

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada Erdoğan, “28 Şubat’ın atmosferinin devam ettiği günlerde MÜSİAD’ın dayanışmasının kalbimde hep müstesna yeri oldu. MÜSİAD her zaman adaletten, hukuktan yana güçlü duruş sergiledi. MÜSİAD hak ve özgürlüklerle birlikte her alanda destan yazdı. Bazılarına öz bazılarına üvey evlat muamelesi yapıldığı dönemde Türkiye için çalışmaktan asla vazgeçmedi. 1990’dan bugüne Türk ekonomisinin büyümesine, istihdamın, büyümenin artmasına, Türkiye’nin cazibe merkezi olarak öne çıkmasına katkıda bulundunuz. Kazanırken çalışanlarınızdan başlayarak millete kazandırmayı, kanaatle ticaret yapmayı hiçbir zaman ihmal etmediniz. Türkiye’nin demokraside, diplomaside, savunmada ve birçok alanda yazdığı başarı hikayesinin en büyük destekçilerinden biri de MÜSİAD ailesidir. 2002 öncesine göre çok daha güçlü bir Türkiye varsa bunda MÜSİAD’ın mücadelesinin önemli payı bulunmaktadır. Demokrasimize yönelik saldırıların boşa çıkarılmasında MÜSİAD’ın desteği yadsınamaz. MÜSİAD’a Türkiye ekonomisine katkıları için şükranlarımı sunuyorum.
NİCE BADİRELER ATLATTIK
Nice engelin, badirenin üstesinden geldik. Bundan sonra da her oyunu bozup engelleri aşacağız. 35 yıldır sizinle yol yürümekten kıvanç duyuyorum. MÜSİAD’ın milletimiz, demokrasimiz için yürüttüğü mücadeleye her zaman destek olduk. Dünyamız sancılı olduğu kadar kritik değişimlerin yaşandığı süreçlerden geçiyor. Koronavirüsü 3 yıl önce geride bıraktık, etkileri ise halen devam ediyor. Enflasyondaki direnç hâlâ kırılamadı. Gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen restleşmelerle artan gerilimin devam edeceği anlaşılıyor. Geniş bir doğrultuda riskler ve tehditler giderek artmaktadır. Küresel ekonomi fırtınalı denizde ilerlemeye çalışıyor.
Önceki dönem MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı (sağda) ve MÜSİAD Genel Başkanı seçilen Burhan Özdemir (solda), Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
ENFLASYON DÜŞÜYOR
Taşların yerine oturması biraz daha vakit alacak. Hükümet olarak fırtınalı sularda gemiyi limana güvenle ulaştıracak plan, proje ve iradeye sahibiz. Her gün yenisi patlak veren krizlere rağmen soğukkanlı ve sabırlı bir şekilde ilerliyoruz. Artısını eksisini hesap ederek kararlarımızı uyguluyoruz. Reform programı ile ekonomimizi güçlendirdik. Programın en önemli hedeflerinden biri vatandaşı hayat pahalılığından kurtarmaktır. Son 2 yılda ciddi mesafe kat ettik. 11 aydır enflasyon kesintisiz bir şekilde düşüyor. Son 40 ayın en düşüğüne ulaştık. Depremin yaralarını hızla sararken geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirlerini bu yıl da sürdürüyoruz. Kayıt dışılıkla mücadelemiz devam etmektedir. Hesabını kitabını doğru tutanı korumaktır devletin görevi. Kayıt dışılığa göz yummak, işini doğru yapan kardeşlerimizin hakkını yedirmektir. Dış dengede de tablo olumlu.
BAŞARILI SINAV VERDİK
Kısa süreli dalgalanmaların önüne geçen ve kapsayıcı büyüme hedefi ile yolumuza devam ediyoruz. Son 1 buçuk aydır ortaya çıkan dalgalanmalara karşı başarılı bir sınav verdik. Malum çevrelerin operasyonu ellerinde patladı. Bu haftadan itibaren rezervlerimiz yeniden artmaya başladı. Hiçbir kesimi yalnız bırakmıyoruz. Çiftçimizin kullandığı kredilerde her 10 finansman giderinin 7 lirasını biz ödüyoruz. Yüksek teknolojide atılım için yeni bir program başlattık. 2030’a kadar 30 milyar dolarlık destek vereceğiz. İhracat sadece döviz geliri değildir, üretimdir, istihdamdır, refahtır. Yazılım üreten de turizmde hizmet sunan da arkasında devletin desteğini hissediyor. Yılın ilk 4 ayında 15.7 milyar dolar desteği kullandırdık. Kim üretmek istiyorsa, yatırım yapmak istiyorsa biz onun yanında olacağız.”
PAPA’YA TEBRİK MEKTUBU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa 14. Leo’ya makama seçilmesi dolayısıyla bir tebrik mektubu gönderdi. İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Erdoğan mektubunda, “Papalık makamına seçilmeniz münasebetiyle sizi milletim ve şahsım adına en içten duygularla tebrik ediyorum. Papa Fransuva’yla kurduğumuz samimi ve yapıcı diyaloğu sizinle de sürdüreceğime inancım tamdır. Türkiye ile Vatikan arasındaki münasebetlerin daha da ileri taşınmasının, uluslararası alanda hoşgörünün güçlenmesine ve Gazze başta olmak üzere insani trajedilerin sonlandırılmasına önemli katkı sağlayacağına samimi kanaatimdir” ifadelerini kullandı. Erdoğan, mektubunda ayrıca Gazze başta olmak üzere insani trajedilerin sonlandırılması için ortak gayret gösterme temennisinde bulundu.
MUHALEFETİ ELEŞTİRDİ: CHP’DE KANTARIN TOPUZU KAÇTI
Muhalefette değişim görmeyi umdukça her seferinde hayal kırıklığına uğruyoruz. Genel başkanlar değişse de bu zihniyette zerre düzelme olmuyor. Bu ülkenin ana muhalefet partisi başkanı, kendi ülkesini yabancı medyaya şikayet ediyor. İktidarı yıpratmayı amaçlarken Türkiye’ye zarar veriyor, boykot çağrısı ile yerli ve milli markalara zarar veriyor. İhracatçılarımıza, istihdam sağlayan sanayicimize zarar veriyor. Adı yolsuzlukla, sahtecilikle anılan bir avuç şahsı memnun etmek için 85 milyonu hayal kırıklığına uğratıyor.
EKONOMİK TETİKÇİLİK
Bu, ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur. Bizim CHP’lilerin birbirini jurnallemesi bizi ilgilendirmez ama kendi ülkelerini jurnallemesini göz ardı edemeyiz. Kimse üreticilerimize zarar verme peşinde koşamaz. Kantarın topuzu kaçtı, düzelme umudu kalmadı. Sivil siyaseti zehirli söylemlerle etkilemek kabul edilemez. Türkiye bu toksik siyaset dilini 1960 öncesinden iyi bilir. 28 Şubat döneminden, 12 Eylül’den ve Gezi kalkışmasından çok iyi bilir.
SORUMLULUĞA DAVET
CHP’nin hızla normalleşmesi şart. Vesayet prangalarını kırmaları gerekiyor. Ülkenin gerçek gündemine dönmeleri elzemdir. Sorumlu bir dille siyaset yapmaya davet ediyorum. İç cepheyi güçlendirmeliyiz. Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bölgemizde ve dünyada tansiyon bu kadar yükselmişken, yangına körükle gitme yanlışından dönülmesini diliyoruz.