reklam
reklam
DOLAR40,7015% 0.02
EURO47,2204% 1.43
STERLIN54,1118% 0.44
FRANG50,6353% 1.11
ALTIN4.395,45% 2,23
BITCOIN112.843,92-1.05
reklam

En büyük eserimizi inşa ediyoruz

Yayınlanma Tarihi : Google News
En büyük eserimizi inşa ediyoruz
reklam

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu’nda düzenlenen Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu programında konuşma yaptı. İlk olarak, merkez üssü Konya’nın Kulu ilçesi olan ve Ankara’da da hissedilen 5.2 büyüklüğündeki deprem nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, özetle şu ifadeleri kullandı:

VİZYONUMUZU YÜREKLERE NAKŞEDECEĞİZ: Teşkilat Akademisi, partinin omurgasını güçlendirmeyi amaçlayan önemli bir stratejik adımdır. Bu program sadece eğitim vermek için değil, dava şuurunu pekiştirmek ve AK Parti’nin temsil ettiği vizyonu her bir kardeşimizin yüreğine nakşetmek amacıyla başlatılmıştır. AK Parti Sürekli Eğitim Merkezi, Türkiye Yüzyılı’nın mimarlığını üstlenecek kadrolar yetiştirmeyi hedefleyen bir çalışmadır. Bu ülkenin yarınlarını şekillendirecek bir liderlik mektebi oluşturuyoruz.

AK PARTİ’DEN ÖNCE DE VARDIK: Biz, AK Parti’nin tabelasını takınca siyasete girmiş değiliz. AK Parti’den önce de var olduğumuzu unutmamak gerek. Tarihimiz, AK Parti ile başlamadı. Biz, Malazgirt Meydanı’ndaki Alparslan’ın ordusundaki umudu taşıyoruz. İstanbul’un fethinde Fatih Sultan Mehmed ile aynı heyecanı paylaşıyoruz. Çanakkale siperlerinde vatan için canını veren kahramanlarla aynı cesarete sahibiz. Bu kadro, İstiklal Savaşı’nda bayrağı bağımsızlık için en önde savunan dedelerimizle aynı davayı paylaşıyor. Nereden geldiğimizi, ne olduğumuzu ve nereye gittiğimizi biliyoruz. Bizim muhalefetten en büyük farkımız budur. Bu yol, aşk, heyecan ve gayret ister; millet için gece gündüz çalışmayı gerektirir. Yanıp tutuşmalıyız ki çevremiz aydınlansın.

KARDEŞLİĞİMİZE PUSU: Türk, Kürt ve Arap birlikte hareket ettiğinde büyük güç olur. Bu birlik, bölgeye barış, huzur ve refah getirir. Ancak bu durumu engellemek için çeşitli yollarla pusu kurmaya devam ediyorlar. Ayrışmayı körüklemek için ihanet ve cehaletle bu tuzaklara düşmemeliyiz. Unutmayalım ki, Kürt’ü Türk’ten ayırmak onu yalnız bırakır ve yok eder. Onun için içeride ve dışarıda ayrıştıran değil, birleştiren olacağız. Başkaları ne yaparsa yapsın, biz inadına kardeşliği savunacağız.

TERÖR GİRDABINDAN ÇIKARACAĞIZ: Bölücü terör örgütü fesih kararı aldı ve silah bırakacağını açıkladı. Bu durum, milletimizin başına musallat olmuş 40 yıllık bir mücadelenin sona ermesi adına olumlu bir gelişmedir. Silah bırakma ve fesih süreci, Milli İstihbarat Teşkilatımız ve güvenlik birimlerimiz tarafından titizlikle izlenecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin pozisyonu nettir. Biz, terör ve şiddeti tamamen terk edene suhuletle yaklaşırız. Ancak yanlışta ısrar edenle mücadelede geri adım atmayız. Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile yakın işbirliği içinde hareket ediyoruz. Temkinliyiz, sabırlıyız ama aynı zamanda umutluyuz. Milletimizi, 40 yıllık terör girdabından çıkarmak için kararlıyız.

YEPYENİ BİR DENKLEM: Ne Irak’ta ne de Suriye’de sınırlarımızda terör örgütlerine asla tahammül etmeyeceğiz. Bölgedeki terör kullanım süresi dolmuştur; eski dönemlerin kapanmasıyla yepyeni bir denklem kurulmaktadır. Türkiye, bu yeni dönemde hak ettiği konuma hızla gelmektedir. Türkiye’nin ufku açılıyor, önü aydınlanıyor ve yıldızı parlıyor. Artık Türkiye diplomaside, ekonomide, ticarette ve diğer alanlarda yeni bir ligde mücadele etmektedir. Terörsüz Türkiye ile en büyük eserimizi inşa ediyoruz. Terör meselesini geride bıraktıktan sonra Türkiye bambaşka bir ülke olacak; huzur, kardeşlik, kalkınma ve demokrasi daha da güçlenecek. Yarım asırdır ayağımıza vurulmuş prangayı söküp atacağız.

TÜRK, KÜRT, ARAP BİRLİKTE VAR OLDU

Tüm insanlığın gözbebeği olan bu stratejik coğrafyada Türk, Kürt ve Arap birlikte var olmuştur. Birlikte savaşarak galibiyetleri ve mağlubiyetleri paylaşmışlardır. Coğrafya ve tarih, bu üç unsuru çözülmez şekilde birbirine bağlamaktadır. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümünde ifade ettiğim gibi, Malazgirt, Türk, Kürt ve Arap’ın ortak zaferidir. Çaldıran, İstanbul’un fethi ve birçok zaferimiz, bu ortak tarihin bir parçasıdır. Birlikte hareket ettiğimizde güçlendik, fakat dağılınca zayıfladık. Emperyalistlerin “böl, parçala, yönet” politikalarıyla aramıza nifak sokulmaya çalışıldı. Bizim farkında olmadıklarımızın onlar farkında.

reklam

YORUM YAP