reklam
reklam
DOLAR40,1751% 0.23
EURO47,0875% 0.11
STERLIN54,5271% 0.19
FRANG50,4966% 0.38
ALTIN4.316,18% 0,76
BITCOIN118.330,236.593
reklam

Doç. Dr. Özgür Baytut: Müsilaj, Ekolojik Bir Deniz Felaketidir

Yayınlanma Tarihi : Google News
Doç. Dr. Özgür Baytut: Müsilaj, Ekolojik Bir Deniz Felaketidir
reklam

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Özgür Baytut, müsilajın deniz ekosistemleri üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve birçok deniz canlısının yok olma riski ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Müsilajla mücadelede devletler ve halk arasında bilinçli bir çaba gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Baytut, “Bilim insanları tarafından uzun yıllardır 'müsilaj olaylarının daha sık yaşanabileceği' uyarıları yapıldı ve buna yönelik bir planlamanın gerekliliği ifade edildi. Kesinlikle biyolojik izlemelerin artırılması, Karadeniz ve Marmara Denizi için önlem planlarının oluşturulması şart. En önemlisi zirai ve evsel atık yönetiminin devlet düzeyinde daha kapsamlı bir şekilde yapılması gerekiyor.” dedi.

'Her Ay 30 Metre Derinlikten Örnekler Alıyoruz'

Doç. Dr. Baytut, “Müsilaj, Türkiye'de 2021 yılında yoğun şekilde gündeme gelmiş olsa da bilimsel olarak ilk kaydı 2004 yılında Marmara Denizi'nde bulunmaktadır. Ayrıca 1990'lı yıllarda da deniz bilimcileri tarafından gözlemlendi. Hatta Akdeniz'de 1800'lü yıllarda 'Mare Sporco' ya da 'kirli deniz' olarak bilinen olay da tarihsel anlamda karşımıza çıkmaktadır. Müsilaj, tek hücreli Gonyaulax fragilis adlı dinoflagellat tarafından üretilen yoğun ve yapışkan bir yapıdır. Zamanla diğer tek hücreliler ve bakterilerin de bu yapıya katılmasıyla daha geniş alanlara yayılarak çevreye zarar verir. Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Doç. Dr. Funda Üstün ve Dr. Öğretim Üyesi Orçin Uygun ile birlikte Orta Karadeniz'den Kasım 2024 itibarıyla her ay 30 metre derinlikten düzenli olarak örnekler alıyoruz ve bu örneklerde müsilaja rastlıyoruz.” şeklinde konuştu.

'Artık Müsilaj Günümüzde Sık Karşılaştığımız Bir Sorun'

Doç. Dr. Özgür Baytut, “Müsilajın su yüzeyine çıkışı genellikle ocak ve şubat aylarında gerçekleşiyor. Buna ek olarak, Marmara Denizi'nde Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Sarı ile yaptığımız bilgi paylaşımında, kasım ayından itibaren derin bölgelerde müsilaj gözlemlendiğini öğrendik. Bu projenin ardından, hacminin artması ve diğer canlıların katılması ile birlikte müsilaj su yüzeyine çıkarak büyük bir çevresel felakete neden oluyor. Müsilaj, günümüzde karşılaştığımız ciddi bir sorun haline gelmiştir. 2021'de Marmara Denizi'nde yoğun bir şekilde gözlemlenirken, Karadeniz'de de örneklerine rastladık. Müsilaj, sadece deniz yüzeyindeki canlıları değil, deniz dibindeki kabuklular, balıklar ve diğer organizmaları da olumsuz etkiliyor. Suyun üst kısmındaki oksijenin azalması, balık popülasyonlarına ve toplam biyoçeşitliliğe ciddi zararlar verir. Bu nedenle müsilajı geçici bir kirlilik olarak değil, büyük ve tehlikeli bir ekolojik felaket olarak değerlendirmeliyiz.” diye konuştu.

reklam

YORUM YAP