MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hem iç hem de dış siyasi konulara dair yazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli’nin ifadelerine göre:
KITLIĞIN PENÇESİNDE: Gazze, ciddi bir gıda krizinin ve insanlık vicdanını sarsan korkunç bir kıtlığın etkisi altında kalmaktadır. 21. yüzyılda açlıktan ölen çocukların varlığı, zulme ve soykırıma tanıklık etmek yalnızca üzücü değil, “insanım” diyenler için bir utanç kaynağıdır. Terör devleti İsrail, Gazze ve Batı Şeria'yı ilhak ederek Filistinli mazlumları evlerinden zorla çıkarmak için şiddet sarmalını hızla genişletmektedir. Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinli kardeşlerimizi güney yönüne sürme ve yok etme amaçlı eylemler, siyonist barbarlık tarafından sistematik hale getirilmiştir. Barış çağrısı yaparak savaş yandaşlarını destekleyenler, yeryüzünü cehenneme çeviren katillere şampiyonluk yapmaları, hiçbir yanıla sığmayacaktır. Gazze’nin işgalinin ardından ilhak planları devreye alınmıştır. Siyonist emperyalist açgözlülük artık kontrolden çıkmıştır. Uluslararası insani hukuk ayaklar altındadır. Gazze’de yaşananlar, tarih boyunca benzeri görülmemiş bir katliam sürecinin parçasıdır.
BM GÖREV GÜCÜ: Kuzeyde barış sağlamak için diplomasi ve politika devreye girerken, güneyin göz ardı edilmesi ve insani yardım kanallarının işletilmemesi, Batı’nın maruz kaldığı ikiyüzlülüğün bir göstergesidir. Türkiye’nin, Ukrayna’da konuşlandırılması planlanan Birleşmiş Milletler Görev Gücü içinde yer alması, öncelikle soykırımcı eylemlere karşı tavır almak ve çok uluslu bir müdahale için gerekli önlemlerin alınmasını gerektirir. Bu konuda asıl sorumluluk, Birleşmiş Milletler’in üzerine düşmektedir. İsrail’e silah satışlarının durdurulması, diplomatik ilişkilerin askıya alınması ve ticaretin sonlandırılmasıyla beraber, Birleşmiş Milletler Barış ve Görev Gücü’nün bir an önce Gazze’ye gönderilmesi ve yaptırımların uygulanması aciliyet taşımaktadır.
ERDOĞAN'IN ÇAĞRISI UMUT IŞIĞI: Cumhurbaşkanı’nın dünya genelindeki çatışma bölgeleri için yaptığı barış ve diyalog çağrıları, İstanbul’un bu konuda ön plana çıkmasını sağlamakta ve artan sorunların çözümünde umut kaynağı olarak değerlendirilmektedir. İnsanlık vicdanına tercüman olmayı amaçlayan bu çağrılar, göz ardı edilmesi adalet ve gerçeklik ilkeleri ile çelişmektedir ve krizin derinleşmesine yol açacaktır. Türkiye, sessiz çoğunluğun sesi ve mazlumların sesi olmaya devam etmektedir.
CUMHUR İTTİFAKI’NA NİFAK TOHUMU SAÇAMAZLAR
BAHÇELİ, “CHP Genel Başkanı ve yanındakilerin Cumhur İttifakı’na yönelik çıkardığı fitne rüzgârı, bizim gözümüzde hiçbir değer ifade etmemektedir. Cumhur İttifakı, her geçen gün güçlenmektedir. Çünkü geçmişte olduğu gibi, Cumhur İttifakı’nın temeli ahlaki ve milli değerler üzerine kurulmuştur. Altılı masanın parçaları arasında herhangi bir geçerliliği kalmamıştır. Cumhur İttifakı, Türk milletinin geleceği ve varoluşsal güvenliğidir. Hiç kimse Cumhur İttifakı’nın arasına nifak tohumları ekmeyi başaramaz. Bu gerçekliği rüşvet ve yolsuzluk çarkında yıpranan CHP yöneticilerinin anlaması en büyük dileğimdir” dedi.
CHP SOYGUN MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ
BAHÇELİ, “Cumhuriyet Halk Partisi, hasta, zayıf ve yenilmiş bir siyaset anlayışıyla tarihini ve onurunu kaybetmiştir. Dahası, organize suç şebekelerinin merkezi, hırsızlık çetelerinin yuvası ve soygun düzeninin yönetim merkezi haline gelmiştir. İç ve dış konularda vizyoner bir fikir geliştirmesi imkânsızdır. CHP’nin gündemi tamamen yalanlar ve iftiralar üzerine kurulmaktadır. Türk halkı, böyle çürümüş bir siyaset anlayışına asla prim vermeyecektir” açıklamasında bulundu.
