

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün sabah Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi’ne katılmak üzere Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapılacağı Varkert Bazar’da Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılandı. Zirve öncesi Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile sohbet etti. Daha sonra zirvede konuşan Erdoğan özetle şunları söyledi:
İLK KEZ MACARİSTAN’DA
“Teşkilatımızın bir zirvesini ilk defa gözlemci bir ülkede gerçekleştirmemiz, Macaristan’a verdiğimiz önemin en açık gösterimidir. Teşkilatımızın Doğu ile Batı’yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum. Bu vesileyle, Macaristan’ın kültürel işbirliğimizin nişanesi Türk Kültürü Teşkilatı’na (TÜRKSOY) gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum.
Geçtiğimiz aylarda kutladığımız Nevruz Bayramı, bin yılı aşan ortak kültür ve tarihimizin, kader ve gönül birliğimizin en önemli kültürel mirasıdır. 21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak ilan edilmesinden memnuniyet duyacağız. Ayrıca, Semerkand’da bu yıl düzenlenecek olan UNESCO 43’üncü Genel Konferansı’nda 15 Aralık gününün Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin çok anlamlı olacağını düşünüyoruz. Bu vesileyle Özbekistan’ın Türk Kültür ve Miras Vakfı’na üye olarak kabul edilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz” açıklamasında bulundu.
ORTA KORİDOR PROJESİ
(Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hattını teşkil eden ortak koridorun, stratejik bir güzergâh olarak öne çıktığını kaydederek) Orta koridorun başarısı için teşkilat bünyesinde işbirliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler, bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile, insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir.
İNSANİ FELAKET
(Gazze’deki dram) Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de ise sivil halk adeta cehennemi yaşıyor. Birleşmiş Milletler, dün yaptığı bir açıklamayla, şayet yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair vahim bir uyarıda bulundu. Türk dünyası olarak ateşkesin sağlanması, insani yardımların kesintisiz tutulması ve Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önem arz etmektedir. Bölgemizdeki istikrar ve huzur arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin, Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekmektedir.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel etkilerini bildiren Erdoğan, “Güvenliğimize yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel etkilerini hepimiz derinden hissediyoruz. Taraflar, 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı bir ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Ayrıca, 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin şekilde kullanılması, sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrar sağlanması açısından önemlidir.”
KKTC’SİZ TÜRK DÜNYASI EKSİKTİR
Erdoğan, KKTC’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını belirterek, “Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi desteklerken aramızdaki dayanışmayı daha görünür hale getirmeliyiz. Aile meclisimizin, Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını artırmasının önemini vurgulamak istiyorum. Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan, gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türklerinin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine daha fazla destek vermesi gerektiğini dile getiriyorum. Bu anlamda, Aksakallar Konseyimizin mayıs ayı başında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin olmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının eksik kalacağına inanıyorum. Bu nedenle, zirvemizde KKTC’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğiyle ilgili aldığımız kararı çok önemli bir adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi umuyoruz.”
AZİZ SANCAR’A ÖDÜL
Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar’a zirvede Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü takdim edildi. Erdoğan, “Türk dünyası kültür elçisi Nobel ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar’ı özellikle aramızda görmekten memnuniyet duyuyorum. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin Sayın Sancar’ın izinden giderek bilimde, teknolojide, ilimde ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar kazandıracaklarına inanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan’da, Başbakan Viktor Orban ile kültürel programa katıldı. Programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Orban’ın eşi Aniko Levai de yer aldı. Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından, “Gönülden hissedilen misafirperverlikleri ve zarif ev sahiplikleri için dost ve kardeş ülke Macaristan’a teşekkür ediyoruz” diyerek paylaştı.
BİLDİRİDE KKTC VURGUSU
– Türk Devletleri Teşkilatı’nın üç önemli üyesi Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan, Güney Kıbrıs Rum kesimi ile diplomatik ilişki tesis etme kararı alıp büyükelçi atamıştı. Avrupa Birliği’nin diplomatik ve ticari ilişki kurmak amacıyla GKRY ile diplomatik ilişki kurma talebini yerine getiren ülkeler, Budapeşte’de düzenlenen toplantının sonunda yayınlanan bildiride Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne güçlü destek verdi. Bildiriye Türkiye açısından büyük önem taşıyan maddeler eklendi.
Hürriyet’e bilgi veren kaynaklar, Kıbrıs başlığı altında bildiriye eklenen maddelerden birinin “KKTC’nin gözlemci ülke statüsünde olan Macaristan ve Türkmenistan ile birlikte Türk Dünyası’nın ayrılmaz parçası olduğunu vurgulayan ve TDT’nin çalışmalarına yaptığı katkıları memnuniyetle karşılayan madde” olduğunu belirtti. Bir diğer önemli nokta ise Kıbrıs’ta çözüm ihtiyacına yapılan vurgu oldu.