Beynin Haritasını Çıkardılar

Yayınlanma Tarihi :

Klasik saçlı deriden kaydedilen EEG verilerinin, ayrıntılı bir analiz ile 3 boyutlu beyin haritasına dönüştürülebileceğini belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Beyin yüzeyinden alınan elektriksel sinyaller, yeni bir teknoloji sayesinde beynin derinliklerine kadar takip edilebilir hale geldi” dedi.

DEVRİM NİTELİĞİNDE
Prof. Dr. Tarlacı, “Beynin 3 boyutlu haritalandırılması, şikâyetlerin başlamasından önce beyin işleyişindeki düzensizlikleri tespit ederek, erken müdahaleye olanak tanıyor. İlaçsız tedavi alternatifleri ve beyin eğitimi gibi yöntemlerle desteklenen bu teknoloji, koruyucu sağlık alanında devrim niteliği taşıyor” şeklinde konuştu.

MİLİMETRİK TESPİT
Klasik EEG’nin ‘nerede bir sorun olabilir?’ sorusuna yüzeysel yanıtlar verirken, yeni teknolojinin beynin iç bölgelerinde hangi alanın ne ölçüde çalıştığını milimetrik hassasiyetle gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Tarlacı, “Bu, sanki düz bir film yerine detaylı bir 3 boyutlu MR görüntüsüne geçmek gibidir ama görüntü değil, işleyiş haritasıdır. Böylece sadece semptomları değil, beynin sessiz ama belirleyici bölgelerindeki işlev bozukluklarını da görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

RİSKLERİ AYRINTILI ŞEKİLDE GÖSTERİYOR
Bu yeni teknolojinin, beynin iç bölgelerindeki elektriksel aktiviteleri detaylı bir şekilde haritalandırdığını belirten Prof. Dr. Tarlacı, “Bir beyin filmi gibi çalışır ama görüntü yerine elektriksel işleyişi gösterir. Bu sayede hangi bölgelerin normal çalıştığını, hangilerinde sorun olduğunu ayrıntılı bir şekilde görmemizi sağlar. Kişiye özel haritalar çıkardığı için tedavi planları daha isabetli olur. Yani hastalığın kökenine inerek, sadece semptomları değil, altta yatan beyin işleyişini hedef alır” dedi.

DEPRESYONUN PUSULASINI ÇÖZÜYOR
Prof. Dr. Tarlacı, 3 boyutlu beyin haritalamasının modern tıbbın sunduğu en etkileyici yeniliklerden biri olduğunu vurgulayarak, “Artık hastalığın dışa yansıyan belirtilerine değil, beynin derinliklerinde neler olup bittiğine de bakabiliyoruz. ‘Beynin haritasını çıkarıyoruz’ demek artık bir mecaz değil, gerçek. Bu teknoloji sayesinde kişiye özel, isabetli tedavi planları yapmak mümkün. İlaçlar işe yaramadığında nedenini görebiliyor, hangi beyin bölgesinin desteğe ihtiyaç duyduğunu anlayabiliyoruz. Özellikle dikkat eksikliği, depresyon, anksiyete gibi görünmeyen ama yaşam kalitesini düşüren hastalıklarda bu teknoloji adeta görünmeyeni görünür kılıyor. Kimi zaman şikâyet henüz başlamamışken bile beyin işleyişindeki düzensizlikleri tespit edip önlem almak mümkün. Artık hastalıkla savaşta elimizde daha net bir harita, daha sağlam bir pusula var. Beynin kendisi bize ne olduğunu anlatıyor” şeklinde açıkladı.

HANGİ HASTALIKLARIN TAKİBİNDE ÖNEMLİ?
Sağladığı bu avantajın hangi hastalıkların tanı, tedavi ve takibinde kullanılabildiğini ise Prof. Dr. Tarlacı, “Özellikle dikkat eksikliği, depresyon, anksiyete, epilepsi, travma sonrası stres bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk gibi ruhsal ve nörolojik hastalıkların tanı ve takibinde kullanılır. Ayrıca Alzheimer gibi bazı hafıza hastalıklarında ya da beyin travmaları sonrasında da oldukça değerlidir. Tedavi öncesi ve sonrası beyin haritaları karşılaştırılarak, tedavinin işe yarayıp yaramadığı net biçimde görülebilir” diyerek tamamladı.

Basın No:
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/siyasimedyanet/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54