

İstanbul'da, iddialara göre işitme engelli ve dilsiz S.Ç., 8 yıl önce aynı durumda olan Mesut S. ile bir duygusal ilişki yaşamış. Ancak Mesut S. ile olan bu ilişki zorlu bir süreçten geçerek sona ermiş. Ayrılığı kabul edemeyen Mesut S., S.Ç.’yi takıntı haline getirerek yıllar boyunca onun peşini bırakmamış. Zamanla S.Ç., başka biriyle evlenmiş ve iki çocuk sahibi olmuş. Fakat Mesut S., S.Ç.’nin bu yeni hayatına rağmen onu taciz etmeye, maddi ve manevi olarak zorbalık yapmaya devam etmiş. S.Ç.'nin yakın çevresini de rahatsız eden Mesut S., çocuklarını ve ailesini takip etmekten geri durmamış. S.Ç.'nin kocası bu durumdan dolayı evi terk etmiş ve ailesiyle birlikte kalmak zorunda kalmış. Bu fırsatı değerlendiren Mesut S., S.Ç.'yi kaçırarak evinde bir odaya kilitlemiş, darp etmiş, öldürmek kastıyla onu tabut gibi bir yere koymuş ve tüm altınlarıyla paralarını almış. Mesut S.'nin elinden zor kurtulan S.Ç., karakola giderek şikayetçi olmuş.
‘Aileni ve Çocuklarını Öldürürüm’
Şikayetinin ardından Mesut S.'nin tehditleri devam edince S.Ç., savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. S.Ç.'nin avukatı tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan suç duyurusu dilekçesinde şu iddialara yer verilmiş: “Mesut S., müvekkile ‘Seni doğrarım, keserim, öldürürüm’ diyerek korku vermekte. Müvekkilin iki çocuğunu da takip eden Mesut S., onları her yerde fotoğraflarını çekmekte. Müvekkilin anne ve babasıyla kaldığı evin önüne elini kolunu sallayarak gelmektedir. Müvekkile, ‘Seni ve çocuklarını, anne ve babanı öldürürüm, her an her yerdeyim bekle ve gör. Evini biliyorum, hayatını mahvedeceğim’ şeklinde tehdit içerikli mesajlar göndererek büyük bir korku yaşamaktadır.”