Burak Yılmaz, Galatasaray’ın Başarısının Sırrını Açıkladı

Futbol kariyerinde “Dört Büyükler” olarak bilinen Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’da görev yapmış olan Burak Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Burak Yılmaz, “2020’den bu yana Süper Lig’de şampiyon olan takımlardan RAMS Başakşehir, Beşiktaş ve Trabzonspor, ertesi sezon düşüş yaşadı. Ancak bu durum Galatasaray’da yaşanmıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

“Galatasaray, ‘Winner’ bir takım. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde yer almazsa ve UEFA Avrupa Ligi’ne katılırsa taraftarını memnun edebilecek bir yapı değil. Ligde şampiyon olamamış ve Türkiye Kupası’nı kazanmış olsa bile taraftarının mutlu olmayacağı bir takım. Hocasının ve oyuncularının her zaman zirveye oynaması gerekiyor. Galatasaray’da başarıya odaklı bir kültür var. Şampiyonluk elde edilemeyince her şeyin sona erdiğini düşünen bir kulüp. Bunun sonucunda sürekli değişiklikler yaşanan bir yapı vardır. Galatasaray’da ikincilik kesinlikle başarı olarak görülmez. Galatasaray’ı canlı tutan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Bu durum bir kültür haline gelmiş.”

“Okan Ağabey, Türkiye’nin En Başarılı ve Değerli Teknik Direktörü”

Burak Yılmaz, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk hakkında övgü dolu yorumlarda bulundu.

Okan Buruk’un başında bulunduğu Galatasaray’ın ligde üst üste şampiyonluklar yaşamasına rağmen Avrupa kupalarında beklentilerin karşılanamadığına ilişkin eleştirilere değinen Yılmaz, “Okan ağabey, Türkiye’nin en başarılı ve değerli teknik direktörü. Ancak Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nden elendiğinde büyük eleştiriler alıyor. Bu durum Galatasaray’ın kültürüyle alakalı. Okan ağabeyin ismiyle değil, Galatasaray her zaman başarıya odaklı bir takım. Eğer elenirse her zaman eleştirileceksin. Jose Mourinho’nun Türkiye’deki varlığı bizim için büyük bir değer ve şans. Mourinho’yu değerlendirirken Okan Buruk’u da aynı kategoride değerlendirmek gerek.” şeklinde konuştu.

“Osimhen mi Icardi mi?” Soruna Net Yanıt

Futbolculuk döneminde 2 kez Süper Lig’de gol kralı unvanı kazanmış olan Burak Yılmaz, “Osimhen mi Icardi mi?” sorusuna Victor Osimhen yanıtını verdi.

Bu sezon kiralık olarak Galatasaray’a katılan Victor Osimhen ile geçen sezonun gol kralı Mauro Icardi’yi kıyaslayan Yılmaz, “Onlar çok farklı oyuncular ve karakterlere sahip. Farklı yetenekleri var. Birinin bitiriciliği mükemmelken, diğerinin liderlik özellikleri ve savaşçı ruhu var. Takımı arkasından götürebilecek ve savaşabilecek bir oyuncu. Ben Osimhen’i tercih ederdim.” dedi.

“Nesil Değişikliğine Geçildiği Aşikâr”

Burak Yılmaz, “Türkiye’de teknik direktörlükte jenerasyon değişikliği yaşanıyor mu?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

“Yavaş yavaş bir nesil değişikliğine geçildiği kesin. Önceki hocalarımızdan öğrendiğimiz iyi yönleri geliştirerek çağın futboluna uyum sağlamayı hedefliyoruz. Yeni nesil teknik direktörlerin (Arda Turan, Selçuk İnan, Çağdaş Atan…) ne yaptığını dikkatlice izliyorum. Hepsinin oyun içinde planları ve stratejileri var. Takımlarına önemli dokunuşları var. Bizler için güzel bir rekabet ortamı oluştu.”

“Analize Çok Zaman Harcıyorum”

Teknik direktörlük alanında Beşiktaş ve Kayserispor’da da görev alan Yılmaz, taktik anlayışında analizin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Futbolculuk kariyerinde birçok yerli ve yabancı teknik direktör ile çalışarak kapsamlı deneyimler edindiğini belirten Burak Yılmaz, “Taktik anlayışımı rakip takımın analizine göre şekillendiriyorum. Kasımpaşa seviyesindeki oyuncuların her türlü şarta ve taktiğe uyum sağlayabileceğini gördüm, bu nedenle analize büyük önem veriyorum. Analize çok zaman ayrılıyor. Yeni nesil hocaların da bunu benimsediğini düşünüyorum. Kendi tarzım var ve yoluma Burak Yılmaz olarak devam edeceğim. Kendimi duyguları yoğun yaşayan ve ilişkileri güçlü bir teknik adam olarak görüyorum. Ancak sahada disiplinden asla taviz vermem. Yemeğe ya da toplantıya geç kalmayı ya da terlikle gelinmesini disiplinsizlik olarak görmüyorum. Oyuncularımı rahat bırakırım. Benim için disiplin; sahada verdiğin mücadele, arkadaşın için koşmak ve takım için yaptığın fedakarlık. Her şey sahada benim istediğim gibi olacak. Sahanın dışındaki her şey ise sizin istediğiniz gibi olsun. Oyuncularımla güzel bir iletişim kurduk ve bu havayı yakaladık.” diye belirtti.

“Guardiola’nın Çözüldüğünü Düşünmüyorum”

Burak Yılmaz, İngiliz temsilcisi Manchester City’nin bu sezon yaşadığı düşüşü “Geçiş süreci” olarak değerlendirdi.

Manchester City’nin geçmişteki başarılarının gerisinde kalmasının, dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri olan Pep Guardiola’nın futbol felsefesinin çözülmesinden kaynaklanmadığını vurgulayan Yılmaz, “Manchester City, 10 yıl boyunca üst üste Premier Lig’de şampiyon olamaz. Her sezon Şampiyonlar Ligi’ni kazanan bir takım çıkmaz. Süper Lig’de şampiyon olan bir ekip, genellikle ertesi sezon düşüşe geçiyor. En son örneği Trabzonspor. Öncesinde Beşiktaş ve RAMS Başakşehir de benzer bir durumla karşılaştı. Bu durum, dünyanın her yerinde olabilecek bir gelişme. Guardiola, her şeyi kazanmış bir teknik direktör. Manchester City de birçok ödül elde etmiş bir takım. 2-3 yıl sonra oyuncuların motivasyonunda bir rehavet ve doygunluk hissedilmesi kaçınılmazdır. Bunu yaşadıklarını düşünüyorum. Guardiola’nın çözüldüğünü düşünmüyorum. Bir geçiş süreci yaşıyorlar ve gelecek sezon yeniden güçlü bir şekilde geri dönecekler.” ifadelerini kullandı.

“Hedeflerim ve Hayallerim İçimde Saklı”

Futbolculuk döneminde “Dört Büyükler”de görev yaparak hayallerini gerçekleştiren Burak Yılmaz, teknik direktör olarak bu hedeflere ulaşabilmek için iz bırakması gerektiğini söyledi.

Kendisini geliştirmek için kararlı olduğunu vurgulayan 39 yaşındaki teknik adam, “Futbol kariyerime hayallerle başladım. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’da oynamak hayalimdi. Allah’a şükür ki bu fırsatı yakaladım. Teknik direktörlük hayalim de bu tür düşüncelerle başlıyor. Oralarda bulunmak için hak etmek lazım. Buraları iyi geçmek, iz bırakmak ve dokunuş yapmak gerekiyor. Burak Yılmaz’ın takımı olduğunu göstermeliyiz. Büyük cümleler kurmak yerine küçük ama etkili adımlarla ilerlemeyi tercih ediyorum. Tabii ki hedeflerim ve hayallerim var, ama bunlar her zaman içimde saklı. Kasımpaşa’yı daha iyi yerlere taşımak istiyorum. Allah nasip ederse, bir gün hak ettiğim konumlara ulaşmak istiyorum.” şeklinde konuştu.

“Bu Jenerasyona ve Hocamıza Çok İnanıyorum”

Burak Yılmaz, A Milli Futbol Takımı’nın 2026 FIFA Dünya Kupası’na katılma şansını yüksek gördüğünü belirtti.

Milli takımda çok güzel bir atmosfer olduğunu düşündüğünü ifade eden Yılmaz, “A Milli Takım’ın 2026 Dünya Kupası’na katılacağına inanıyorum. Bu jenerasyona ve hocamıza çok güveniyorum. Gerçekten harika bir nesil. Bizim jenerasyonumuzdan oldukça farklılar. Onlara destek olmak ve alan tanımak lazım. Hepsi genç ve potansiyel dolu oyuncular. Hocalarıyla da güzel bir iletişim kurmuşlar. Gönlüm ve dualarım hep yanlarında.” dedi.

“A Milli Takımımızın Eleştirilecek Bir Yanının Olduğunu Düşünmüyorum”

Burak Yılmaz, milli takımda forvet sıkıntısı olup olmadığını şu şekilde değerlendirdi:

“Deniz Gül, Barış Alper Yılmaz, Enes Ünal, Bertuğ Yıldırım, Umut Nayir ve Semih Kılıçsoy gibi oyuncular mevcut. Belki bu sezon bazılarının performansında düşüşvar. Hocamızın da bir taktiği var, bazen forvetsiz oynamayı tercih edebiliyor. Bu duruma da saygı göstermek lazım. Onlar performanslarını yakaladıkları zaman forvet problemi kalmayacaktır. Her sene bir ülkeden forvet çıkaramayız. Bu bir gerçek, hatta bunu Brezilya bile başaramıyor. Forvet eksikliğini sayı olarak değil, performans açısından değerlendiriyorum. Başarılı bir milli takımımız ve hocamız var. Eğer bu sefer de forvetsiz oynama kararı alınırsa, önemli olan forvetli olup başarısız olmak mı, yoksa forvetsiz olup başarılı olmaktır. Turnuvalara katılıyoruz. Dünya Kupası’na katılma ihtimalimiz mevcut. UEFA Uluslar Ligi’nde A Ligi’ne yükseldik. A Milli Takım’ın eleştirilecek bir yönü olduğunu düşünmüyorum. Dünya Kupası Elemeleri’nde İspanya ve Gürcistan’ın bizden çekindiğini düşünüyorum. Yükselen bir grafiğimiz var. İspanya ve Gürcistan çok kıymetli takımlar. Türkiye’deki atmosferi çok iyi biliyorlar; belki de bizden bir adım önde olduklarını düşünüyorum.”

Burak Yılmaz, “Sizi bir gün milli takımda teknik adam olarak görebilir miyiz?” sorusuna ise, “Neden olmasın. Şerefle ve gururla yıllarca formasını giymiş ve kaptanlık yapmış biriyim. Kendimi geliştirirsem ve hak edersem, neden milli takımda görev almayayım.” şeklinde yanıtladı.