Kadiroğlu'nun tahliyesiyle birlikte soruşturmanın üçüncü aşamasında üvey kardeşi ve sevgilisinin de tutuklanan şüpheliler arasında yer aldığı ortaya çıktı. Kadiroğlu'nun avukatı Yusuf Öz, müvekkilinin kayıplara karışmasıyla ilgili olarak, “Takdiri kendilerine bıraktık, nasıl hareket edeceği konusunda net bir bilgimiz yok, emniyet neredeyse gidip alabilir” açıklamasını yaptı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, çeşitli kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzalarını kopyalayan ve bu yolla yetkisiz erişim sağlayarak sahte üniversite ve lise diplomaları ile sürücü belgeleri düzenleyen 199 şüpheli hakkında Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açmıştı. Davada, organizasyonun başındaki isimler olan Ziya Kadiroğlu, Mıhyeddin Yakışır, Taner Dağhan, Gökay Celal Gülen ve Yalçın Maraşlı tutuklu olarak yargılanıyordu.
Adli Kontrol Uygulanmadı
Mahkeme, 10 Ekim'de gerçekleşen duruşmada tutuklu sanıkların “delillerin toplanmış olduğu ve karartılma riskinin bulunmaması, CMK’nın 102/1. maddesi gereği Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresinin en fazla 1 yıl olması ve sanıkların tutuklu kaldıkları sürenin bu süreye yaklaşmış olması” sebebiyle tahliye edilmesine karar verdi. Ayrıca herhangi bir adli tedbir de uygulanmadı. Duruşma savcısı bu karara itiraz etti. İtirazı ele alan Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Ekim'de sanıkların yeniden tutuklanması için yakalama kararı çıkardı.
Sanıklardan Taner Dağhan teslim olurken, savcılık kaynakları Göklay Celal Gülen ve Yalçın Maraşlı'nın da yakalandığını, diğer sanıklar Ziya Kadiroğlu ve Mıhyeddin Yakışır içinse yakalama çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
