reklam
reklam
DOLAR39,5352% 0.13
EURO45,4000% -0.13
STERLIN53,1672% 0.05
FRANG48,4025% 0.07
ALTIN4.310,01% 0,21
BITCOIN104.504,40-3.248
reklam

Bakırda 2035’e Kadar Yüzde 30’luk Kayıp Bekleniyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bakırda 2035’e Kadar Yüzde 30’luk Kayıp Bekleniyor
reklam

Kritik minerallerde birkaç ülkede yoğunlaşan tedarik ve artan ihracat kısıtlamalarının, önemli arz kesintisi riskleri oluşturduğu ve özellikle bakırda herhangi bir önlem alınmaması halinde 2035’e kadar yüzde 30’luk arz açığı görülebileceği belirtildi.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın yıllık Küresel Kritik Mineraller Görünümü 2025 raporu yayımlandı. Raporda, enerji sektöründe kullanılan galyum, grafit, manganez, nadir toprak elementleri, silikon, molibden, kobalt, tellurium, antimon, germanyum, indiyum, lityum, titanyum, vanadyum, tantalyum, tungsten, bakır, nikel, krom ve zirkonyum gibi 20 kritik minerale dair analizler yer aldı.

Rapora göre, kritik minerallerde özellikle işleme ve rafinaj süreçleri birkaç ülkede yoğunlaşmış durumda.

Çin En Büyük Rafine Kapasitesine Sahip

Bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementlerinde üç büyük üreticinin pazar payı, 2020’deki yüzde 82 seviyesinden 2024’te yüzde 86’ya yükseldi. Bu artış, nikelde Endonezya, diğer minerallerde ise Çin’den kaynaklandı.

Politika yapıcılar, kritik mineral arzındaki söz konusu yoğunlaşmanın farkında olsalar da IEA’nın projelere yönelik detaylı analizleri, kritik minerallerin tedarik zincirlerinde çeşitlendirmeye yönelik ilerlemenin yavaş olacağını göstermektedir.

Raporda değerlendirilen enerjiyle ilgili 20 kritik mineralin 19’unda, Çin en büyük rafinaj kapasitesine sahip ülke olma konumundadır ve ortalama yüzde 70’lik bir pazar payı bulunmaktadır. Bu minerallerin 15’inde fiyatlar, petrolden daha fazla oynaklık göstermektedir.

Bu minerallerden sadece nikelde, Endonezya’nın pazar payı yaklaşık yüzde 50 ile Çin’e göre daha yüksek seviyede yer almaktadır.

Enerjiyle İlgili Stratejik Minerallerin Yüzde 55’i İhracat Kontrolüne Tabi

Mevcut politikalar ve yatırım eğilimleri doğrultusunda, önümüzdeki 10 yıl içinde ilk üç tedarikçinin pazar payının sınırlı bir şekilde düşmesi ve bu yoğunlaşmanın ancak 2020’deki seviyesine geri dönmesi beklenmektedir.

Kritik minerallere olan talep, temiz enerji dönüşümünün hız kazanmasıyla birlikte artış göstermektedir. Özellikle lityum talebinin 2024’te yıllık bazda yüzde 30 oranında artması bekleniyor. Çin, Endonezya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerdeki büyük üretim artışları, batarya fiyatlarının düşmesini sağlamıştır.

Tedarikteki artışa rağmen, önümüzdeki on yıla yönelik arz-talep dengeleri bazı riskler barındırmaktadır. Kritik minerallerdeki yatırım ivmesi zayıflarken, bu alandaki harcamalar geçen yıl yalnızca yüzde 5 artmıştır. Bu oran 2023’te yıllık bazda yüzde 14’tü.

Kritik mineral keşfine yönelik faaliyetler de geçen yıl duraklama eğilimine girdi ve 2020’den beri süren büyüme kesintiye uğradı.

Rapora göre, özellikle bakır piyasaları büyük risklerle karşı karşıya kalabilir. Ülkelerin elektrik şebekelerini genişletme adımlarıyla artan bakır talebinin mevcut durumu göz önüne alındığında, eğer önlem alınmazsa, 2035’e kadar mevcut bakır madeni proje stoku yüzde 30’luk arz açığına işaret etmektedir.

Artan ihracat kısıtlamaları, kritik minerallerde tedarik güvenliğini tehdit edebilir. Enerji dönüşümünde kullanılan stratejik minerallerin yüzde 55’i şu anda bir tür ihracat kontrolüne tabi olup, bu kısıtlamalar yalnızca ham ve rafine ürünlerle sınırlı kalmayıp, işleme teknolojilerini de kapsayacak şekilde genişlemektedir.

“Arz Şokunun Etkisi Büyük Olur”

IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, yüksek jeopolitik gerilimlerin yaşandığı bir dünyada kritik minerallerin küresel enerji ve ekonomi güvenliğini korumada “ön cephede yer alan” bir gündem maddesi haline geldiğini ifade ederek, “Bu konunun 21. yüzyılın enerjisinin güvenliği, erişilebilirliği ve sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıdığını vurguladı. İyi tedarik edilen bir piyasada bile aşırı hava olayları, teknik arızalar veya ticaret engelleri gibi nedenlerle kritik mineral tedarik zincirleri ciddi şekilde sarsılabilir. Böyle bir arz şokunun etkisi büyük olur, bu durum tüketiciler için fiyatların artmasına ve sanayide rekabetçiliğin zayıflamasına yol açabilir.” şeklinde konuştu.

reklam

YORUM YAP

reklam

DÖVİZ KURLARI

  • DolarDOLAR
    ALIŞSATIŞFARK
    39,514839,5352% 0.13
  • EuroEURO
    ALIŞSATIŞFARK
    45,343445,4000% -0.13
  • SterlinİNG. STERLİNİ
    ALIŞSATIŞFARK
    52,983753,1672% 0.05
  • FrangİSV. FRANGI
    ALIŞSATIŞFARK
    48,353948,4025% 0.07
  • Kanada DolarıKAN. DOLARI
    ALIŞSATIŞFARK
    28,874528,8979% 0.1
  • Çeyrek AltınÇEYREK ALTIN
    ALIŞSATIŞFARK
    6.895,167.046,87% 0,21
  • Gram AltınGRAM ALTIN
    ALIŞSATIŞFARK
    4.309,484.310,01% 0,21
  • BitcoinBITCOIN
    FİYATDEĞİŞİM
    104.504,40-3.248
reklam

DÖVİZ ÇEVİRİCİ

  • Satış
    Alış