

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Özden, CNN TÜRK canlı yayınında önemli değerlendirmelerde bulundu:
Dün gece meydana gelen 3.5 büyüklüğündeki depremin, daha önce 23 Nisan’da gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki depremin artçısı olduğunu belirtti. Bu depremlerin Kumburgaz segmentinde yaşandığını vurgulayan Özden, 6.2’lik depremden sonra böyle artçı depremlerin olabileceğini daha önce ifade ettiklerini söyledi. Artçı depremlerin devam edeceğini ve kırılmalar meydana getirerek fay hareketi oluşturduğunu, ancak büyük bir yer değişimi olmadığını belirtti. 7’nin üzerindeki depremlerin, yalnızca büyük çaplı yer değiştirmelerle oluşabileceğinin altını çizdi.
Özden, Marmara Denizi’nde depremlerin tekrarlanma süresinin yaklaşık 200 ila 250 yıl olduğunu, bu genel bir kural olmasına rağmen, büyük depremlerin bu kaideye uymadığı durumların olabileceğini de ifade etti. 7’den küçük depremlerinin nerede olabileceği hususunda düşüncelerinin olduğunu belirten Özden, Kumburgaz segmentinin yanı sıra Tekirdağ, Avcılar ve Adalar gibi bölgelerde 7 büyüklüğündeki depremlerin meydana gelme olasılığının daha yüksek olduğunu açıkladı.
23 Nisan depreminin devamı mahiyetinde bir durum söz konusu olduğunu söyleyen Özden, doğu ve batı segmentleri arasında bir geçiş yaşanmadığını, batı yönünde küçük artçı şokların görüldüğünü, ancak bu şokların doğuya geçmediğini kaydetti.
Maksimum 30-40 km. uzunluğundaki fay segmentinde 7 büyüklüğünde bir depremin potansiyelinin bulunduğunu belirten Özden, 6.2 büyüklüğündeki depremin 30 santimetrelik bir yer değiştirme ile sonuçlandığını, fayın yıllık hareket hızının 20 milimetre olduğunu vurguladı. Bu duruma göre, 10 ya da 15 yıl sonra yeni bir deprem potansiyeli oluşacağına dikkat çekti.
Elde edilen verilere göre, Kumburgaz segmentinde meydana gelen artçı depremlerin varsayıldığı gibi doğu veya batı yönünde bir hareketliliği ortaya çıkarmadığını ifade eden Özden, bu fay üzerinde meydana gelebilecek en büyük depremlerin 7 büyüklüğünde olabileceğini açıkladı.
“MARMARA DENİZİ’NİN İÇİ KOMPLİKE YAPIYA SAHİP”
Marmara Denizi’nin iç yapısının komplike olduğunu ve çeşitli yerlerde çukurluklar ile yamaçlar oluşturduğunu belirten Özden, bu karmaşık yapının depremlerin yorumlanmasını zorlaştırdığını dile getirdi. 6.2 büyüklüğündeki depremden sonra hareketlerin azalacağını ve bu büyüklüğün üzerine çıkacağına inanmadığını, zayıflayarak duracağını düşündüğünü söyledi.
İstanbul için durumu değerlendiren Özden, kentsel dönüşüm konusuna yönelik gecikmelerin olmaması gerektiğini vurgulayarak, binaların ve zeminlerin iyi bilinmesi gerektiğini ifade etti.