Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde, Hacı Bektaş-ı Veli'nin hakka yürüyüşünün 754. yıl dönümü dolayısıyla anma etkinliği gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen etkinliğe Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Alevi dedeleri ve çok sayıda katılımcı katıldı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, “Gönüllerin piri Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin huzurunda sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hakka yürüyüşünün 454. yılında Türkistan kaynağından doğarak Yesevi irfanıyla Anadolu'da kök salan Hacı Bektaş Veli'yi rahmetle anıyorum. Cenab-ı Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim kılsın. Hünkar Hacı Bektaş-i Veli, hikmeti ve sevgiyi yaşamıyla gösteren bir gönül sultanıdır. Nişabur'dan başlayan hikmet seferinin, Ahmet Yesevi’nin nefeslerini taşıyan Horasan Erenlerinin omuzlarında Anadolu'da filizlendiği bir medeniyet iklimi oluşturmuştur. Hazreti Hünkar’ın irfan ışığında ayrılıklar, ötekileştirme, kin ve nefret yoktur. Birlik, dayanışma ve kardeşlik vardır. Düşünceleri, milli birlik ve beraberliğimizi güçlendiren, evrensel mesajlarıyla tüm insanlığa ışık tutmaktadır” dedi.
‘MERHAMETİN, VİCDANIN, ADALETİN SESİNİ YÜKSELTMELİYİZ’
Sorunlarla kararlılıkla başa çıktıklarını belirten Yılmaz, “Hükümet olarak bölgede barış sağlamak adına çaba gösterirken, iç huzurumuzu bozan, milli birlik ve beraberliğimizi zayıflatan sorunlarla da kararlılıkla mücadele ediyoruz. Ne yazık ki, bölgemizde ve küresel düzeyde olumlu bir dönemden geçmediğimizi söyleyemem. İçe kapanmaların, çatışmaların ve kavgaların arttığı bir dünyada yaşıyoruz. Küresel ve bölgesel düzeyde jeopolitik gerilimlerin, ekonomik menfaat savaşlarının arttığı bir dönemdeyiz. Bu tür dönemler Hünkar'ın mesajlarına en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlardır. Dünyanın bu gidişatına kapılmadan ahlak, merhamet, vicdan ve adaletin sesi ile gücünü yükseltmeliyiz. ‘Güçlüyüm, istediğimi yaparım’ anlayışına kimsenin prim vermemesi gerekiyor. Bu durumu Gazze örneğinde görüyoruz” diye ifade etti.
‘TEK BAŞINA BİLGİ YETMİYOR’
Gazze meselesine değinen Yılmaz, “G geçmişte Yezit ne yaptıysa, bugün Gazze'de Netanyahu da aynısını yapıyor. Çocukları, kadınları, masum insanları açlık ve susuzluğa mahkum ediyor. Tüm dünyanın gözü önünde bunu yapıyor. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor ve nerede duracağımıza buna göre karar vermeliyiz. Zalimlerden mi, mazlumlardan mı yanayız? ‘Güçlüyüm, istediğimi yaparım’ diyenlerden mi yoksa haklının yanında mı olacağız? Değerli dostlar, elbette biz şehitler Sultanı Hazreti Hüseyin'den yanayız. Elbette Gazze'de katledilen masum Filistin halkı yanındayız. Hacı Bektaş Veli'nin dergahının gölgesinde tüm insanlığa bu çağrıyı yapmak istiyoruz. Bir insanlık ittifakına ihtiyacımız var. Bilgi tek başına yeterli değil, bunu en iyi Gazze olayında görüyoruz. Teknolojide ve bilimde ilerlemiş toplumların büyük katliamlar gerçekleştirebildiğini hep birlikte görüyoruz. Demek ki bilgi yeterli değil” açıklamasında bulundu.
‘DÜNYANIN NERESİNDE MAZLUM VARSA ONUN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Bilgi ile ahlakın, merhametin ve adaletin bir araya gelmediği sürece bilginin güçlülerin elinde bir araç haline dönüştüğünü vurgulayan Yılmaz, “Yapmamız gereken bu hikmetle, bilgiyle merhamet, adalet ve şefkati birleştirmek ve bu potansiyeli taşıyan en zengin coğrafyaların başında Anadolu geliyor. Burada irfan var, büyük bir medeniyet mirası mevcut. İnşallah Anadolu'dan bu ışık, zor zamanlarda insanlığa yol gösterir. Türkiye Cumhuriyeti olarak tüm imkânlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanındayız” dedi.
Dinini, ırkını, etnik yapısını sormadan, kimliğine bakmadan mazlumdan yana olacaklarını dile getiren Yılmaz, “Zalimlerin karşısında olacağız. Bütün gücümüzle, tüm diplomatik kaynaklarımızı kullanarak Türkiye Cumhuriyeti olarak biz çatışmacı değil, uzlaşmacı bir diplomasi izliyoruz. Barış istiyoruz, bölgede ve dünyada daha adaletli bir yapı istiyoruz. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. Ayrıca, “Güçlülerin merhametine güveneceğimiz bir dönemde değiliz” ifadelerini ekledi.
‘İKTİDARIYLA MUHALEFETİYLE BÜTÜN PARTİLERİN OY BİRLİĞİ VAR’
Cevdet Yılmaz, bölgede emperyalist projelerin, tuzakların boşa çıkartılması için birlik, kardeşlik ve beraberliğin önemine dikkat çekerek, “'Terörsüz Türkiye' hedefimizin tam anlamıyla gerçekleştirilmesi, bu bölge üzerinde kendi menfaatleri için oyunlar kuranlara verilecek en güzel cevaptır. 'Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Çerkez’iyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle 86 milyon biriz, beraberiz, kardeşiz' diyerek dünyaya haykırmalıyız. Bu süreçte önemli bir aşamaya geldik. Meclisimizde bir komisyon kuruldu ve ilk iki toplantısında oy birliği ile kararlar alındı. İktidarıyla muhalefetiyle bütün partilerin bu konudaki birleşimi önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
‘ORTAKLIKLARIMIZ DA VAR, FARKILIKLARIMIZ DA’
Cevdet Yılmaz, “Terörsüz Türkiye'yi inşa ederken manevi değerleri ve büyükleri de unutmamak gerektiğini vurgulayarak, “Ortaklarımız ve farklılıklarımız var. Hiç kimse kimseyi asimile etmeye çalışmamalı. Her birey, kendisi olarak kabul edilmeli. Bizim ortak değerlerimiz bir, vatanımız bir, bayrağımız bir. Farklılıkları saygıyla karşılamalıyız. İnsanlar, kendi düşünceleri ve tercihleri doğrultusunda yaşayabilmelidir” şeklinde konuştu.
‘TABULARLA, YASAKLARLA BİR TOPLUM, SAĞLIKLI BİR GELECEK İNŞA EDEMEZ’
Geçmişte toplumda bazı tabuların bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Başörtüsü, Kürtçe konuşma ve Alevi meselesinde tabular vardı, ama bunlar kalktı. Tabularla bir toplum sağlıklı bir gelecek inşa edemez. Şu an çok daha demokratik bir ortamdayız. İdealimiz, herkesin kimsenin diğerini dışlamadığı bir kültür ortamında yaşamak olmalıdır. Hacı Bektaş-i Veli'nin gölgesinde bu ideallerimizi gerçekleştirmek için çalışmalıyız” dedi.
‘7 İLİMİZDE 13 CEMEVİ TAMAMLANMA AŞAMASINA GELMİŞTİR’
Cem Evi Başkanlığı’nın ülke genelinde yaptığı çalışmaları sıralayan Cevdet Yılmaz, “60 ilde 2 bin 102 cemevi tespit edildi ve bunlarla ilgili adımlar atıldı. Deprem bölgelerinde yıkılan cemevleri için de gerekli adımlar atıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla iş birliği içinde 7 ilimizde 13 yeni cemevinin yapımında sona yaklaşıldı. Aleviliğin yazılı kaynaklarını günümüz Türkçesine kazandırma çalışmaları da başlatılmıştır. Gençlerimizi Hacıbektaş-i Veli Gençlik Kampı ve diğer manevi mekanlarla buluşturmak adına faaliyetler yürütüyoruz. Bu çalışmalarda asıl olan, dayanışmamızı güçlendirmek ve kültürel zenginliğimizi geleceğe taşımaktır” dedi.
BAKAN ERSOY: BU TOPRAKLARIN KÖKLERİNDE YATAN KÜLTÜRÜ YAŞATMAK TARİHİ SORUMLULUKTUR
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise Hacı Bektaş-ı Veli'yi rahmetle andıklarını belirterek, “Anadolu'nun irfan ocağı olan bu kutlu yerde sizleri saygıyla selamlıyorum. Burada asırlardır bu topraklarda bilgi ve hikmet tohumları eken hak aşıklarına Allah'tan rahmet diliyorum. O tohumlar sayesinde emin adımlarla ilerliyoruz. Kardeşliğimizin en değerli mesajı olan 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım' çağrısı, en önemli sorumluluklarımızdan biridir” ifadelerini kullandı.
‘HACI BEKTAŞ-İ VELİ YAZMA ESER KOLEKSİYONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMAMIZI TAMAMLADIK’
Bakan Ersoy, Alevi-Bektaşi kültürünü güçlendirecek projelerin devam edeceğini belirterek, “Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı Yazma Eser Koleksiyonu ile ilgili çalışmamızı tamamladık. 465 eserin dijitalleştirilmesi ve katalog çalışması yapıldı. Koleksiyonda, Hacı Bektaş-ı Veli öğretisinin temel kaynağı olan Makalat'ın altı farklı yazma nüshası da bulunmaktadır. Bu koleksiyon, 12 Ağustos saat 15:00'te Türkiye Yazma Eserler Kurumu'nun resmi web sitesinde erişime açılacaktır” şeklinde konuştu.
