ÖZEL bir hastanede görev yapan Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı H.B., 3 yaşındaki bir hastasında gerçekleşen komplikasyon nedeniyle beyin hasarı oluştu. Ailenin şikayeti üzerine doktor hakkında Gaziantep 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ceza davası devam ederken, Gaziantep 2. Tüketici Mahkemesi’nde açılan davada doktorun aileye yasal faiziyle birlikte 79 milyon lira tazminat ödemesine hükmedildi. H.B., konuyla ilgili Hürriyet’e açıklamalarda bulundu:
BADEMCİK VE GENİZ ETİ
“2018 yılında bir çocuk hastamız geldi. Bademcik ve geniz eti çok büyümüştü; çocuk nefes alamıyor ve uyuyamıyordu. Aileye bademciğin alınması gerektiğini söyledim. Ancak, sadece geniz etini almayı kabul ettiler ve taburcu ettik. 10 ay sonra tekrar geldiler, bademcik daha da kötüleşmişti. Ameliyat yapmamız gerekti. Ameliyat sonrası bademciğin birinde apse oluştu. Yine taburcu ettik, fakat çocuk yemek yiyememe şikayetiyle geri geldi. Meğerse zatürre olmuş. Çocuk servisine yatırıldı. Bir gece boğaz kanamaya başladı. Bu, geç komplikasyon olarak adlandırdığımız bir durumdur ve son derece tehlikelidir. Aile hemşireyi çağırmıştı, fakat hemşire odaya girdiğinde çocuğun babasının kucağında ve sırtüstü yattığını gördü.
BEYNİ NASIL ETKİLENDİ
Hemşire hemen mavi kod vermek istemişti. Bu kodu vermek için hemşire koşarken, baba çocuğu kucağında 5. kattan aşağıya indirmiş. Cerrah arkadaş, çocuğu zemin katta babasının elinden alarak dilini dışarı çekip nefes almasını sağladı. Çocuk bu arada maalesef kendi kanı ile boğulmaya başlamıştı. Yapılan müdahaleler sonucu kalbi çalışmış ama beyin etkilenmiş.
Ben de bu durumdan dolayı çok üzgünüm, sonuçta ben de bir babayım. ‘Çocuğun kan grubuna bakmadığımız için’ suçlu bulunduk. Oysa ki, bu çocuğu 10 ay önce ameliyat etmiştim ve o dönemde kan grubuna bakmıştık. Daha sonra ‘tomografi çekmemişsiniz’ dediler. Benim 30 yıl daha çalışsam bile bu parayı ödeyemem.”
KOMİSYON OLUŞTURULDU
Bu olayla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı, 5 kişilik ‘Mesleki Sorumluluk Komisyonu’ oluşturdu. Komisyonda doktor H.B.’nin hatalı olmadığına karar verildi. Bilirkişi raporunda da doktorun herhangi bir ihmalinin bulunmadığı belirtildi.
BABA Ö.B.: KAN GRUBUNA BAKILMAMIŞ
Mahkemede dinlenen baba Ö.B. ise şu şekilde konuştu: “Ateş ve kusma devam ediyordu. Oğlum aynı hastanede olmasına rağmen ameliyatı yapan doktor gelip kendisini görmedi. Ben 15 yıldır ilaç sektöründeyim. Bir hastanın hangi durumda aspire olup olmayacağını bilebilecek durumdayım. Oğlumun kan grubu soruldu, ben cevap veremedim. Hemşire kız kardeşimi sarsarak ‘Kan grubu ne?’ diye sordu. Oğlumun 2017 ve 2018 dosyalarında hiçbir şekilde kan grubu kaydı yoktu. Eğer kan grubu alınmış olsaydı hastane tarafından ATK’ya sunulurdu.”
CERRAHLARIN CESARETİ KIRILIR
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Oktay Banlı, ameliyat yapmanın büyük bir sorumluluk olduğunu belirterek, “Her ameliyatın komplikasyonu olabilir. Ameliyat sonrasında bir ihmal olmaksızın bilinen ve tanımlanmış komplikasyonlar gelişebilir. Bunun sonucunda her durumda cerrahı suçlamak ve astronomik tazminat talepleri, cerrahliği ülkemizde imkansız hale getirir. Son yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı sonuçlarına baktığımızda, hasta hayatına dokunan, sorumluluk alan branşların tercih edilmediği görülmektedir. Cerrahı, komplikasyon nedeniyle ömrü boyunca kazanamayacağı tazminatlarla mahkum etmek, tüm cerrahi hekimler için cesaret kırıcıdır. Böyle devam ederse, hiçbir cerrah ameliyat yapmaz.” şeklinde konuştu.
