

10 Ağustos'ta gerçekleşen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından binlerce sarsıntı kaydedildiğini belirten Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Afet Yönetim Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “Türkiye tarihinde görülmemiş düzeyde, görülmemiş sayıda 'deprem fırtınası' olarak nitelendirdiğimiz bir deprem aktivitesiyle karşı karşıyayız.” dedi.
“Yaşanan Depremler Sıra Dışı”
Bölgede meydana gelen depremlerin, hem tektonik gerilme hem de magmatik sokulumun etkisiyle geliştiğini ifade eden Özmen, “Bölgede iki kez 6,1 büyüklüğünde deprem yaşanması ve toplam sarsıntı sayısının 18 bine ulaşması oldukça sıra dışı.” şeklinde konuştu.
Depremlerin seyrine dair kesin bir tahmin yapılamadığını, ancak bölgedeki jeolojik ve jeofizik çalışmaların detaylı bir şekilde gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu belirten Özmen, “Bölgedeki mikro deprem aktivitesinin parametrelerini daha net bir şekilde belirleyebilmek için Sındırgı ve çevresinde geçici deprem gözlem istasyonları kurulması gerekmektedir.” diye ekledi.
Yer Altı Su Seviyesi ve Radon Gazı Değişimleri, elektrik rezistivite, elektrik alan ve manyetik alandaki değişikliklerin, depremlerden önce önemli ipuçları verebileceğini belirten Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bölgede bu tür gözlemlerin yapılması ve anlık izlenmesi, depremlerin seyrini anlamamıza yardımcı olabilir. Bu parametrelerin izlenmesi son derece faydalı olacaktır. Bölge ile ilgili tüm çalışmalar bir araya getirilerek kapsamlı bir veri seti oluşturulmalı, AFAD Deprem Bilim Kurulu aracılığıyla bir rapor hazırlanmalı ve bölge için kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler belirlenmelidir. Ayrıca, sık aralıklarla kamuoyuna bilgiler verilmeli ve yanlış bilgilerin yayılması önlenmelidir.”
“Bu Bir Olağanüstü Süreçtir, Olağanüstü Tedbirler Alınmalıdır”
AFAD'ın yakın zamanda bölgeyi “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan ettiğine dikkat çeken Özmen, bu durumun yetersiz bulunması halinde “afete maruz bölge” veya “olağanüstü hal” gibi uygulamaların değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Sındırgı'da yaşayanlar üç aydır devamlı depremle yatıp kalkıyor. Bu bir olağanüstü süreçtir, olağanüstü tedbirler alınmalıdır.” diyen Özmen, geçici barınma alanlarının genişletilmesi, isteyenlerin başka bölgelere taşınmasının kolaylaştırılması, eğitimin ve sağlık hizmetlerinin özel düzenlemelerle kesintisiz sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
7 Büyüklüğünde Deprem Beklentisi!
Özmen, Simav Fay Zonu ve Gelenbe Fayı'nın 7 büyüklüğüne varacak büyüklükte bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu, geçmişte ilgili kurumlar tarafından hazırlanmış raporlarla ve birçok akademik yayınla kanıtlandığını hatırlattı.
Depremlerin zamanını önceden tahmin etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Özmen, 7 büyüklüğündeki bir depremin enerjisinin boşalması için 6 büyüklüğünde 31 sarsıntıya ihtiyaç duyulduğunu, ancak Sındırgı'da bu eşiği aşan yalnızca iki depremin kaydedildiğini belirtti.



