

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi” kapsamında Mısır ziyareti dönüşünde, Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdulkadir Selvi ve Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın da aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Mısır ziyaretine ilişkin genel değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Mısır'ın ev sahipliğinde, ABD Başkanı Sayın Trump'ın davetiyle ‘Barış İçin Şarm el-Şeyh Zirvesi’ne katıldık. Zirvenin, Orta Doğu'da barışa ulaşmada yeni bir dönüm noktası olmasını umuyorum. Gazze’de Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki dolaylı görüşmelerin ateşkesle neticelenmesinden memnuniyet duyuyoruz. Sürece olan katkılarımız, Sayın Trump dahil birçok lider tarafından dile getirildi. Sayın Trump, Mısır, Katar ve ülkemizin bu süreçteki rolünü vurgulamak için bir bildiri imzalamayı önerdi.”
“VARILAN BU MUTABAKAT BİR ATEŞKES DÜZENLEMESİDİR”
Varılan mutabakatın eksiksiz uygulanması, ABD'nin İsrail hükümeti üzerindeki etkisini sürdürmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Gerçekleşen rehine ve mahkum takası oldukça önemli bir gelişmeydi. Ancak bu anlaşmaya, Filistin meselesini çözen bir belgeler bütünü olarak bakmak yanlıştır. Mutabakat, özü itibarıyla bir ateşkes düzenlemesidir. Filistin meselesinin nihai çözümü, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından geçmektedir. Türkiye olarak bu hedef için kararlılıkla çalışacağız. Önümüzde zorlu bir süreç var; öncelikle İsrail hükümetinin verdiği sözleri yerine getirmesi sağlanmalıdır. İsrail'in bu konudaki sicili sorunludur. Amerika ve diğer etki sahibi ülkelerin gerekli adımları atacağına inanıyorum.”
“GAZZE DEVASA BİR ENKAZ YIĞINUNA DÖNDÜ”
Gazze, bildiğiniz gibi büyük bir yıkıma uğramış durumda. Gazze halkı, zorla tahliye edildikleri yerlere geri dönüyor ancak ortada ev, hastane ya da okul kalmadı. Neredeyse ayakta kalan bina yok. Türkiye, 102 bin tonun üzerinde insani yardım gönderen ülkeler arasında yer alıyor. Son günlerde 350 civarında yardım tırımız Gazze'ye ulaştı. Anlaşmada, günlük en az 600 yardım tırının geçişinin sağlanması hedefleniyor. Arap ve İslam ülkelerinin kabul ettiği yeniden inşa planları üzerine de çalışmalara başlanması büyük önem taşımaktadır. Bunun için gerekli finansmanın sağlanacağına inanıyorum. Gelinen aşamada iki devletli çözüm için gayretlerin artırılması faydalı olacaktır. Birleşik Krallık ve Fransa gibi Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma kararlarının, bu sürecin yapı taşları olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Diğer türlü atılan adımlar yarım kalacak ve hedeflerine ulaşamayacaktır. Bu kapsamda Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Sayın Keir Starmer ile görüşmeler yaptım. Filistin davası, artık insanlığın ortak gündemine girmiştir. Sumud ve özgürlük filoları, dünyanın dört bir yanında İsrail'e karşı direnişi temsil ediyor. Gazze'deki sükunet ortamı insanlık cephesini rehavete sevk etmemelidir.
Gözlemlediğimiz üzere birçok devlet ve hükümet başkanı ile çeşitli seviyelerde temas kurduk. Zirvenin Gazzeli kardeşlerimiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını umuyorum. Ayrıca, zirveye hazırlık amacıyla Şarm el-Şeyh'e gelen ve trafik kazasında hayatlarını kaybeden Katarlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 
SORU-CEVAP
“BU ATEŞKESİN KORUNMASI KONUSUNDA KARARLIYIZ”
Daha önce Hamas ile İsrail arasında çok sayıda ateşkes anlaşması imzalandı ama bu seferki diğerlerinden çok farklı. Geniş bir uluslararası destek ve denetim söz konusu. Daha önceki anlaşmalarda İsrail genelde ihlal eden taraf oldu. Bu sefer benzer bir durum olursa bu sorunun üstesinden nasıl geleceksiniz?
Öncelikle, bu ateşkesin kalıcı olması ve ihlallerin yaşanmaması son derece önemli. İsrail'in geçmişteki ateşkes ihlalleri ortadayken, bu durum bizi dikkatli ve titiz olmaya zorlamaktadır. Türkiye, ABD ve diğer ülkeler, bu ateşkesin korunması hususunda kararlıdır. Yeniden bir soykırıma dönüş olursa bunun bedelinin ağır olacağını İsrail de bilmektedir. Bunu her fırsatta ifade ediyoruz. Önceden imzalanan birçok anlaşmanın sadece kağıt üzerinde kaldığı biliniyor. Bu sefer daha güçlü ve ortak bir irade söz konusudur. Mısır'daki zirvede bu ortak tavır tekrar gözler önüne serildi. Sayın Trump'ın öncülüğünü yaptığı bu sürece müdahil olmaya devam edeceğine yürekten inanıyorum. Bu gelişmeler artık sadece bizim değil, birlikte hareket ettiğimiz ülkelerin ve halkların umudu haline gelmiştir. Hiç kimse eski düzenin geri dönmesine rıza gösteremez. Çünkü bu ateşkesi toplumların vicdanı ve sağduyusu sağlamaktadır.
Türkiye'nin Gazze'ye yaptığı yardımlar üzerine bir planlama olacak mı? Uzun vadeli bir strateji var mı?
Türkiye, büyük bir devlet olmanın ötesinde insanlığın vicdanıdır. Yardımlarımız, dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara ulaşmaktadır. İsrail saldırıları devam ederken bile yardımlarımızı bölgeye ulaştırmayı sürdürdük. Mısır'daki depoları doldurduk ve beklemedik anlarda yardımlar gönderdik. Ateşkesin ilanından itibaren 350 tır Gazze'ye girdi. Tek yaptığımız şey gıda, su, ilaç göndermek değil; aynı zamanda kardeşliği ve umudu ulaştırmaktır. İnsani krizlerin etkilerini hızla giderebilmek için çaba göstermekteyiz. Şu anda 10 bin civarında çadırı depolamış durumdayız. Gazze'nin yeniden imarı büyük önem taşımakta. Kış gelmeden Gazze halkının barınma ihtiyaçlarını karşılamak için yoğun bir çalışma içinde olacağız. Türk Kızılayı, AFAD ve TİKA ile sivil toplum kuruluşlarımız koordineli bir şekilde çalışıyor. Orada sadece yaraları sarmakla kalmayacak, aynı zamanda geleceği inşa edeceğiz. Yaralıları, Ankara ve İstanbul'daki şehir hastanelerinde tedavi edeceğiz. Bütün bu çalışmalara hazır durumdayız.
Türkiye’nin son yıllardaki barış ve istikrar sağlama çabaları Gazze’de nasıl şekillenecek?
ABD Başkanı Sayın Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi, Katar Emiri Sayın Al Sani ve şahsım, dörtlü bir imza uygulaması gerçekleştirdik. Attığımız imzalar sıradan değil ve tarihin kayıtlarına geçti. İşte imza attığımız metin:
“Kalıcı Barış ve Refah İçin Trump Anlaşması. Biz, aşağıda imzası olanlar, iki yıl süren derin acılar ve kayıpları sona erdirmek üzere bölge için umut, güvenlik ve barış oluşturacak yeni bir sayfa açmak için ortak bir vizyonla hareket ettik. Başkan Trump'ın Gazze çatışmasını sona erdirmek ve Orta Doğu'ya kalıcı barış getirmek için gösterdiği samimi çabaları destekliyoruz. Bu anlaşmayı, Filistinliler ve İsrailler dahil tüm bölge halkları için barış, güvenlik ve fırsat sağlayacak şekilde uygulayacağız. Kalıcı barış anlayışımız, temel insan haklarının korunduğu, güvenliğin garanti altına alındığı, onurlarının kollandığı bir sulh olacak. Anlayış, işbirliği ve devam eden diyalog yoluyla gelişecektir. Bu bölge herkesin barış, güvenlik ve refah arzularının peşinden koşabileceği bir yer olmalıdır.”
“GAZZE'DE BİR BARIŞ DÜZENİNİN KURULMASI İÇİN FEVKALADE HEYECANLIYIZ”
Gazze’de Mehmetçik görev alacak mı?
Görev gücünün yapısıyla ilgili değerlendirmeler sürmekte. Gazze'de önemli inşa ve ihya çalışmaları gerekmektedir. “Kimler bizimle birlikte rol alabilir?” konusunu irdeleyeceğiz. Körfez ülkelerinden ABD ve Avrupa ülkelerine kadar destek isteyeceğiz. İhya ile ilgili de liderlerle görüşmelerde bu konuyu ele aldık. İlk izlenimler olumludur. Onlar da “Biz rol alacağız” dedi. İnşallah verilen sözler yerine gelir. Dışişleri, Milli Savunma Bakanı ve MİT Başkanımız bu süreçte muhataplarıyla görüşmeyi sürdürecekler. Ben de liderlerle sürekli irtibat içerisinde olacağım. “Süreci nasıl yürütebiliriz?” konusunu ele alacağız. Şu anda çadırlar mevcut. Bu insanların sürekli çadırlarda yaşamayacakları aşikar. Gerekirse konteynerleri bölgeye göndereceğiz. Kış mevsiminde bu konteynerler, insanlara önemli bir yardımcı olacaktır. Türkiye barışın yanında duracak ve bu süreci yürütecektir. Gazze’de barış düzeninin kurulması için büyük bir heyecan içindeyiz. Bu süreç süratle ilerleyecektir.
“BU İŞİN BİRİNCİ DERECEDE TAKİPÇİSİ SAYIN TRUMP OLACAK”
İsrail güvenilir bir taraf değil. Bu süreçte nasıl bir mekanizma kurulabilir?
Şu an itibarıyla Gazze'de çatışmalar sona ermiş durumda. Bunun Sayın Trump tarafından duyurulması son derece önemlidir. Bu işin birinci derecede takipçisi Sayın Trump olacaktır. Bunu kendisiyle yaptığımız görüşmelerde de vurgulamıştı. Görüşmelerimizi her seviyede sürdüreceğiz. Trump ile kurduğumuz diplomasi çok önemlidir. Huzur ikliminin oluşturulması için ne gerekiyorsa yapacağız. Mısır’da bir araya gelen ülkeler, bu huzurun güvencesidir.
Bu zirvenin son iki yıldır şahit olduğumuz İsrail saldırganlıklarına bir set çekip çekmeyeceğini düşünüyor musunuz?
İsrail'e saldırganlık konusunda “dur” demek için bu Zirve’yi gerçekleştirdik. Mısır’a neden geldik? Gazze deneyimi, İsrail'in saldırganlıkla bir yere varamayacağını ortaya koydu. Hamas'ın direniş iradesinin kırılmadığı da önemli bir husus oldu. Gazze halkı, tarih boyunca büyük bir bedel ödemesine rağmen direnişini sürdürdü. Gördük ki sadece silahlarla zafer kazanmak mümkün değil. Uluslararası toplumun görevi nihayetinde yeni başlamaktadır. Gazze'nin yanında daha güçlü durmalıyız. Tarih boyunca olanların unutulmaması ve sorumluların hesap vermesi için mücadele vereceğiz. Türkiye olarak insanlığın vicdanı olmaya devam edeceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanım, SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Suriye ile kontaklarımızı sürdüreceğiz. Suriye'nin ve bölgenin kazanımlarının korunmasında iş birliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Suriye Cumhurbaşkanı ve hükümetiyle uyum içinde olmamız gerekiyor. Uzun süredir savaş ortamından uzak kaldık. Suriye’nin toprak bütünlüğü, bizim de çıkarımızdır.
“ÖZEL, BÜYÜK BİR SKANDALA İMZA ATTI”
CHP'nin yolsuzluk haberlerini uluslararası düzeye taşımak adına yaptığı girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
CHP, geçmişte de yurt dışında destek aramıştı. Şimdi de kendi halkına seslenmekten kaçınarak, başka ülkelerde meşruiyet bulmaya çalışıyor. CHP, kendi nefretini ve yanlışı ortaya koyarak büyük bir skandala imza atmıştır. Biz Anadolu’da halkımızla birlikte eserler ortaya koymaya devam ediyoruz.
Belediyelerdeki yolsuzluklarla ilgili bir düzenleme yapılması düşünüyor musunuz?
Yolsuzlukla ilgili yasalarımız mevcut. Hükümet olarak bu duruma gereken tedbirleri almaya devam edeceğiz. Belediyeler halk için vardır, yolsuzluk için değil. Bu konuda yasaların emri her daim işler. Biz bu konuda gerekeni mutlaka yaparız.



