

Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığının bağlı ve ilgili kuruluşlarıyla devletin stratejik hedeflerine yön verdiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sağladığı dinamizm ve hızlı karar alma kapasitesiyle mart ayında Dijital Dönüşüm Ofisi, İnsan Kaynakları Ofisi ve Finans Ofisini ilga ettiklerini hatırlatan Yılmaz, yatırım ve finans ofislerini Yatırım ve Finans Ofisi adı altında tek çatı altında birleştirdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi'ni, Personel Genel Müdürlüğü ile entegre ettiklerini aktaran Yılmaz, şu bilgileri paylaştı:
“Dijital Dönüşüm Ofisimizi ise Meclisimizden kanunu geçen Siber Güvenlik Başkanlığının bir parçası haline getirme yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu örnek de gösteriyor ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistemdir. Bu sistemin yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça, yeni değerlendirmeler yapıldıkça dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu belirtmek isterim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Geçmişe göre daha az yapılmakta ama bunları görüyoruz. Artık milletimizin çeşitli seçimlerde onay verdiği bir sistem olduğu herkes tarafından daha fazla kabul ediliyor.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birçok testten başarıyla geçtiğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Son beş-altı yılda, özellikle dünyada belirsizliklerin arttığı bir dönem yaşandı. Risklerin, belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem yaşadık. Pandemi gibi tüm dünyayı etkileyen bir olayın yaşandığı bir süreç oldu. İçeride ise, Asrın Afeti olarak adlandırdığımız tarihimizin en büyük felaketini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili farklı süreçlerden geçtik. Tüm bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin avantajını gördük ve yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alabilen, uygulayabilen ve etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Bu, daha fazla iyileştirilemeyeceği ya da daha iyiye dönüşmeyeceği anlamına gelmez. Tam aksine, yaşadığımız süreçlerle sistem her zaman iyileştirmeye açıktır. Bunun altını çizmek isterim. İyi ki bu küresel ve bölgesel zorlu dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir, ancak zorlu zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye, siyasi istikrarıyla birçok alanda pozitif bir ayrışma sergileyen bir ülke olmuştur. Elbette sorunlarımız var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de mevcuttur.”
Yılmaz, muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili “saray” ifadesini kullandığını belirterek, “Saray değil orası. Milletin evi. Bir gün gelip görürsünüz belki, ziyaret ederseniz. Orası bir çalışma mekânı. Orada bürokrasi, kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmaksızın, milletimizin ihtiyaç duyduğu çalışmalar yürütülmektedir. 'Saray' derken neyi kastettiğinizi bilmiyorum ama benim ofisim orada. Daha önce de bakanlık yaptım, hiçbir farkı yok. Orası bir çalışma ortamı. Nihayetinde orada milletimize hizmet etmeye gayret ediyoruz. O, milletin evidir; bugün biz varız, 10 yıl sonra, 20 yıl sonra kim gelir bilemeyiz. Orası hiçbir partiye ait değil, hiçbir kişiye de ait değil. Gerçekten milletin evidir. Milletin gönlüne girmek isteyen Külliye'nin kapısından girer, giremeyenler orayı 'saray' olarak hayal eder.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı bütçesine yönelik eleştirilere de değinen Yılmaz, şunları söyledi:
“Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil. Bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimin merkezi Cumhurbaşkanlığıdır. Yasamada milli iradenin tecelligahı Gazi Meclisimizdir. Yürütmede milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığıdır. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam mevcuttur. Yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı, eski sistemdeki başbakanlıkla cumhurbaşkanlığının birleşimidir. Eskiden iki ayrı makam vardı, dolayısıyla ayrı maliyetler ve harcamalarla karşı karşıya kalıyorduk. Ancak yeni sistem bunları sadeleştirmiştir. Yıllar içinde fark etseniz de, geçmişte başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirseniz toplam bütçenin binde 3'üne, binde 4'üne denk gelirdi. Bugün ise bu rakam binde 1,1, binde 1,2 seviyelerinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan, merkezi bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirildiğini belirtmek isterim. 2026 yılı genel bütçe teklifimizde bir önceki yıla göre artış oranı yüzde 25,75. Cumhurbaşkanlığı bütçesinde artış oranı ise genel teklifteki artış oranı yüzde 28,38’dir. Yani gelecek yıl için sunduğumuz bütçe teklifimiz ortalamanın altında, üstünde değil; ortalamadan daha az bir artış göstermektedir.”
“TÜRKİYE GELECEK YIL ZİRVELER YILI YAŞAYACAK”
Cumhurbaşkanlığına tahsis edilen bütçenin yüzde 33'ünün uluslararası alanda Mehmetçiğin ve çeşitli kurumların barışı destekleme giderlerinden oluştuğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bu bütçe Cumhurbaşkanlığı tarafından kullanılmıyor, transfer ediliyor. Yüzde 5'i yatırım ve finans ofisine, faaliyetlerini yürütmesi için aktarılıyor. Yüzde 4'ü acil destek giderlerinden oluşan illerimizdeki acil durumlara hızlı müdahale etmek için kullanılmaktadır. Bunları topladığınızda, Cumhurbaşkanlığına tahsis edilen bütçenin yüzde 41'inden fazlası başka alanlara transfer edilen unsurlardan oluşuyor. Ayrıca geçmişte olmayan, şu anda var olan Millet Kütüphanemiz mevcut. Bu kütüphaneye de Cumhurbaşkanlığı bütçesinden harcama yapıyoruz. Milyonlarca vatandaşımız bu kütüphaneyi ziyaret etmekte ve bu artık dünyanın sayılı kütüphanelerinden biri haline gelmiştir. Kütüphanenin giderlerini de yine Cumhurbaşkanlığı bütçemiz karşılamaktadır. Ayrıca Kongre ve Kültür Merkezimizde çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Daha önce otel odalarında veya özel toplantı mekanlarında yapılan etkinlikleri artık kendi altyapımızla gerçekleştiriyoruz. Çeşitli bakanlıklarımıza bu imkanı sağlamaktayız.”
Cumhurbaşkanlığına bağlı kurumlarla ilgili bilgi veren Yılmaz, Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanlığına bağlı önemli bir kurum olduğunu, kalkınma planlarını, yıllık programları, çeşitlilik stratejileri hazırlayan ve Hazine Maliye Bakanlığı ile birlikte Cumhurbaşkanı adına bütçe sürecindeki teknik çalışmaları yürüten bir tesis olduğunu belirtti.
İletişim Başkanlığı'nın da bir diğer stratejik kurum olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“Özellikle günümüzde sıkça tartışılan devletlerarası rekabet söz konusudur. Çeşitli uluslararası organizasyonlar ve istihbarat kurumları, toplumları etkileme çabalarına girmektedirler. Bütün bunları görmekteyiz ve İletişim Başkanlığımız bu alanda son derece önemli bir rol oynamaktadır. Ülkemizin bu tür etkilere karşı dayanıklılığını artırma ve halkımızı dezenformasyonlara karşı koruma konusunda etkili çalışmalar gerçekleştirmektedir. 'X' adındaki sosyal medya platformunda bazı hesapların hangi ülkelerden yayın yaptığını ilk defa şeffaf bir biçimde ortaya koymuş olduk. Bu sayede maskelerin ve görünen isimlerin ardındaki sistematik organizasyonları görmüş olduk. Bunlar devletlerle bağlantılı yapılar ile FETÖ gibi terör örgütleri tarafından kullanıma açık hale getirilmektedir. Biz halkımızı, insanımızı bu tür tehditlere karşı savunmasız bırakmamamız gerekmektedir.”
Savunma Sanayii Başkanlığı'nın da önemli bir kurum olduğuna dikkat çeken Yılmaz, savunma sanayisinin üç temel işlevini açıkladı.
Yılmaz, şunları ekledi:
“Birincisi güvenlik. Güvenli olmak için kendi teknolojinizi üretmek zorundasınız. Yakın tarihte başkalarının ürünleriyle savunma yapmaya çalışanların ne tür sorunlarla karşılaştığını gördük. Bu nedenle kontrol, güvenlikte hayati öneme sahiptir. İkincisi bağımsız dış politika. Yerli bir savunma sanayisi olmayan bir ülkenin bağımsız dış politikası yoktur ve olamaz. Dış politikada her zaman 'bağımsız Türkiye' vurgusu yapıyoruz. Nasıl bağımsız olacağız? Kendi milli unsurlarımızı geliştirerek bunu sağlayacağız. Son 23 yılda, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle, yerli oranı yüzde 20'lerden yüzde 82'lere yükselmiştir; bu kendiliğinden gerçekleşmemiştir. Güçlü bir siyasi iradeyle, kararlılıkla ve iyi stratejilerle olmuştur. Bugün sadece güvenlik değil, dış politika anlamında da önemli bir sektördür.”
Savunma sanayi ihracatında 2024 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 30'luk artış gerçekleşmiş ve savunma sanayi ihracatı 7,2 milyar dolara ulaşmıştır. Yılmaz, “Bugün kasım itibarıyla bu rakam 7,5 milyar dolara, daha güncel verilere göre 8,5 milyar dolara ulaşmış durumdayız. Önümüzdeki yıllarda çift haneli ihracat rakamları göreceğiz. Bu önemlidir; geçmişte parayla alamadığımız savunma sanayi ürünlerini, bugün dünyaya sattık. Bunu başaran bir ülkeyiz.” şeklinde açıklamada bulundu.
“ÇOK KAPSAMLI BİR EYLEM PLANI HAZIRLADIK”
Alevilik konusundaki değerlendirmeleri hatırlatan Yılmaz, “Kürt vatandaşlarımızın ana dillerini rahatça konuşabilmeleri, Aleviliğin artık bir tabu olmaktan çıkıp tartışılır hale gelmesi, Roman vatandaşlarımızın sorunları ve başörtüsü meselesi birçok konuyu tabu olmaktan çıkaran AK Parti'dir, Cumhur İttifakıdır, Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu sorunların tarihsel kökenleri üzerinde durulması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Yasa dışı bahis, şans oyunları ve kumarla mücadele konularında bir yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından oluşturulan bir komisyonla bu konular üzerine çalışmalar yürütüldüğünü belirten Yılmaz, şunları ekledi:
“Çok kapsamlı bir eylem planı hazırladık. Ancak bunu kamuoyuna açık bir şekilde sunmadık. Her kuruma, sorumlu oldukları eylemleri gönderdik ve uygulanmasını talep ettik. Eylem planımızda 7 ana öncelikli alan ve 37 hedef, bu hedefler kapsamında 71 eylem bulunmaktadır. Bildiğiniz gibi bir siteyi kapattığınızda başka bir site açılıyor. Burada yapay zekayı kullanarak mücadele etme çabamız sürdürülmektedir. Yeni planımızda en önemli konulardan biri finansal sistem aracılığıyla müdahale olmaktadır. Bu konuda çok etkili ve kapsamlı bir eylem planını hayata geçiriyoruz. Sonuçlarını kamuoyunda görmeye devam edeceksiniz.”



