reklam
reklam
DOLAR39,9584% 0.32
EURO47,0584% 0.42
STERLIN54,8401% -0.17
FRANG50,0544% 0.52
ALTIN4.200,55% -1,30
BITCOIN107.256,060.059
reklam

CHP'de kritik pazartesi öncesi 'Butlan' gerilimi

Yayınlanma Tarihi : Google News
CHP'de kritik pazartesi öncesi 'Butlan' gerilimi
reklam

ARABULUCULAR KILIÇDAROĞU'NA GİDİP GÖRÜŞTÜ

30 Haziran'daki ikinci duruşma öncesinde artan tansiyonu, partinin önde gelen isimlerinden oluşan arabulucular da azaltamadı. Kılıçdaroğlu'na önce Ankara İl Başkanı Ümit Erkol ardından Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Engin Özkoç ziyaretlerde bulundu. Kılıçdaroğlu'nun geçmişte kendisine daha yakın duran bu isimlerin önerileri karşısında, “butlan kararını kabul etmeyeceğinizi ilan edin” şeklindeki taleplere, “CHP'yi kayyuma teslim etme riskini alamam” yanıtını verdiği bilgisi medyaya yansıdı. Kılıçdaroğlu'nun partinin sadece tek bir gündeme odaklanmasını doğru bulmadığı ve İmamoğlu'nun mitinglerine karşı itirazda bulunduğu yazıldı.

KILIÇDAROĞLU: NE DEMEK YÖNETEMEZ 13 YIL KİM YÖNETTİ

Kılıçdaroğlu, bu bilgiler basına sızdığında gelen tepkiler üzerine açıklamada bulundu. Kılıçdaroğlu, “Mahkeme kararını 'tanımıyorum' demenin hukuki bir karşılığı yok. Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski doğar. Umarım böyle bir karar çıkmaz. Neden bu kadar korkuyorlar? Kayyum gelse daha mı iyi olur? Karar çıktıktan sonra durumu Özgür Bey ile değerlendiririz. 'Göreve gelse bile partiyi yönetemez' şeklindeki çıkışları gülümseyerek karşılıyorum. Ne demek yönetemez? 13 yıl kim yönetti. Asıl kayyum olursa partiyi kim yönetecek? Böyle bir şey kabul edilemez. CHP kayyuma teslim edilmez” ifadelerini kullandı.

ÖZEL 'PARTİYİ KİMSEYE BIRAKMAYIZ' DEDİ

Özel, Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerini şu şekilde değerlendirdi: “Sayın genel başkan kayyum meselesini yanlış biliyor olabilir ama CHP'yi, kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez. Parti birinci partiyken başına seçimsiz gelip, milletvekillerini ihraç edip, 2 yıl partiyi yönetmek… Çağrı heyeti olsun, demokratik bir yarışın önü açılsın, delege tüm iradesini Türkiye'nin gözü önünde tazelesin, çok daha doğru. Ben böyle bir seçime girip kaybedersem de partinin neferi olarak çalışırım yine… Ama seçim kaybetmeden ya da biri seçim kazanmadan kimseye de partiyi bırakmayız. Biz kayyuma da partiyi bırakmayız, butlana da. Butlandan sonra görev kabul etmek tarihsel bir hata olur.”

İMAMOĞLU KILIÇDAROĞLU VE ÖZEL'LE GÖRÜŞMELERİNİ ANLATTI: İÇİM YANIYOR

İmamoğlu, “Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Bunca insan hapisteyken ve yargılama değil, doğrudan cezalandırma oluyorken, aileler işkence altındayken, bu söze tahammül etmem mümkün değildir” diyerek Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. İmamoğlu, Halk TV'den İsmail Saymaz'a şu açıklamayı yaptı: “(Cezaevindeki görüşmede) Kendisine, ‘Genel Başkanım bizim kurultaylarımız tertemiz değil midir?’ diye sordum, ‘Tabii ki öyle’ dedi. ‘Genel Başkanımız Özel ile bir araya gelerek güçlü bir şekilde kamuoyunun karşısına çıkıp ‘Kimse kurultaylarımıza söz edemez, bizim kurultaylarımız tertemizdir’ demelisiniz’ dedim. Bana ‘Özgür Bey, beni arayabilir’ deyince, Özgür Bey'le görüştük, ‘Memnuniyetle ararım’ dedi.” Kılıçdaroğlu’nun “Mahkeme kararını bekleyelim, ona göre Özgür Bey ile oturup konuşuruz” şeklindeki açıklamasına İmamoğlu, “Beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattığını, dört duvar arasında içimi yaktığını belirtmek isterim” tepkisini verdi. İmamoğlu, “CHP'de ‘mutlak butlan’ı içine sindirecek olanlar varsa, onlara tekrar hatırlatırım. Utançla hatırlanırsınız, lanetlenirsiniz. Tenezzül etmeyin. Ailenize ve çocuklarınıza temiz bir isim bırakmak istiyorsanız bu yoldan geri dönün. Girdiğiniz yolun sonunda iktidarın koltuk değneği olmaktan başka bir paye yok.” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda da eski genel başkanların açıklamasına destek vererek, “Partimizin ve genel başkanımızın bu süreçte yanındayız. Önceki dönem genel başkanlarımızı ve tüm partililerimizi bir ve beraber olmaya davet ediyorum” dedi.

VE YAVAŞ DA DEVREDE: BU TARTIŞMALAR SONLANMALI

Tartışmaya dün yaptığı yazılı açıklama ile dahil olan Yavaş, “Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir ve beraber olmaktan başka ne şansımız var ne de çaremiz. Hep söyledim; bu sadece bizim partimizin meselesi değil, tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Eğer birlikte hareket etmezsek, hem bugünü hem de geleceğimizi kaybedeceğiz. Hatta torunlarımız dahi bizi affetmez” diyerek şunları söyledi: “Bir hukukçu olarak ifade etmem gerekir ki, eğer bu davaya hukuk içinde bakılırsa, iktidarın beklediği sonucu alması mümkün değil. Çünkü tek yetkili anayasal kurum YSK'dır. Ancak, siyasallaşmış bir yargı düzeninde beklenti yaratılmak isteniyor. Bu beklentinin partimizde bir türbülans ve tartışma yaratmış olması beni en çok üzüyor. 30 Haziran'daki dava süreciyle ilişkilendirilerek, partililerimizin mevcut Genel Başkanımız ve önceki Genel Başkanımız etrafında yürüttükleri tartışmalar, ülkemizin demokratikleşme ve adalet mücadelesine ya da yurttaşlarımızın yoksulluk sorununa katkı sunması mümkün değildir. Bu tartışmaların, parti kültürümüzle bağdaşmayan bir üslupla ve önceki Genel Başkanımıza hakarete varan ifadelerle yürütülmesi asla kabul edilemez. Bir hafta süren ve Cumhuriyet Halk Partililerin hiç hoşnut olmadığı bu tartışmaların bir an önce sona ermesi gerekmektedir. Bu süreçte önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin tek yumruk halinde bir ve bütün durması en büyük arzumdur.”

ESKİ GENEL BAŞKANLARDAN ‘ÖZEL’İN YANINDA OL’ ÇAĞRISI

CHP’nin önceki dönem genel başkanları Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın, kurultay davası ekseninde başlayan tartışmalar sonrasında ortak bir bildiri yayımladı. Kılıçdaroğlu’na yapılan çağrıda, “Bize göre temel çözüm, önceki dönem Genel Başkanımızın yargı tasarımı ile partimizi düzenleme sonucu doğuracak tüm olasılıkları reddeden ve Özel’in yanında dimdik duran bir tutum almasıdır” denildi.

BUTLAN VE KAYYUM SENARYOLARI

CHP kulisleri, olası “mutlak butlan” kararına ilişkin “tedbirli” ve “tedbirsiz” senaryolarla çalkalanıyor. Parti yönetiminin ek savunma talebi doğrultusunda kararın temmuz ortasına kalabileceği değerlendirmeleri yapılıyor. Kulislerde, “Davanın görüldüğü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, bu talep üzerine 15 günlük bir ek süre verebilir. Bu durumda, temmuz ayı ortalarında yapılacak üçüncü duruşmada karar çıkabilir. Ay sonunda da adli tatile girilecek. Ancak mahkeme soruşturmayı derinleştirmek isterse karar adli tatil sonrasına, sonbahara da kalabilir” şeklinde yorumlar yapılıyor.

İKİ SEÇENEK: KAYYUM OLURSA

Mahkemenin “şaibe” iddialarının geçerliliğini kabul etmesi durumunda verebileceği karara ilişkin iki seçenek söz konusu.
– Mahkeme, “kayyum” olarak da nitelenen “çağrı heyeti” atayabileceği gibi mevcut yönetimin düşürülüp eski yönetimi yeniden göreve getirilmesi sonucunu doğuracak “mutlak butlan” kararı da verebilir. Parti üyeleri arasından oluşturulacak çağrı heyeti, en kısa sürede kurultaya götürmek üzere görevlendirilecek. Bu sürenin de 45 gün olduğu belirtiliyor. CHP Genel Başkanı Özel de önceki gün, “Çağrı heyeti olsun, demokratik bir yarışın önü açılsın, delege tüm iradesini Türkiye’nin gözü önünde tazelesin, çok daha doğru bu” demişti.

BUTLAN OLURSA

– Mahkemenin “çağrı heyeti” yerine “mutlak butlan” kararı alması halinde dikkatler, “mutlak butlan” kararının “tedbirli” mi “tedbirsiz” mi alındığına çevrilecek. Çünkü kararın “tedbirsiz” alınması durumunda “mutlak butlan” kararının yürürlüğe girmesi için temyiz süreçleri beklenmesi gerekecek. Bu süre içinde Özel yönetimi göreve devam edebilecek ancak bu kararın ileriye dönük sonuçları kritik tüm kararların üzerinde gölge oluşturacak. “Butlan” kararının “tedbirli” alınması halinde ise partinin son kurultayı “hiç yapılmamış” sayılacak ve Özel yönetimi düşerek yerine kurultayda kaybeden Kılıçdaroğlu yönetimi göreve dönecek. Bu yönetim ise çağrı heyetinden ziyade geniş yetkilere sahip olacak. Hızla kurultay kararı alabileceği gibi bunu yapmayıp partiyi normal şekilde yönetmeye de devam edebilecek.

KILIÇDAROĞLU'NA 10 VEKİLDEN DESTEK

135 milletvekilinin bulunduğu CHP grubunda Kılıçdaroğlu'na yakın 40 isim olduğu belirtilirken, son tartışmalarda Kılıçdaroğlu'na şu 10 milletvekilinden destek geldi: Deniz Demir (Ankara), Ali Öztunç (Kahramanmaraş), Gamze Akkuş İlgezdi (İstanbul), Hüseyin Yıldız (Aydın), Sevda Erden Kılıç (İzmir), Mahir Polat (İzmir), Hasan Öztürkmen (Gaziantep), Rıfat Nalbantoğlu (İzmir), Orhan Sarıbal (Bursa) ve Hasan Ufuk Çakır (Mersin). Parti içi muhalefetin önde gelen isimlerinden İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da sosyal medya paylaşımında, “Sayın Kılıçdaroğlu'na yönelik çirkin ifadeler sadece haksızlık ve nezaketsizlikten ibaret değil, aynı zamanda feci bir şuursuzluktur. Sayın Kılıçdaroğlu’nu koruma refleksiyle partimizin kurumsal kimliğini temsil eden yöneticilerimize karşı söylenen bazı sözlerin kabulü mümkün değildir. Bu zihniyetin partimize sızmasına asla izin vermememiz gereken bir durum olmasıdır. Gün, toparlanma ve birlik günüdür” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP