

Bundan tam 32 yıl önce, PKK başta olmak üzere marjinal sol terör örgütleri, Erzincan'ın Başbağlar köyünde eşine az rastlanır bir katliam gerçekleştirdi. Türkiye'nin karanlık bir sarmala çekilmek istendiği ve birçok provokatif olayın gerçekleştiği 1993 yılı, bu elim hadisenin üzerinden yıllar geçmesine rağmen hâlâ tam anlamıyla aydınlatılamamıştır. PKK'lı teröristler, kadınları derede topladıktan sonra para, altın ve değerli eşyaları alarak yağmaladıkları evleri ateşe verdi. Önce 5 kişiyi bulundukları evleri ateşe vererek öldüren teröristler, daha sonra akşam namazı için camide bulunan 28 erkeği köy yakınındaki boş alanda topladı. Bir süre örgüt propagandası yapan teröristler, sonrasında bu kişileri kurşuna dizdi. Olaydan sonra bölgede gerçekleştirilen incelemede yüzlerce boş kovan bulundu. O kadar ki, yanan 5 kişinin cesedine dahi ulaşılamadı. 16 şüphelinin yakalanmasına rağmen, tek bir kişi bile ceza almadı.
Evleri Ateşe Verdiler
SABAH'a konuşan eski Başbağlar Köyü Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, “Bu olay kardeşliğimize vurulmak istenen bir darbeydi. Acısı ilk günkü gibi taze. Birçok ihmaller zinciri yaşandı. Akşam ezanı okunduğu sırada 100-150 civarında terörist grup köye gelmiş. Camide 22 kişi namaz kılıyormuş. Onları köy meydanına toplamışlar. Olmayanları evden alıyorlar, yarım saat propaganda yapıyorlar. 28 kişiyi meydanda, 5 kişiyi evinde yakıyorlar. Yanan 5 kişinin cenazesini bulamadık, enkaza karıştı. Bu olay çok geniş çaplı bir uluslararası kumpastı. Toplam 33 şehit. Cami, ilkokul, öğretmen lojmanı, imam evi, köy ve mahalle odaları ve 4 araçla birlikte 191 hane tamamen yakılıyor” dedi.
Kaos İstemediler
Dikkaya, Başbağlar katliamının, kardeşliğimizi hedef aldığını belirterek, “Masum insanları katlettiler. O acıyı unutmak mümkün değil. Türkiye'yi karanlık bir koridora sokmak istediler. 100-150 kişilik bir terörist grubu akşam ezanını köye hâkim bir noktada dinliyor ve ezan biter bitmez köye dört koldan saldırıyorlar. Köyün giriş-çıkışını tutuyorlar. Telefon hattını kesiyorlar. Bir grup köy camisini basıyor, bir grup köydeki evlerden isim isim adam topluyor, diğer bir grup evlerdeki kadın ve çocukları dereye topluyor. Bu arada köyün evlerinden soygun ve talan yapılıyor, kadınların ziynet eşyalarını topluyorlar. Kanaatimizce organize bir üst akıl da vardı. Türkiye'yi kaosa sürüklemek isteyen kökü dışarıda örgütler vardı” ifadelerini kullandı.