Kızılcahamam’da bir otelde düzenlenen “Bölgemizde Pediatrik ve Erişkin Yanıklar ve Önleme Kongresi”nde konuşan Bakan Memişoğlu, etkinliğe destek veren Türkiye Yanık ve Yangın Afetleri Derneği, Ortadoğu Yanık ve Yangın Afetleri Derneği ile Başkent Üniversitesi Yanık ve Yangın Afetleri Enstitüsü’ne teşekkürlerini sundu.
Kongrenin kendisi için özel bir anlam taşıdığını dile getiren Memişoğlu, “Tıp eğitimim sırasında Hacettepe Üniversitesi’nde öğrencisi olma ayrıcalığına eriştiğim Prof. Dr. Mehmet Haberal, yanık tedavisi üzerine çalışmalar yapmaya 1970’li yıllarda başlamış ve bu alanda ülkemize öncülük eden önemli bir isimdir. Sayın hocamız, yalnızca bilimsel katkılarıyla değil, insan yetiştirme konusundaki emekleriyle de Türk tıbbına büyük katkılarda bulunmuştur. Kurduğu Başkent Üniversitesi ve öncülük ettiği enstitülerle yanık, organ nakli ve afet tıbbı gibi kritik alanlarda hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çığır açan çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu toplantıda yer almak benim için büyük bir gurur ve vefa duygusudur.” dedi.
“YANIK TEDAVİ HİZMETLERİ 62 MERKEZDE 780 YATAK KAPASİTESİNE ULAŞTI”
Bakan Memişoğlu, yanıkların sadece cilt yüzeyine zarar vermekle kalmayıp, vücudun metabolik, immün ve psikolojik sistemlerini de etkileyen çok yönlü ve zorlu bir travma olduğunu belirtti ve şunları ekledi:
“Bu nedenle yanık tedavisi yalnızca müdahale değil, disiplinler arası işbirliği ile yürütülen kapsamlı bir iyileştirme sürecidir. Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve liderliğinde, ülkemiz sağlığın her alanında olduğu gibi yanık tedavi hizmetlerinde de son 20 yılda önemli bir kapasite gelişimi sağlamıştır. 2002 yılında yalnızca 3 merkezde 31 yatak kapasitesiyle sunulan yanık tedavi hizmetleri, bu gün 62 merkezde toplam 780 yatakla modern ve yaygın bir hizmet ağına ulaşmıştır. Özellikle büyük şehirlerde kurulan ileri düzey yanık merkezleri, bu alanda kaydettiğimiz gelişimin somut örnekleridir.”
“AVRUPA’NIN EN BÜYÜK YANIK MERKEZİ”
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezinin Avrupa’nın en büyük yanık merkezi olduğunu vurgulayan Memişoğlu, buranın kök hücre, yapay deri, büyüme faktörleri ve hiperbarik oksijen tedavisi gibi ileri teknolojilerin etkin kullanıldığı tam donanımlı bir mükemmeliyet merkezi olduğunu belirtti.
Memişoğlu, plastik cerrahiden yoğun bakıma, enfeksiyon hastalıklarından rehabilitasyona kadar birçok branşın uyum içinde çalıştığı bu merkezde yüksek başarı oranları elde edildiğine dikkat çekti. “Özellikle pediatrik vakalarda çocuk dostu merkezlerin kurulması, ailelerin tedavi sürecine aktif katılımının sağlanması ve psikososyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, önceliklerimiz arasında yer almaktadır.” bilgisini paylaştı.
“YANIKLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ ÖNLENEBİLİR NEDENLERDEN KAYNAKLANIYOR”
Bakan Memişoğlu, yanıkların büyük kısmının önlenebilir nedenlerden kaynaklandığını vurgulayarak, “Ev kazaları, iş güvenliği ihmalleri, sıcak sıvı ve ısı kaynaklarına bağlı dikkatsiz davranışlar, ne yazık ki kalıcı yaralanmalara sebep olmaktadır. Bu sebeple koruyucu sağlık hizmetleri ve toplumsal farkındalık çalışmaları, tedavi kadar önemli hale gelmektedir.” şeklinde konuştu.
Sağlık sistemini yalnızca mevcut ihtiyaçlar için değil, geleceğin beklentilerine göre şekillendirdiklerini söyleyen Memişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu anlayışla ‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz çerçevesinde üç temel mottomuzu kamuoyuyla paylaştık: Koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modeli. Bu model ile koruyucu sağlık hizmetleriyle toplum sağlığını tehdit eden riskleri minimize ediyoruz. Eğitim, teknoloji ve altyapıya yaptığımız yatırımlarla sağlık sistemimizi sürekli geliştiriyoruz. İlaçtan tıbbi cihaza kadar sağlıkta yerli ve milli üretim kapasitemizi artırıyoruz. Daha güçlü, sürdürülebilir ve dışa bağımlılığı azalmış bir sağlık sistemi inşa ediyoruz.”
Konuşmaların sonrasında, Başkent Üniversitesi’nin kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal, Sağlık Bakanı Memişoğlu’na plaket ve çiçek takdim etti.
