Duran, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nda düzenlenen “Gazze: İnsanlığın Turnusol Testi Paneli”ne katılım gösterdi.
Panelin açılışında konuşan Duran, İsrail'in Filistin topraklarındaki zulümlerinin ve işgalinin yıllardır sürdüğünü, uluslararası hukuku ve insani değerleri hiçe sayarak büyük bir katliam gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Duran, İsrail rejiminin okulları, hastaneleri ve kutsal mekanları yok ettiği Gazze'nin tam anlamıyla bir harabeye dönüştüğünü ifade ederek, “7 Ekim 2023'ten bu yana Netanyahu ve katliam çetesi, 64 binden fazla Filistinliyi yaşamdan kopardı, 150 bin kişiyi yaraladı ve 2 milyona yakın insanı zorla yerinden etti. Yardım dağıtım noktalarında masum insanlara ateş açarak açlığı soykırım aracı olarak kullandı.” dedi.
İsrail'in Filistinli bebeklerin kundaklarını kefen haline getirdiğini belirten Duran, bu durumun tüm insanlığı derinden yaraladığını vurguladı. “Soykırım uygulamaları ve zorbalıkları ile İsrail'in insanlığı sınamadığı bir alan yoktur. Bununla yetinmeyip bölgedeki ülkelerin egemenlik ihlalleriyle, krizleri genişletme ve derinleştirme amacını açıkça ortaya koymuştur.” diyerek, Yemen, Lübnan, Suriye, Tunus ve İran’ın ardından geçen hafta Katar’a da saldırarak Doha’daki müzakere heyetini hedef aldığını söyledi. Duran, “Bu yapı, uyguladığı soykırım ve yayılmacılıkla küresel barış için bir tehdit haline gelmiştir. Uluslararası toplum artık harekete geçmelidir.” şeklinde konuştu.
“DÜNYANIN ARTIK BİR İSRAİL SORUNU VAR”
Duran, dünyanın artık bir İsrail sorunu barsındırdığını belirterek, “Uluslararası hukukun üzerini hoyratça çiğneyen, kaostan beslenen ve bölgemizdeki istikrarsızlığın kaynağı haline gelmiş bir rejime dönüşmüştür.” ifadelerini kullandı.
İletişim Başkanı Duran, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ilk andan itibaren Filistin ve Gazze'nin yanında durduğunu ve her türlü mekanizmayı harekete geçirdiğini belirtti. “Kalıcı ateşkes sağlanması, insani yardımların bir an önce ulaştırılması ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulması, en büyük önceliklerimiz arasında yer almaktadır.” diyerek, Cumhurbaşkanının her uluslararası toplantıda Gazze'yi gündeme taşıdığını hatırlattı.
“YOĞUN DİPLOMASİ FAALİYETLERİ YÜRÜTÜLÜYOR”
Duran, Türkiye'nin yoğun diplomasi faaliyetleri yürütmenin yanı sıra insani yardımlar konusunda da çaba gösterdiğini belirtti. “AFAD, Türk Kızılayı ve Türkiye Diyanet Vakfı gibi kurumlarımız, sahada karşılaştıkları zorluklara rağmen Filistinlilere yardım ulaştırmak için seferber olmuş durumda. Türkiye olarak yaklaşık 2 yıldır süren bu soykırımda 100 bin tondan fazla insani yardımı Gazze'ye ulaştırdık.” dedi. Ancak yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasının önünde hala birçok engel bulunduğunu ifade eden Duran, “İsrail, insani yardım mekanizmalarını etkisiz hale getirmek için saldırgan tavrını sürdürmektedir.” diye ekledi.
“SÖZ KONUSU GAZZE İSE BU ARTIK BİR SIZI DEĞİL BİR SANCIDIR”
Duran, Türkiye'nin yoğun çalışmalarına eşlik ederek Filistin'in iletişim mücadelesine destek olmaya devam ettiklerini vurguladı. “Kalbin idraki sızıdır, bu Gazze ve Kudüs için artık bir sızı değil, bir sancıdır. İsrail'in zulmü ve Filistin'in haksızlıkları en net şekilde ortaya konmaktadır.” dedi.
Dünya vicdanının İsrail'den daha büyük olduğunu hatırlatan Duran, uluslararası toplumda giderek artan bir tepki olduğunu belirtti. “Şükürler olsun ki uluslararası toplumun İsrail soykırımını durdurma yönünde güçlü tepkileri var. Küresel vicdanda İsrail çoktan mahkum olmuştur.” dedi.
Duran, İsrail rejiminin soykırım suçundan kaçamayacağını ve Gazze'nin dünya gündeminde kalması için yoğun çaba harcadıklarını ifade etti.
“TÜRK MEDYASI FİLİSTİN KONUSUNDA BAŞARILI BİR SINAV VERDİ”
Duran, Türk medyasının soykırımcı İsrail'in 250'den fazla dezenformasyonunu ifşa ettiğini belirterek, “Filistin özel sayıları çıkararak, toplantılara ev sahipliği yaparak, sempozyumlar ve sergiler düzenleyerek bir vicdan hareketine öncülük ettik.” söyledi. “Türk medyası Filistin konusunda başarılı bir sınav verdi. Gazetecilerimiz sahada şiddete ve engellemelere maruz kalmalarına rağmen Gazze'deki durumu insanlığın gözleri önüne sermekten geri durmadı.” diye ekledi.
Duran, Cumhurbaşkanının, “İsrail güçleri basın mensuplarımızın hakikate ayarlı kameralarını kırmış olsa da hakikatin ortaya çıkmasına engel olamadı.” ifadesini hatırlatarak, Türk medyasının bölgeden çok sayıda haber geçirdiğini ve uluslararası dijital platformlarda Filistin konulu içerikler sunduğunu belirtti.
“İSRAİL, ASİMETRİK YÖNTEMLERE BAŞVURMAKTAN DA GERİ DURMAMAKTA”
Duran, Türk medyasının Gazze konusundaki duyarlılığının yanı sıra, dünya medyası için benzer söylemlerin geçerli olmadığını ifade etti. “Batı merkezli kuruluşların etik dışı ve taraflı yayıncılık anlayışı, İsrail'in Gazze'ye attığı bombalara eşlik eden dezenformasyon kampanyalarıyla birleşiyor.” dedi.
Duran, dijital ortamdaki güçlerin bireyleri kendi içeriklerine yönlendirdiğini ve bu süre zarfında İsrail’in savaş suçlusu olduğu gerçeğinin sansürlendiğini belirtti.
“KÜRESEL MEDYA ALANINI HAKİKAT MÜCADELESİNİN BİR CEPHESİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Duran, zulüm ile mazlum arasındaki mücadelenin medya platformlarında sürdüğünü vurgulayarak, “Küresel medya alanını hakikat mücadelesinin bir cephesi olarak görüyoruz. Vicdan sahibi toplulukların sesleri daha gür çıkmaya başladı. Bu, sevindirici bir durumdur.” diyerek, İsrail'in Filistin halkına yaşattığı zulmün dünya genelinde protesto edildiğini ifade etti.
Duran, “Türk milleti olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, kenetlenmiş bir şekilde Filistin davasını savunuyoruz. Farklı görüşlere sahip olsak bile iktidar ve muhalefet birleşip Filistin'in haklı davasına destek veriyor.” dedi.
“NİCE İHTİRASLI VE KİBİRLİ KARAKTERLERİN EN BÜYÜK HEZİMETİNE SAHNE OLMUŞTUR”
Duran, Kudüs'ün tarih boyunca ne Haçlı işgalcilerine ne de emperyalist güçlere boyun eğmediğini aktararak, “Kudüs, zorla ele geçirip halkına zulmedenlerin tarihsel olarak lanetle anıldığı bir yere dönüşmüştür.” dedi.
Duran, Türkiye'nin Gazze konusundaki net tutumunu ortaya koyarak uluslararası toplumu bir kez daha harekete geçmeye davet etti.
