

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın eşi Melania Trump'a, Ukrayna'daki savaş için kaydettiği hassasiyeti Gazze'deki insani kriz için de göstermesi yönünde bir mektup gönderdi. Mektubuna içten sevgilerini ve saygılarını sunarak başlayan Emine Erdoğan, Melania Trump ile Washington'daki Beyaz Saray'daki buluşmalarında yaşadığı içten sohbetin ve zarif ev sahipliğinin üzerinden altı yıl geçmesine rağmen hala hafızasında taze kaldığını ifade etti. Yedikleri yemekler ve bahçede yaptıkları yürüyüş sırasındaki Melania Trump'ın paylaşımlarının, güncel meseleler hakkında duyarlı bir vicdana sahip olduğunu hissettirdiğini belirten Emine Erdoğan, bu hassasiyetin Melania Trump'ın yakın zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yazdığı mektupta da gözlemlendiğini kaydetti.
'62 BİN MASUMUN SESİ OLUN'
Emine Erdoğan, Trump'ın mektubundaki ifadelerin insanlığın ortak hislerine tercüman olduğunu düşündüğünü ve bu değerli duruşu takdirle karşıladığını dile getirdi. “Çocukların sevgi dolu ve güvenli bir ortamda büyüme hakkı evrensel bir haktır ve bu hak, hiçbir coğrafya, ırk, etnik kimlik, dini grup ya da ideoloji için bir ayrıcalık teşkil etmez. Dolayısıyla, bu haktan mahrum kalan mazlumların yanında yer almak, insanlık ailesine karşı büyük bir sorumluluğu yerine getirmek demektir. Bir lider eşi olarak gösterdiğiniz duyarlılık, savaşın yıkıcı etkilerinin altında yok olan hayatlara ve dağılan ailelere sunulan umut dolu bir girişimdir.” ifadelerini kullandı.
'HÂLÂ BİR ŞANSIMIZ VAR'
Emine Erdoğan, Filistin'deki durumu, insanların çıkarları için herkesin ve her şeyin değersizleştirildiği adaletsiz bir uluslararası sistemin dayatılması olarak değerlendirdi. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki çocukların yaşamını diğerlerinden daha değersiz gören bu çarpık düzene karşı seslerin ve güçlerin birleştirilmesi çağrısında bulundu. Uluslararası hukuk ve insani değerleri korumanın ve ortak ilkeler etrafında birleşmenin gerekliliğini vurguladı. “Ancak o zaman, her gün umutsuzluğa sürüklenen gelecek nesillerin umutlarını besleyebiliriz.” dedi.
Bu şekilde, kahkahaları susturulan çocuklara yeniden neşe kazandırma, dünyada sürdürülebilir ve kalıcı bir barışın mümkün olduğu umudunu taşıma yönünde adım atabiliriz. Emine Erdoğan, bu duyguları bir anne olarak derinden paylaştığını, Gazze'deki barışa susamış çocuklar için de aynı umudu yeşertmesini temenni etti. “Hayatta kalmayı başaran 1 milyonu aşkın Gazzeli çocuk için hâlâ bir şansımız var.” ifadesini kullandı.
'VİCDANLARDA ONULMAZ YARALAR AÇIYOR'
Emine Erdoğan, Gazze’nin tarihte eşi benzeri görülmemiş bir zulme ve çağın en acı soykırımına tanıklık ettiğini belirterek şunları söyledi: “BM Çocuk Fonu, Gazze’de 45 dakikada bir çocuğun yaşamını yitirdiğini ifade ediyor. Savaşlarda 'meçhul asker' ifadesinin bir gün çocuklar için de kullanılacağını hayal etmiş miydiniz? Kimsesi olmayan, adı bile bilinemeyen binlerce Gazzeli çocuğun kefenlerine 'meçhul bebek' yazılıyor. Bu durum vicdanlarımızda onulmaz yaralar açıyor.” dedi.
'TARİHİ BİR SORUMLULUĞUN İFASI'
Emine Erdoğan, kahkahaları susturulanların sadece Ukrayna'nın çocukları olmadığını, Filistin'in çocuklarının da özgürlüğü, onurlu bir geleceği hak ettiğini vurguladı. “Gazze'deki insani krizin sona ermesi için İsrail Başbakanı Netanyahu’ya göndereceğiniz güçlü bir çağrı son derece anlamlı olacaktır.” dedi.
ÇELİK: BU BİR VİCDAN ÇAĞRISIDIR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Emine Erdoğan'ın Melania Trump'a gönderdiği Gazze mektubunu, insanlığın ortak vicdanına bir çağrı olarak değerlendirdi. “Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin çağrısı, annelerin ve kadınların insanlığı uyandırmak için gösterdiği büyük dirayetin yeniden bir örneğidir.” dedi. Dışişleri Bakanlığı da, İsrail'in savaş suçlarının ve uluslararası hukuk ihlallerinin cezasız kalmasının cesaretlendirici bir etki yarattığını ifade etti. ANKARA