reklam
reklam
DOLAR40,5921% 0.01
EURO46,6068% 0.58
STERLIN54,0413% 0.45
FRANG50,0205% 0.41
ALTIN4.309,24% 0,83
BITCOIN118.448,000.201
reklam

DMM'den Bogota Bildirisi ile İlgili Asılsız İddialara Cevap

Yayınlanma Tarihi : Google News
DMM'den Bogota Bildirisi ile İlgili Asılsız İddialara Cevap
reklam

DMM'nin sosyal medya hesabında yapılan açıklamaya göre, çeşitli sosyal medya platformlarında dolaşan iddiaların, kamuoyunu yanıltmayı amaçladığı vurgulandı.

Açıklamada, Filistin meselesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasında en hassas konulardan biri olduğu belirtildi. Türkiye'nin, İsrail'in Gazze'de sivil halkı hedef alan savaş politikalarına karşı uluslararası hukuk ve insan hakları çerçevesinde kararlı bir duruş sergilediği ifade edildi.

Çeşitli sosyal medya mecralarında, “Türkiye'nin Lahey Grubu'nun Bogota Bildirisi'ne imza atmadığı; gelen tepkiler üzerine bu tutumunu gerekçelendirmeye çalıştığı ve sonrasında bildiriyi imzaladığı” şeklinde yayılan iddialar, kamuoyunu yanıltmaya yönelik açık bir dezenformasyon… pic.twitter.com/2wlEv17yAV

— Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (@dmmiletisim) July 29, 2025

Açıklamada, Türkiye'nin İsrail ile olan ticari ilişkilerini keserek, Filistin halkının haklı davasını uluslararası platformlarda en üst düzeyde ve kararlılıkla savunduğu kaydedildi. Türkiye'nin Bogota Bildirisi sürecindeki tutumunun, Filistin'e yönelik temel ilkeler doğrultusunda şekillendiği ifade edildi.

Bildirinin, Türkiye'nin taraf olmadığı ve bazı maddelerine itiraz ettiği BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne atıflar içerdiği belirtildi. Bu nedenle, toplantı günü imzalanmayan bildirideki iki maddenin söz konusu sözleşmeyle ilgili kısımlarına şerh konularak katılım kararı alındığı ifade edildi. Bu karar, 25 Temmuz’da Kolombiya Dışişleri Bakanlığına resmi olarak iletildi. (Bkz. thehaguegroup.org). Türkiye'nin Bogota Bildirisi'ne şerhli katılımı ise Kolombiya makamlarının resmi internet sitesinde önceden yayımlanarak kamuoyuna duyuruldu. Dolayısıyla, 'Türkiye tepkiler üzerine bildiriye katıldı' yönündeki iddialar gerçek dışıdır ve somut bir temele dayanmamaktadır.

Açıklamada ayrıca, bu tür paylaşımların devletin dış politika süreçlerine dair yanlış algı yaratmayı hedeflediği ve kamuoyunu manipüle etme amacı güden dezenformasyon çalışmaları olarak değerlendirildiği ifade edildi. Vatandaşların, bilgi edinme sürecinde yalnızca resmi kurumların açıklamalarına itibar etmelerinin önemine vurgu yapıldı.

reklam

YORUM YAP