

Balıkesir'in Sındırgı ilçesi, 10 Ağustos 2025 tarihinde 6,1 büyüklüğünde bir depremle sarsılmıştı. O tarihten bu yana geçen yaklaşık 2,5 ayda bölgede durmaksızın bir sismik hareketlilik yaşanıyor. Haftalardır süregelen irili ufaklı depremlerin ardından, dün gece Sındırgı merkezli bir 6,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Bu sürekli sarsıntıları ve aynı fayın 3 ay arayla iki büyük deprem üretmesini değerlendiren Prof. Dr. Süleyman Pampal, bölgede toplamda 12 bin sarsıntı kaydedildiğini ve bu sayının artmaya devam ettiğini belirtti. Pampal, “Bu olağan dışı bir durum ancak daha önce de görülmemiş bir durum değil. Yılın başında Ege'de yaşanan deprem fırtınasına benzer bir aktivite gözlemliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Pampal, “Bölge, Afrika levhası ile Anadolu levhasının çarpışma hattında yer alıyor ve volkanik konuşma alanları üzerinde bulunuyor.” dedi. Geçtiğimiz yaz Santorini bölgesinde yoğun bir deprem aktivitesinin kaydedildiğini ve volkanik patlama endişelerinin doğduğunu hatırlatan Pampal, “Bölgedeki lavların yüzeye yaklaştığı için jeotermal aktivite artışı gözlemleniyor.” şeklinde ekledi.

“VOLKANİK KÖKENLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, depremin derinliğini değerlendirerek, “Batı Anadolu'daki depremler genelde 10 kilometre civarında derinlikte oluşuyor. Ancak bu depremler sığ olduğundan farklı bir karaktere sahip.” dedi. Ersoy, yaşanan depremlerin bir fay üzerinde de olmadığını belirterek, “Bu tür sıkışık depremler volkanik kökenli olabilir.” ifadesini kullandı.
Prof. Ersoy, Ege Denizi'ndeki Santorini örneğini hatırlatarak, “2 ay önce orada büyük bir depremin olmayacağı yönünde açıklamalar yapmıştım.” dedi. Batı Anadolu'nun deprem yükü açısından yüksek bir risk taşıdığını belirten Ersoy, yıllardır büyük depremler yaşanmadığını, bunun tetikleyici bir unsur olamayacağını ifade etti.
“BATI ANADOLU ÇOK SIK DEPREM YAŞAMAYA DEVAM EDECEK”
Pampal, Ege Bölgesi'nin kabuğunun ince olması nedeniyle sürekli olarak gerilimler yaşandığını ve Anadolu levhasının her yıl 3,5 santim batıya doğru hareket ettiğini belirtti. Bunun sonucunda Batı Anadolu’nun sık depremlere maruz kaldığını vurguladı.
Pampal, “Bölgedeki faylar sürekli hareket ediyor ve bu durum depremlerin meydana gelmesine sebep oluyor.” dedi. Batı Anadolu, Türkiye’nin en fazla deprem yaşanan bölgesi olarak dikkat çekerken, depremlerin büyüklüklerinin çoğunlukla 6-7 arasında değiştiği ifade edildi.
Pampal, Sındırgı'nın güneyindeki depremlerin neden daha fazla hissedildiğine dair, “Zemin etkisi nedeniyle 6.1 büyüklüğündeki bir deprem, Tekirdağ’dan İstanbul’a kadar geniş bir alanda hissedildi.” şeklinde açıklama yaptı.
Pampal, “Akhisar-Bigadiç arasında bulunan Gelenbe Fayı'nın kırılması, bu bölgedeki deprem aktivitesini tetikleyebilir.” diyerek, bölgedeki depremlerin karasal yapıyla ilgili olduğunu belirtti.
DEPREM FIRTINASI DEVAM EDECEK Mİ?
Peki, bölgedeki sismik hareketlilik devam edecek mi? Pampal, “Dün geceden bu yana 400-500 arasında artçı sarsıntı kaydedildi. Bu hareketlilik sürecektir, büyük depremler olursa bu sürpriz olmayacak.” diyerek alarm durumu konusunda bilgi verdi.
Deprem fırtınasının ne zaman sonlanacağına dair net bir öngörüde bulunmanın zor olduğunu belirten Pampal, “Bölgedeki aktif faylar çok fazla… Bu nedenle 5-6 büyüklüğündeki depremler sürpriz değil ancak 7’nin üzerinde bir deprem yaşamayı ummuyoruz.” diye ifade etti.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “6.1 büyüklüğündeki bir deprem, genelde normal şartlarda yıkıcı olmaması gereken bir büyüklük. Ancak bu büyüklükteki depremlerin nasıl bir etki yarattığı, binaların dayanıklılığıyla doğrudan bağlantılıdır.” dedi.



