Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından önemli noktalar şöyle;
Kıymetli katılımcılar, saygıdeğer misafirler, hepinizi saygıyla selamlıyorum. İstanbul'umuza hoş geldiniz. 2017'den bu yana düzenlenen forumu organize eden TRT yönetimini içtenlikle tebrik ediyorum. Türkiye'nin gurur kaynaklarından biri olan TRT, insanı merkeze alan yayıncılık anlayışıyla bizler için önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Bugüne kadar farklı alanlarda bine yakın konuşmacı fikirlerini dile getirdi. Her yıl ekonomi, siyaset, medya ve teknoloji alanlarında farklı bir tema ile önde gelen isimlerin görüşlerini dinleme fırsatı bulduk.
Yaşadığımız her gün, daha adil ve kapsayıcı bir küresel sistemin inşasına olan ihtiyacı gözler önüne seriyor. Savaşlar ve adaletsizlikler, insanlığın gündemini işgal etmiş durumda.
BMGK İNSANLIĞIN ORTAK SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin adaletsiz karar alma yapısı nedeniyle insanlığın ortak sorunlarına çözüm üretilemiyor. Çoğu zaman sorunlar ve çözüm yolları belirginken, dünya üzerinde masum insanların ölümü devam ediyor. Türkiye olarak, insanlığın kaderinin beş ülkenin insafına terk edilemeyeceğini vurguluyoruz ve bu nedenle “dünya beşten büyüktür” diyoruz. En büyük insani krizlerde bile sistemin karar alınmasında gecikmesi, yeni fikirler ve güncel bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyulduğunu gösterir.
İSRAİL AÇLIĞI ÖLÜMCÜL BİR SİLAH OLARAK ÇOCUKLARA KARŞI KULLANDI
Son iki yılda Gazze'de yaşananları hep birlikte izledik. İsrail, 70 bin Gazzeli'yi şehit etti. Gazze'de neredeyse tek bir sağlam bina kalmadı. Okullar, hastaneler, camiler ve kiliseler kasıtlı olarak bombalandı. Hala İsrail, masum olduğunu savunuyor. Nükleer silahlar ve bombalar İsrail'de mevcut ve istediği anda istediği yeri vurabiliyor; bu durumda nasıl masum olabiliyor? Zalim, İsrail'in ta kendisidir. Nükleer silahlar, bombalar elindeyken nasıl mazlum olabilir ki? Türkiye olarak bunları yutmamız mümkün değil. İsrail şu an açlığı, özellikle çocuklara karşı ölümcül bir silah olarak kullanıyor. Bir deri bir kemik olan yavruları görünce içimiz sızlıyor. Açlıkla bu çocuklar terbiye ediliyor. Türkiye'deki gazetecilere yönelik olarak gerçekleri duyurmak için çalışanlar katledildi. Küresel barışla görevli kurumlar, soykırımı engellememek için hiçbir adım atmadı. Genel kurulun ezici çoğunluk ile aldığı kararlar çıkar hesaplarına kurban edildi, bu durumu anlamak mümkün değil.
MEDYA GAZZE'DE SINIFTA KALDI
Gezi olaylarında İstanbul'a kamp kuran uluslararası medya, failleri gizleyen bir habercilik dili ile Gazze'de sınıfta kaldı. Bir avuç medya kökenli ve gazeteci dışında, Gazzeli mazlumların sesi duyulmadı. Gazze'deki soykırımı karartmak amacıyla kalemini, kamerasını ve ekranını kullanan gazetecilerin ifşası, medya itibarı için kritik önem taşıyor. TRT'nin özverili yayınları büyük bir öneme sahiptir. Failler hakkında dosyaların arşivlenmesinde önemli bir başarı gösterdi. Hayatını kaybeden gazetecileri rahmetle anıyorum.
İSRAİL KATLİAMLARINA BAŞLAMAK İÇİN BAHANE ARIYOR
Bizim desteklerimizle Hamas ve İsrail arasında bir anlaşmaya varıldı. Gazzeli kardeşlerimiz rahat bir nefes aldı. Hamas'ın titiz davrandığını görmekteyiz. Ancak İsrail, katliamlara başlamak için bahane arıyor. İsrail'in kötü sicili biliniyor. Ateşkesin devam etmesi ve Gazze'nin yeniden inşası ancak zorlamalarla mümkün olacaktır. Türkiye, Gazze'nin bir an önce ayağa kaldırılması konusunda büyük bir kararlılıkla hareket etmeye hazırdır.
ZOR OLAN KARANLIĞA KARŞI MUM YAKABİLMEKTİR
Filistin'i tanımayan ülkeleri, Filistin devletini tanımaya davet ediyorum. Zor olan, dönüştürmek ve karanlığa karşı mum yakabilmektir. Biz kolay olanı değil, zor olanı seçtik. Karanlıkları aydınlığa çevirmek için mücadelenin peşindeyiz. Medeniyet coğrafyamızın her noktasına barışı ve huzuru taşımak için çaba gösteriyoruz. Her insani kriz karşısında inisiyatif alıyoruz. Rusya-Ukrayna savaşında ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik. Putin ve Zelenski ile görüşmelerde ateşkes ve kalıcı barış için desteğimizi sunduk. Yakın gelecekte taraflar arasında bir orta yol bulunacak ve iki komşu halkın barış içinde yan yana yaşaması mümkün olacaktır.
Pakistan-Afganistan çatışmasında MİT'in yürüttüğü arabuluculuk çalışmaları kısa sürede olumlu sonuçlar verdi ve taraflar arasında ateşkes anlaşması imza altına alındı. Kalıcı olmasını canı gönülden arzuluyoruz.
Bugün ister Gazze ister Afganistan olsun, mazlumların ölümüne “bu bizim problemimiz değil” diyenler, durumun hiç de öyle olmadığını öğrenmelidir. Krizlere kayıtsız kalanlar, kendi çocuklarına dahi parlak bir gelecek sunamazlar. Haksızlık karşısında susmak, o haksızlığa ortak olmaktır. Zulme rıza göstermek de bir zulümdür. Biz zulme rıza gösteremeyiz. Haksızlık karşısında sessiz kalanlardan olmamalıyız. Bunca imkâna ve teknolojiye rağmen Asya'dan Afrika'ya çocuklar ölmeye devam ediyorsa, hepimiz kendimizi sorgulamalıyız.
İnsanlar, mahremini birkaç beğeni uğruna açığa çıkarmaktan çekinmiyor ve bundan da hicap duymuyor. İnsani değerleri ön plana çıkaran yapımlara daha fazla önem vermek gerekiyor.
