

Kızıltepe ilçesinde ağabeyiyle birlikte bir düğün salonunu işleten ve uzun süredir yürümekte zorluk yaşayan Sara Çelik, sol kalça kemiğindeki ağrı nedeniyle özel bir hastaneye başvurdu. 1 Kasım tarihinde kalça kemiği çıkığı tanısıyla ameliyata alınan Sara, anestezinin ardından fenalaştı. Kalp krizi geçirdiği ve kalbinin durduğu ifade edilen Sara, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Çelik, kurtarılamadı. Ailesi, olayda özel hastanenin ihmali olduğunu belirterek suç duyurusunda bulundu.
‘SAĞ OLARAK GİRDİĞİ HASTANEDEN ÖLÜSÜ ÇIKTI’
Sara Çelik’in annesi Beşire Çelik, sorumluların bulunup cezalandırılmasını isteyerek, “Benim kızım sapasağlamdı, hiçbir rahatsızlığı yoktu. Sadece sol kalça kemiğinde ağrısı vardı. Onu hastaneye götürdük, kalça çıkığı ameliyatı yapılacaktı. Herhangi bir hastalığı da yoktu. Sağ olarak girdiği hastaneden ölüsü çıktı. Ameliyat öncesi narkoz verdiler, ameliyat başlamadan önce ‘Kalp krizi geçirmiş’ dediler. Kızımın kalp sorunu yoktu; sapasağlamdı. Burada bir ihmal var, ben şikayetçiyim ve onları Allah’a havale ediyorum. Allah onun hakkını bırakmasın. Ben onlardan şikayetçiyim. Benim canım yandı, kızım öldü, başka kimsenin canı yanmasın. Bunun için söylüyorum, bu ihmallerin cezasız kalmaması lazım. Suç duyurusunda bulunduk, devletin gerekeni yapmasını istiyoruz. Ben sadece adalet istiyorum. Sabah akşam ağlıyorum. Kızım sapasağlamdı, kızımı öldürdüler. O benim kızımdı, arkadaşımdı, her şeyimdi. Onsuz sabrım kalmadı. Onu ne zorluklarla büyüttüğümü herkes biliyor. Bir bebek gibi ona bakıyordum; ona hakkımı helal ediyorum. Onu Allah’a emanet ediyorum.” dedi.
‘SONUNA KADAR TAKİPÇİSİYİZ’
Sara’nın ağabeyi Ömer Faruk Çelik ise kardeşinin ihmaller sonucunda hayatını kaybettiğini belirterek, “Kardeşim kalça çıkığı ameliyatı olacaktı. Özel hastaneyle görüştük, ‘basit bir operasyon’ deyip ameliyat günü verdiler. 1 Kasım’da hastaneye yatışını yaptık. Onu ameliyata aldılar, ameliyat hazırlığı yapılırken bize geldi, kalbinin durduğunu ve her şeye hazırlıklı olmamız gerektiğini söylediler. Ameliyat başlamadan önce doktorlar dışarıda çay, kahve içiyordu. Anestezi doktoru orada değildi, işlerini teknikerlere devretmişlerdi. ‘Mavi kod’ dediler, tabii biz mavi kodun ne olduğunu bilmiyorduk. Doktorlar koşmaya başladılar, ardından kardeşimin kalp krizi geçirdiğini söylediler. Boğazını delip içine tüp bıraktıklarını ifade ettiler. Ardından Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiler. Kardeşimin hiçbir problemi yoktu, bize basit bir ameliyat dediler. Sözlerine güvenerek kardeşimi onlara teslim ettik. Diri koyduk, ölü çıkardık. Onları devletime ve Allah’a havale ediyorum. Kaçak çalışan bir doktor var, Bitlis’ten geliyor ve ameliyatlara giriyor. Vergi vermemek için de elden para alıyorlar. Doktorlar başta olmak üzere hastane hakkında suç duyurusunda bulunduk. Sonuna kadar takip edeceğim, bu işin peşini bırakmayacağım” diye konuştu.
‘ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA TİTİZLİKLE DEVAM EDİYOR’
Ailenin avukatı Yusuf Onay, adli ve idari soruşturma sonrasında ihmali bulunan kişi veya kişilerin cezalandırılacağını belirtti: “Sara Çelik’in vefatı ile ilgili adli süreç, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmiş durumda. Biz olayla ilgili ihmali olan kişilerin soruşturulması ve olası bir ihmalin ortaya çıkarılması amacıyla Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili şu an derdest olan soruşturmayı titizlikle sürdürüyor. Aynı zamanda adli bir şikayette de bulunduk. İşin adli boyutu da ayrı bir şekilde soruşturulmakta, bu ihmalde ihmali bulunan kişi veya kişilerin adli ve idari soruşturma sonrasında ortaya çıkacağını umuyoruz. Soruşturma sonrası bu kişilerin cezalandırılacağı inancımız tam.” ifadelerini kullandı.
Hastane müdürü, iddialar üzerine DHA muhabirine, izinli olduğunu ve konuyla hastane avukatının ilgilendiğini söyledi. Hastane avukatı ise görüşme talebine olumsuz yanıt verdi.



