

2024 yılında Yahyalı ilçesinde meydana gelen olayda, psikolojik sorunları bulunan C.A., dayısının arkadaşı olan İ.K.’nin evine gitti. İ.K., kendisini ‘hoca’ olarak tanıtıp C.A.’yı, kimsenin bulunmadığı bir odaya alarak cin çıkarma gerekçesiyle istismar ettiği iddia edildi. C.A., yaşadığı durumu okulda rehberlik öğretmenine aktardıktan sonra, tutulan tutanakla birlikte İ.K. gözaltına alındı ve tutuklandı.
Develi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan iddianameyle İ.K. hakkında ‘Çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs etme’ suçlarından dava açıldı.
CEZA İNDİRİMİ VE BERAAT TALEBİ
Develi Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan karar duruşmasında, tutuklu sanık İ.K., mağdur C.A. ve taraf avukatları hazır bulundu. İ.K., savunmasında suçsuz olduğunu belirterek tahliyesini ve beraatini talep etti. Sanık avukatları ise mağdurun çelişkili beyanda bulunduğunu ve istismar ile ilgili somut bir delil bulunmadığını öne sürerek müvekkillerinin beraatini istediler. Mahkeme, sanık İ.K.’ye ‘Çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 10 yıl hapis cezası verdi ancak ‘iyi hal’ indirimi uygulayarak cezasını 8 yıl 4 aya indirdi. ‘Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs etme’ suçundan ise delil yetersizliğinden beraat kararı verildi.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI
Mahkeme, sanık İ.K.’ye verilen 8 yıl 4 ay hapis cezasının gerekçesini açıkladı. Mağdur C.A.’nın aşamalarda verdiği, hayatın olağan akışına uygun, tutarlı ve birbirini destekleyen somut anlatımlara vurgu yapıldı. Kararda, “Katılanın sanığı tanımadığı ve mağdurun onurunu ilgilendiren bir konuda iftira atmasını gerektirir bir nedenin olmadığı” ifade edildi.
MAHKEME: SANIK TANILARI SUÇTAN KURTULMAK İÇİN YAPILDI
Mahkeme, sanığın mağdura yönelik sözlerine de dikkat çekti. Sanığın C.A.’yı ‘cinler seni bırakmaz’ diyerek korkuttuğu, ancak mağdurun durumunu ailesiyle paylaştığı ve sanığın ‘C.A.’ya itibar etmemeleri gerektiği yönündeki telkinleri yüzünden ailesinin derhal şikayetçi olmadığı anlaşıldı. C.A., olayı rehber öğretmenleriyle paylaştı ve öğretmenlerin ifadeleriyle dosyadaki tutanaklar arasında uyum bulunduğu belirtildi. Sanığın odada yalnız kaldıkları hususunun tanık ifadeleriyle de sabit olduğu vurgulandı. Mahkeme, C.A.’nın ifadelerine itibar ederek sanığın C.A.’nın vücuduna 5 dakika boyunca yazı yazarak cinsel istismarda bulunduğu sonucuna vardı. Sanığın eyleminin TCK’nın 103/1-b maddesi uyarınca ağır bir suç teşkil ettiği ve verilen cezanın ‘iyi hal’ indirimiyle 8 yıl 4 ay hapis cezasıyla hükmedildiği açıklandı.