Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle yayınladığı mesajında şu sözlere yer verdi:
“Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 77’nci yıl dönümünde, öncelikle milletimiz olmak üzere, tüm insanlık camiasının 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum.
İnsanlığın ortak değerlerini ve kazanımlarını temsil eden bu kıymetli belge, her bireyin doğuştan sahip olduğu hakları güvence altına alan küresel bir taahhüt hükmünü taşımaktadır ve bu özelliğini günümüzde de korumaktadır. Ancak, Beyannamede yer alan ilkeler birçok bölgede ihlal edilmekte; barış ve adalet ilkeleri zamanla kaybolmaktadır.
“ULUSLARARASI TOPLUMUN İSRAİL ÜZERİNDEKİ BASKIYI ARTIRMASI KRİTİK ÖNEMDEDİR”
Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan zulüm, uluslararası toplumun tüm çabalarına rağmen maalesef devam etmektedir. 70 binden fazla Gazzeli'nin hayatını kaybettiği bu vahim olay, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan değerlerin derin bir şekilde zarar gördüğünün açık bir göstergesidir. Gazze'nin bir an önce yeniden inşa edilmesi, tüm insanlığın Filistinlilere karşı ortak sorumluluğudur. Gazze’de adil ve kalıcı barışa giden tek yol, ülkemizin katkısıyla oluşturulan ateşkesi güçlendirmek ve iki devletli çözüm modelini en kısa sürede uygulamaktır. Ancak İsrail, hukuka ve kurallara aykırı bir şekilde, 11 Ekim’den bu yana en az 370 Filistinliyi hedef alan saldırılarla ateşkesi ihlal etmektedir. Uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıyı artırması, Gazze’nin çatışmalara sürüklenmemesi açısından son derece önemlidir. Aynı şekilde Sudan’da akan kanın durması ve ülkenin yeniden güven ve istikrara kavuşması için barış ve diyalog temelli girişimlerimizi sürdürmekteyiz.
“KÜLTÜREL IRKÇILIK, İSLAM DÜŞMANLIĞI VE YABANCI KARŞITLIĞIYLA MÜCADELE HAYATİ ÖNEMDEDİR”
Kültürel ırkçılık, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığıyla mücadele, Beyannamedeki ilkelerin korunması için hayati bir konudur. Nefret dolu suç ve söylemlerin göz ardı edilmesi, bu tür davranışlara karşı gerekli tedbirlerin almaması, hatta çoğu zaman düşünce özgürlüğü adı altında teşvik edilmesi kabul edilemez.
Türkiye olarak, tarihimizden aldığı güçlü mirasla, dil, ırk ve köken ayrımı yapmaksızın, başta gönül coğrafyamız olmak üzere, tüm dünyada insan hakları ve onurunu korumaya; küresel barış ve güvenliğe en yüksek düzeyde katkı sunmaya devam edeceğiz.
“TERÖRÜZ BÖLGE İDEALİNE MUTLAKA ULAŞACAĞIZ”
Eş zamanlı olarak yaklaşık yarı asırdır binlerce insanımızın hayatına mal olan, refah ve istikrar yolculuğumuzu sekteye uğratan terör belasından milletimizi sonsuza dek kurtaracak adımları kararlılıkla atacağız. Öncelikle Terörsüz Türkiye hedefimize ulaşacak, ardından da kalkınmanın, dayanışmanın, iş birliğinin ve huzurun merkezde olduğu Terörüz Bölge idealine mutlaka ulaşacağız. Bu konuda kararlı, sabırlı ve samimiyiz.
Bu düşüncelerle, milletimizin, kardeşlerimizin ve tüm insanlığın 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü tekrar kutluyor; bu özel günün Gazze, Filistin ve Sudan başta olmak üzere, tüm dünyada barış, huzur, istikrar ve adalet getirmesini içtenlikle temenni ediyorum.”
