AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Kampı’nın bu yıl ikincisi 5-6-7 Ağustos tarihleri arasında Başiskele ilçesindeki Kocaeli Diriliş Kampı Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri, AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Yusuf İbiş ile İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, kamp alanına gelerek gençlerle sohbet etti. Gençlerin, sorularını yanıtlayan Bilal Erdoğan, gündemdeki konular ve merak edilenlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
‘SAHTE E-İMZA BİR BUÇUK YIL ÖNCE TESPİT EDİLMİŞ’
Belli aralıklara farklı gündemlerin ortaya çıktığını vurgulayan Bilal Erdoğan, “Biliyorum ki derdi günlük olmayanlar, bu gündemlerle zamanını harcamak istemiyor. Ben de istemiyorum. Bu gündemleri kendime gündem yapmamanın mücadelesini veriyorum fakat diğer taraftan bu konularla bize mevzi kaybettirebiliyorlar. Özellikle gençleri bu gündemlerle yanıltabiliyorlar. En son yaşanan sahte e-imza ile ilgili gündem ise bir buçuk yıl önce tespit edilmiş, soruşturma açılmış ve savcılığa intikal ettirilmiştir. Savcılık da gerekenleri yapmıştır. İlk tutuklamalar altı ay önce yapılmış, sonra iddianame hazırlanmıştır. Yani aslında ülkede idarenin, yargının üzerine düşeni yaptığına dair bir süreç yaşanıyor ama bugün kamuoyundaki algıya bakıldığında iktidar yine oradan bir darbe alıyormuş gibi bir duruma düşüyoruz. Neyimiz eksik? Biraz özgüvenimiz eksik. Bu ülkeyi iyi yönettiğimiz konusunda zerre endişe taşımamalıyız. Çünkü bu ülke, hiçbir zaman olmadığı kadar iyi yönetiliyor” dedi.
‘HER GEÇEN SENE İLK 500’E GİREN ÜNİVERSİTELERİMİZİN SAYISI ARTIYOR’
Türkiye'deki eğitim kalitesinin arttığını ifade eden Erdoğan, “Amerika'da 10 yıl, İtalya’da 5 yıl batının eğitim sistemlerini çok iyi gördüm; dünyanın en iyi üniversitelerinde öğrenci oldum. Türkiye'de eğitimin 23 yılda çok iyi bir noktaya geldiğini, bazı alanlarda zirveye oynadığımızı, bazı noktaların ise Avrupa ülkeleriyle rekabet eder duruma geldiğini, bunun yanında biraz geride olduğumuzu ve daha fazla mesafe kat etmemiz gerektiğini çok net görebiliyorum. Ancak, bugün Türkiye'de bir gençlik, Türkiye'deki eğitimin kötü olduğuna ikna edilmiş durumda. Oysa Türkiye'de eğitim iyi, imkanlar iyi; dünya çapında her geçen sene ilk 500'e giren üniversitelerimizin sayısı artıyor ve sıraları yükseliyor. Ayrıca, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde okullaşma oranında OECD'yi birçok alanda geride bıraktık. Eğitim sonuçları itibariyle OECD'nin TIMSS ve PISA gibi en geçerli gösterge ölçümlerinde şu an birinde 3’üncü, birinde 5’inci ve birinde 7’nci sıradayız. Bu göstergelerde birçok Avrupa ülkesini geride bıraktık. Birisi de çıksın ve ‘Helal olsun. Bu alanda önemli bir mesafe aldık’ desin. Dünyanın hiçbir ülkesinde 1 milyon üniversite öğrencisine bu koşullarda yurt imkanı sağlayan bir ülke yok. Bunları insanlar konuşmalı ve dünyanın önüne çıkarmalıyız” şeklinde konuştu.
‘2100 YILINDA TÜRKİYE, 50 MİLYONLUK ÜLKE OLMAYLA KARŞI KARŞIYA’
Konuşmasına devam eden Bilal Erdoğan, “2100 yılında Türkiye, 50 milyonluk bir ülke olma riskiyle karşı karşıya. Yani dünyanın tüm ülkeleri nüfusunu azaltırken, Türkiye için bu durum farklı değil. Eğer çalışmazsak, akıllı bir yaklaşım izlemeyip, bu ülkenin dertleriyle dertlenmezsek, tüm iddialarımızdan vazgeçmiş ve küçülen bir ülke haline geliriz. Böyle bir derdi olmayan bir insan ya da toplum olabilir mi? Elbette ki sorunlarımız, dertlerimiz olacak. Bu nedenle siyaset sürekli yaşayan ve yenilenen bir süreç. Tayyip Erdoğan’ın AK Parti kadrolarının Türkiye'nin en genç kadroları olmasına özel bir önem verdiğini görüyoruz. Bu nedenle partimiz, meclisimiz, belediyelerimiz ve belediye meclislerimiz, Türkiye'nin en genç kadroları tarafından yönetiliyor. Çünkü sürekli yenilenmeliyiz” ifadelerini kullandı. (DHA)
