

15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ'cü hainlere karşı direnişin en ön saflarında yer alanlardan biri de Ankara'da mobilyacılık yapan 42 yaşındaki Murat İnci'ydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla vatan için sokağa çıkan İnci, arkasında eşi Meryem ile çocukları Müberra (16), Melike (12), Melisa (6) ve 10 aylık hasta bebeği Mira Nur'u bıraktı. Hedefi, işgal edilmeye çalışılan Genelkurmay Başkanlığı binasını kurtarmaktı. İnci, Genelkurmay'ın darbecilerden temizlenmesinin ardından Kızılay'a doğru ilerlerken hainlerin bir helikopterden açtığı ateşle şehit düştü.
SON KONUŞMAMIZ OLDU
O gece yaşananları SABAH'a anlatan ağabey Mehmet İnci, “O gün akraba düğünündeydik. Herkes dağılırken Murat'a, çocuğun hasta, evine dön dedim. Ama o durmadı. Çıktı ve bir daha geri dönmedi. Kuzenim arayıp dayımın Külliye'de askerlerce vurulduğunu söyledi. Şok geçirdim. Sonra Murat'ı aradım. 'Genelkurmay'ı temizledik, kana ihtiyaç varsa geliyorum' dedi. Bu son konuşmamız oldu. Orada yaşananlara tanıklık eden bir vatandaş, Murat'ın içeriden kurşun yağarken 'Vurun! Ben ölürsem arkamdaki var, o ölürse daha arkada millet var' dediğini anlattı” ifadelerini kullandı.