reklam
reklam
DOLAR39,8683% 0.04
EURO46,9642% 0.16
STERLIN54,5495% 0.06
FRANG50,1804% 0.12
ALTIN4.266,00% 0,15
BITCOIN109.513,880.466
reklam

Bursa'daki Korkutan Fay Hattı: Büyük Bir Deprem Tehdidi Mi?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bursa'daki Korkutan Fay Hattı: Büyük Bir Deprem Tehdidi Mi?
reklam

Bursa'da son günlerde art arda meydana gelen depremler, bölgede var olan fay hatları hakkında endişeleri yeniden alevlendirdi. Dün Gemlik'te kaydedilen 4,3 büyüklüğündeki sarsıntı, hem şehir merkezinde hem de İstanbul ve Yalova'da hissedildi ve halk arasında paniğe yol açtı. Yapılan ilk incelemelerde olumsuz bir gelişme olduğu bildirilmezken, depremin derinliği 12,9 kilometre olarak belirlendi.

GEÇEN YIL BULUNAN FAY HATTI TEHLİKE ARZ EDİYOR MU?

Bu olayların ardından, geçtiğimiz yıl keşfedilen ve bilim insanları tarafından gündeme getirilen ‘Kayapa-Yenişehir Fay Hattı’, yeniden merak konusu oldu. Bu fay hattı, Ankara, Kocaeli ve Eskişehir Teknik Üniversiteleri'nin iş birliğiyle tespit edilmiş olup, büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğu kaydedildi.

TİMSAH ARENA VE ŞEHİR HASTANESİ ARASINDAN GEÇİYOR

Geçen yıl elde edilen verilere göre, Kayapa-Yenişehir Fayı (KYF), batıda Kayapa bölgesinden Bursa Ovası'na uzanan 40 kilometrelik ve doğuda Yenişehir yönünde devam eden 55 kilometrelik bir kesime sahiptir. Bu fay hattının şehir merkezine Timsah Arena ile Şehir Hastanesi arasında uzandığı bildirilmektedir.

Tüm bu gelişmeler sonrasında, bölgedeki depremleri ve Kayapa-Yenişehir Fayı'nın doğruluğunu daha iyi anlamak için konunun uzmanlarına başvurduk.

‘BU HAT, ÖNCEDEN BİLİNEN AMA SON YAPILAN ÇALIŞMALARLA TEYİT EDİLMİŞ BİR FAYDIR’

Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Fay hattının ismi önemli değil; önemli olan geçiş güzergahıdır. Bu fay hatları doğrudan Bursa'nın içinden geçiyor. Ancak daha ayrıntılı bir analiz yapılabilmesi için kapsamlı çalışmalara ihtiyaç var. Bu hat, daha önce biliniyordu fakat yeni çalışmalarla varlığı teyit edildi,” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekti.

Prof. Dr. Süleyman Pampal, yaşanan iki gündür devam eden depremlerle ilgili olarak, küçük sarsıntıların daha büyük bir depremin belirtileri olabileceği uyarısında bulundu. Pampal, “Gemlik bölgesindeki fay hattı, Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey koluna bağlı. Bu bölgede sismik boşluk olarak tanımlanan önemli bir bölge mevcut. Gemlik'teki küçük depremler, eski İznik Depremi’ni üreten fayın yeniden hareketlenmeye başladığını gösteren sinyaller olarak yorumlanabilir,” ifadelerini kullandı.

‘YAKLAŞIK 100 KİLOMETRE UZUNLUĞUNDA VE 7 BÜYÜKLÜĞÜNE KADAR DEPREM ÜRETEBİLİR’

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise, “Bu fay yaklaşık 100 kilometre uzunluğundadır ve Bursa çevresindeki faylar kadar da önemli,” diyerek bölgenin potansiyelini vurguladı.

Gemlik’te meydana gelen depremlerin ardından bölgenin 7 büyüklüğüne kadar deprem üretebileceği üzerinde tartışmalar sürmekte. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Kayapa-Yenişehir Fayı'nın da 7 büyüklüğüne kadar deprem potansiyeline sahip olduğunu belirtti.


Gemlik'teki 4,3 büyüklüğündeki sarsıntı, halkta endişe yarattı.

ALÜVYAL ZEMİNLER BURSA İÇİN KRİTİK DEPREM RİSKİ BARINDIRIYOR

Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Bursa’nın bazı bölgelerinde bulunan alüvyal zeminlerin deprem açısından yüksek risk taşıdığını belirterek, “Alüvyal zeminler, olası büyük bir depremde etkilenme ihtimalini artırmaktadır. Bursa’nın nüfusunun 3,5 milyonu aşması göz önüne alındığında, bu tehdidin ciddiyetle ele alınması gerekir,” dedi.

Ayrıca Prof. Dr. Ersoy, bu tehlikenin, kapsamlı bir kentsel dönüşüm planıyla aşılabileceğini vurgulayarak, “Bilimsel verilere dayanarak hareket etmek, can ve mal kaybını önlemenin en etkili yoludur,” ifadesini kullandı.

‘TÜRKİYE’DE FAY HARİTALARINI YAPAN VE RESMİYET KAZANDIRAN KURUM MTA’DIR’

Ancak bazı bilim insanlarına göre, bir fayın varlığının resmen kabul edilebilmesi için yalnızca saha gözlemlerinin yeterli olmadığı, bu bilgilerin devlet kurumları tarafından onaylanması gerektiği savunuluyor. Bu görüşü destekleyenlerden biri, Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir.

Prof. Dr. Sözbilir, “Olmayan bir fayın ortaya çıktığı” veya “yeni bir fay bulunduğu” iddialarının devletin yetkili kurumları tarafından değerlendirilip açıklanması gerektiğini belirterek, “Hangi fayın yasal ve bilimsel anlamda geçerli olduğu kararını veren kurumlar MTA’dır,” açıklamasında bulundu.

“Diri Fay Haritası 2025 Yılı'nda Güncellenecek”

Prof. Dr. Sözbilir, Türkiye Diri Fay Haritası’nın en son 2011 yılında güncellendiğini belirterek, “O tarihten önceki harita 1996 yılına aitti. 1990'ların verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 150 fay olduğu biliniyordu. Ancak 2011 yılındaki güncellemeyle bu sayı 485’e yükseldi. MTA’da çalışan bilim insanları olarak, yaklaşık iki yıldır bu konuda çalışmalar yürütüyoruz. 2025 yılının sonunda yeni Diri Fay Haritası güncellenecek,” ifadelerini kullandı.

Medya organlarında zaman zaman ‘diri fay haritası güncellendi’ şeklindeki haberlerin yanıltıcı olabileceğini de belirten Prof. Dr. Sözbilir, “Henüz harita güncellenmedi; bu uzun bir süreç ve hâlâ devam ediyor. Özetle, bu süreç tamamen devletin denetimi altında ve bilimsel kurulların gözetimindedir,” dedi. Ayrıca, “Güncelleme ile Türkiye’deki fay sayısı belki de 500’ü aşacak,” diye ekledi. “İddia edilen bazı faylar ya bu haritaya dahil edilecek ya edilmeyecek, ancak kesin olan bir şey, bilimsel kriterlere uymayanların yer almayacağıdır,” dedi.

reklam

YORUM YAP