

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulucanlar Cezaevi Müzesi Toplantı Salonu'nda düzenlenen 'Ceza Hukukçuları ile Akademik Değerlendirme Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıya, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ile bakanlık çalışanları, akademisyenler ve davetliler de katıldı. Bakan Tunç, denetimli serbestlik hizmetlerinin 20. yılını doldurduğunu ifade etti ve bu kapsamda ülke genelinde 'Denetimli Serbestlik 20. Yıl Bölge Toplantıları' düzenlendiğini belirtti. “Elazığ, İzmir ve İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz toplantılarda, denetimli serbestlik sistemimizin gelişimini değerlendirirken geleceğe yönelik adımlarımızı da planlıyoruz” diyen Tunç, bu toplantılara ceza hukuku alanında önde gelen akademisyenlerin katılımının kıymetli olduğunu vurguladı. Tunç, Ulucanlar Cezaevi gibi önemli mekanların bugün kültürel etkinliklere ev sahipliği yaptığını ve bu nedenle denetimli serbestlik sisteminin, bu anlamda simgesel bir yerde ele alınmasını önemsediğini kaydetti.
'8 MİLYON 464 BİN KARAR İNFAZ EDİLDİ'
Denetimli serbestliğin cezasızlık anlamına gelmediğini belirten Bakan Tunç, “Bu sistem, bireylerin toplumla uyum içinde yaşamaya devam etmesini sağlamaya yönelik etkin bir infaz yöntemidir. 2005 yılından bugüne kadar denetimli serbestlik sistemi ile 8 milyon 464 bin karar infaz edilmiştir. Ayrıca 3 milyon 628 bin iyileştirme faaliyeti gerçekleştirilmiş, 1 milyon 478 bin bağımlılıkla mücadele çalışması yapılmış ve 1 milyon 449 bin yükümlü kamuya yararlı işlerde görevlendirilmiştir. Ayrıca, 74 bin kişiye ayni ve nakdi yardım sağlanmış, 71 bin kişi elektronik izleme sistemiyle takip edilmiştir. Çevreci faaliyetler kapsamında 2 milyon 400 bin fidan da toprakla buluşturulmuştur” ifadelerini kullandı. Bakan Tunç, aynı zamanda 160'tan fazla üniversiteyle iş birliği protokolleri imzalandığını ve birçok alanda çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğünü duyurdu.
Bakan Tunç, 10'uncu Yargı Paketi ile denetimli serbestlik sisteminde yeni bir döneme geçildiğini belirtti. “Toplumda oluşan cezasızlık algısını ortadan kaldırmayı hedefledik. Bu değişiklikle, cezası az olan hükümlüler dahil tüm hükümlülerin, aldıkları cezanın koşullu salıverilme tarihine kadarki sürenin en az 10'da 1'ini ceza infaz kurumunda geçirecekleri gerekecektir. Önceki sistemde 2 yıl ceza alan birinin, cezasının 1 yılını koşullu salıverilme, diğer 1 yılını denetimli serbestlikte geçirmesi cezasızlık algısına yol açmaktaydı. Yeni düzenleme ile 2 yıl ceza alan bir kişi, koşullu salıverilme tarihine kadar 10'da 1'ini, yani en az 36 gününü cezaevinde geçirecek. 1 yıl ceza alan bir hükümlü de cezasının en az 18 gününü cezaevinde geçirecek.” şeklinde konuştu.