Olay, 16 Mayıs’ta Büyükçekmece’deki bir kuyumcuda meydana geldi. İddiaya göre, paraya ihtiyacı olduğunu ve çocuğunun hastanede olduğunu belirten bir kadın, 22 ayar olarak tanımladığı altın bilekliğini satmak istedi. Kuyumcu, mihenk taşı ile yaptığı testler sonucunda bilekliğin 22 ayar olduğunu belirledi ve müşterisine 159 bin lira ödedi. Ancak, später bilekliğin eritilmesi için atölyeye gönderilmesiyle, 18 ayar olduğu ortaya çıktı.
Yapılan inceleme sonrasında, altının özel bir kimyasal maddeyle kaplanarak ayarının daha yüksek gösterildiği anlaşıldı. Bu yöntemle kandırılan kuyumcu, yaklaşık 40 bin lira zarar yaşadı. Durumdan haberdar olan kuyumcu Yusuf Uyanık, polisi bilgilendirerek şikayette bulundu ve şüphelinin yakalanması için çalışmaların devam ettiği belirtildi.
‘OCAKTA ERİTİLDİĞİNDE, 18 AYAR OLDUĞU RAPORUNU ALDIK’
Yusuf Uyanık, “22 ayar olarak beyan edilen ürün, 18 ayar olarak sonuçlandı. Bu durumdan dolayı bir mağduriyetimiz var. Kullanılan kimyasal nedeniyle, burada basit testlerle 22 ayar olarak gösteriliyor, fakat sonrasında ocağa gittiğinde 18 ayar raporu alıyoruz. Sonrasında kadınla iletişim kurmaya çalıştık. Salı günü durumu düzelteceğini belirtti ama bu adımı atmadığı için, sizlerin aracılığıyla bunu duyurmak istedik. Nasıl yapıldığına gelince, bu bir kimyasal olay, açıklamam biraz farklı olabilir.
Kaplama ürünler sıklıkla geliyor; üst kısmı altın, alt kısmı demir veya tel olan ürünlerle karşılaşabiliyoruz. Ağırlığından ve renginden anladığımız durumlar oluyor, yakaladığımızda ona göre işlem yapıyoruz ya da ürünü geri veriyoruz. Ancak teknoloji ilerlemesi nedeniyle, daha karmaşık yöntemler de mevcut çünkü her gün yeni dolandırıcılık yöntemleri ortaya çıkıyor.
Artık firma olarak aldığımız kararla, tanımadığımız kişilerden hurda alımı yapmamaya karar verdik. Bunun sistematik bir kötülük olduğunu düşünüyoruz ve devletin daha sıkı denetimler yaparak bu sorunu ortadan kaldırmasını talep ediyoruz. Bu açıklamayı yapma sebebimiz, bu denetimsizlik durumunun giderilmesi ve esnafın bu haksızlıklardan kurtulmasıdır. 
Bunu anlamanın bir yöntemi yok mu? Elbette var, ancak pahalı cihazlarla anlayabiliyoruz. Her yerde bu cihazları bulundurmak mümkün değil. Yani şu anda bizde yok, eski usul yöntemlerle anlayış sağlamaya çalışıyoruz. 
Ancak gözümüzden kaçan ürünler de olabiliyor ve bu durumda maddi olarak zarar eden bizler oluyoruz, bu konuda oldukça şikayetçiyiz” ifadelerini kullandı. 
