

Resmi başlangıç tarihi 1 Ekim 2024 olarak belirlenen bu girişimde, çözüm ajandası tersten işletildi. İşte bu feshin önceki süreçlerle kıyaslandığında dikkat çeken bazı farklılıklar:
HABUR GÖRÜNTÜSÜ OLUŞTURULMADI: PKK, 2009 yılında da ateşkes kararı almıştı. 19 Ekim 2009’da Öcalan’ın çağrısıyla 34 PKK üyesi Habur Sınır Kapısı’ndan girip teslim olmuştu. Bu durum, hâkim ve savcı heyetinin sınıra götürülmesi ve BDP’nin Silopi’de yaklaşık 50 bin kişiyle gösteri yapması nedeniyle kamuoyunda tepkilere yol açmıştı. Yeni süreçte ise Milli Savunma Bakanlığı, terör örgütünün silahları nasıl ve nereye bırakacağını, hangi yöntemle kayda alınacağını önceden belirleyerek Habur benzeri bir ‘şov’ ortamına fırsat vermedi.
KOORDİNATÖR ATAMASI YAPILMADI: 28 Aralık 2012’de o dönem başbakan olan Tayyip Erdoğan, Kürt sorununu çözmek amacıyla devletin Abdullah Öcalan ile görüşmeler yaptığını açıkladı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, bu süreçte koordinatör olarak atandı. Ancak yeni girişimde, hükümet fesih kararına kadar resmi bir muhataplık ilişkisi kurmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü elebaşının şartsız ve kesin bir fesih çağrısı yapmasının ve örgütün buna uyacağını beyan etmesinin ardından DEM Parti heyetini kabul etti.
KANDİL’E RESMİ ZİYARET YAPILMADI: 2014’teki görüşmelerde, o dönemdeki HDP yöneticileri birkaç kez Kandil’e giderek mesajları doğrudan iletmişti. Ancak bu ziyaretlerin medyaya sızan görüntüleri, Türkiye kamuoyunda rahatsızlık yaratmıştı. Bu kez DEM Parti heyeti, Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin resmi temsilcileri ile görüşmeler gerçekleştirdi. Farklı siyasi kesimlerden destek talep etti, ancak Kandil’e bilinen bir ziyarette bulunmadı.
BU KEZ EYLEMLERE DİKKAT EDİLİYOR: Önceki süreçte, 9 Mayıs 2013’te Meclis’te Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması Komisyonu kurulmuştu. Bu gelişme üzerine aynı yıl TÜSİAD gibi bazı sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve kanaat önderleri sürece desteklerini açıklamıştı. Yeni girişimde ise tüm kurumlar ve kamuoyu daha temkinli bir yaklaşım sergileyerek, dikkatlerini sözlerden çok eylemlere yönlendirdi.
TERÖRLE MÜCADELE DEVAM ETTİ: Güvenlik birimleri, 1 Ekim 2024 itibarıyla başlayan siyasi girişimlerin terörle mücadele ile bir bağının olmadığına dikkat çekti. TSK, Emniyet, Jandarma ve MİT, yurtiçinde ve sınır ötesinde hem planlı hem anlık terörle mücadele operasyonlarını kararlılıkla sürdürdü.
DEKLARASYON YAYIMLANMADI: 28 Şubat 2015’te Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi için yapacağı çağrı üzerinde mutabakata varılmıştı. Geniş bir demokratikleşme programını içeren 10 maddelik deklarasyon, Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal ve İmralı Heyeti üyeleri tarafından okunmuştu. Bu yeni girişimde ise kamuoyuna, örgüt elebaşının çağrısı haricinde hiçbir bağlayıcı metin açıklanmadı.