelpazesine artık tek noktadan erişebilecekler. Attığımız her adımı, 'Türkiye Yüzyılı' hedefimize hizmet eden önemli bir hamle olarak değerlendiriyoruz.”
Diyanet İşleri Başkanlığının “e-Diyanet” uygulaması Google Play Store ve APP Store üzerinden indirilebilir.