Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleştirilen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu:
“Müslümanlar dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 25’ini temsil ediyor. Ancak İslami finans sektörü, büyüklüğü itibarıyla yaklaşık 2.5 trilyon dolar seviyesine ulaşmış durumda. Birleşmiş Milletler’den sonra en büyük uluslararası kuruluş olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın üyesi 57 ülkenin dünya ticaretinden aldığı pay ise yalnızca yüzde 11’dir. Nüfus olarak yüzde 25’e karşılık gelen bu oran, küresel ekonominin yalnızca yüzde 9’unu temsil ediyor.
İstanbul’un küresel bir merkez olabilmesi için attığımız adımlar, hem ülkemize hem de İslami finans dünyasına yeni fırsatlar sunuyor. İstanbul Finans Merkezi çatısı altındaki işbirlikleri, küresel entegrasyon ile İslami değerleri koruma çabalarımızın en somut göstergeleridir. Katılım Finans’ın İstanbul merkezli gelişimine büyük önem veriyoruz. İstanbul’un sahip olduğu eşsiz konum büyük avantajlar sağlıyor.
DÜNYADA GÜVEN BUNALIMI
Dünyada artan eşitsizlikler, finansal krizlerin yarattığı güven bunalımı ve ciddi ekonomik riskler, bizimle birlikte başkalarını da yeni modeller geliştirmeye teşvik ediyor. İslami ekonomi, risk paylaşımını ve toplumsal dayanışmayı önceliklendiren yapısı ile dikkat çekiyor.
Tüm bu teşviklere rağmen ülkemizde katılım bankacılığının yalnızca yüzde 8.1 seviyesinde kalmasını yeterli bulmuyoruz. Türkiye Varlık Fonu tarafından gerçekleştirilen 1 milyar dolarlık sukuk ihracı önemli olmakla birlikte, daha alınacak çok yol var. Halkbank’ın katılım finans sektöründe hizmet verme kararını memnuniyetle karşılıyor, bu stratejik adımlarından ötürü kendilerini tebrik ediyorum.
TİCARET SAVAŞLARI
Küresel ekonomide ticaret savaşlarının arttığı, jeopolitik risklerin yüksek seyrettiği zor bir dönemden geçiyoruz. Yüksek küresel borçluluk, yaşlanan nüfus ve iklim değişikliği gibi sorunlar, global büyüme üzerinde baskılar oluşturmakta. Artan belirsizlikler, bazı sektörlerde ciddi problemlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Avrupa Birliği, son iki yılda yalnızca yüzde 0.8 oranında bir büyüme kaydedebildi.
GEZİ OLMASAYDI
Cumhurbaşkanı, “Türk ekonomisi 19 çeyrektir kesintisiz bir şekilde büyüyerek gücünü bir kez daha kanıtladı” dedi: “Biz, Cumhuriyet tarihimizin en düşük enflasyon ve faiz oranlarını elde etmiş bir hükümetiz. 3-5 ağacın taşınması bahanesiyle başlayan Gezi olayları olmasaydı, ülkemiz çok farklı bir konumda olacaktı. Gezi kalkışması ile başlayan 15 Temmuz ihaneti ve ardındaki saldırılar, ülkemize yönelen tehdidi artırmıştır. İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını takip eden sokak terörü ve boykot çağrıları da bu saldırıların bir parçasıdır.
‘ERDOĞAN KAYBETSİN DE’ ANLAYIŞIYLA OLMAZ
Ana muhalefet partisi genel başkanının milli markaları hedef gösterip, Türkiye’yi yurtdışına şikâyet eden sorumsuz tavrı, karşı karşıya olduğumuz zihniyeti gözler önüne sermektedir. Ülkemizde tüm umudunu Türkiye’nin ekonomik olarak zor duruma düşmesine bağlamış bir zihniyet mevcut. Hırsları akıllarını esir alanlara hatırlatmak isterim: Tayyip Erdoğan kaybetsin, gerekirse Türkiye batsın anlayışı ile bir yere varamazsınız.”
İYİ GİDİYORUZ
– Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik rakamları da paylaştı:
– Türkiye olarak deprem felaketinin ekonomik maliyeti 105 milyar dolar. Son iki yılda bu amaçla kullandığımız kaynak 75 milyar doları aşmış durumda. 201 bin konutun anahtarını teslim ettik. Yıl sonuna kadar 252 bin konutun anahtarlarını depremzedelerimize teslim edeceğiz.
– Tüm zorluklara rağmen şükürler olsun, iyi gidiyoruz. Deprem bölgesindeki yaralar hızla sarılıyor. Komşumuz Suriye, 13.5 yıl süren iç savaşın ardından yavaş yavaş istikrara kavuşmaya başladı.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ
– Rusya – Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik görüşmeler için İstanbul’da hazırlık yapıyoruz. Gazze’de yaşanan zulmün durması ve ateşkese yönelik çabalarımız devam etmektedir.
– İçeride Terörsüz Türkiye hedefimiz doğrultusunda sağlam adımlarla ilerliyoruz. 40 yıl boyunca her biri canımızdan bir parça olan kayıplarımız, ülkemize 2 trilyon dolara mal olan bir beladan kurtulmamıza çok yaklaştı.
ENFLASYON TEK HANELERE
– İki yıldır uyguladığımız makro ekonomik istikrar ve reform programımızın olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Enflasyon önemli ölçüde düşerken, 11 aydır aralıksız bir şekilde geriliyor. Nisan ayında son 40 ayın en düşük seviyesine ulaştık. Hedefimiz, enflasyonu kalıcı olarak tek haneli seviyelere indirmek.
– Petrol fiyatlarındaki düşüş, hem enflasyonu hem de dış açığı azaltıyor. Merkez Bankamızın brüt rezervleri 153 milyar doları geçti. Mart ayında işsizlik oranı yüzde 7.9’a gerileyerek 2005’ten bu yana en düşük seviyesini gördü.
– Tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde çalışan başına aylık 2500 TL KOSGEB desteği vermeye başladık.
YENİ DESTEK PAKETLERİ
– Kayıtdışı ekonomiyle mücadelede etkin adımlar atmaya devam ediyoruz. Reel sektörümüzü göz ardı etmeden süreci titizlikle yönetiyoruz.
– KOBİ’lerimize yönelik desteklerimizi artırıyoruz. Geçtiğimiz hafta imalatçı KOBİ’lerin yatırım ve işletme harcamaları için 30 milyar TL’lik yeni bir destek paketi açıkladık. Sektörlerin ihtiyaçlarına göre yeni destek paketleri oluşturmayı sürdüreceğiz.
– Son 2 yılda kayda değer mesafeler kat ettiğimiz ekonomik programımızı, hedeflerimize ulaşıncaya dek kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.”
FAİZE DAYALI KÜRESEL NİZAM DEĞİŞMELİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında “İnsan odaklı, adaletli, merhametli ve sorumlu bir paradigmanın gerekliliği artıyor” mesajını verdi: “Mevcut cari küresel ekonomik sistem, sadece tüketimi ve kâr maksimizasyonunu hedefleyen sorunlu yapısı ile insani değerleri göz ardı etmekte ve eşitsizlikleri beslemektedir. Bu sistem, ekonomik kalkınma yerine sorunları örtmektedir ve birçok uzman tarafından devam edemeyeceği ifade edilmektedir. Yarım asra yaklaşan siyasi yaşamı boyunca faize dayalı sistemle mücadele eden bir kardeşinizim. Gelir adaletsizliğini yaratan ve birçok insanı kölesi haline getiren çarpık sisteme daima itiraz ettim. Faize dayalı bir ekonomik sistemi meşru göremeyeceğimizi sık sık belirttim.
FAİZSİZ EKONOMİ ÖZLEMİM
Rantiyeyi savunan muhalefet bu konuda da karşımıza çıkmayı sürdürdü. Doğru politikalar ile bu ülkenin menfaatlerine dokunacak milli bir duruş sergileyemediler. Oysa insanları faize mahkûm bırakan küresel sisteme karşı çıkmak, takdir edilmesi gereken bir tutumdur. Tayyip Erdoğan olarak faizsiz ekonomiye duyduğum özlemi, bundan sonra da yüksek sesle dile getirmeye devam edeceğim.
Dünya 5’ten büyüktür itirazımızda olduğu gibi, faize dayalı sistemin değişmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Alternatif çözümlerin toplumda yaygınlaşması için çaba göstereceğiz.”
İKRAMİYELER HAYIRLI OLSUN
– Erdoğan, emekli ikramiyelerine ilişkin, “Emeklilerin 4 bin TL olan Kurban Bayramı ikramiyelerini yarından itibaren ödeyeceğimizi buradan duyurmak istiyorum. 31 Mayıs – 4 Haziran tarihleri arasında sırasıyla Bağkur, emekli sandığı ve SSK’lı yaklaşık 16 milyon emeklimize toplam 57.4 milyar TL tutarında ikramiye ödemesi yapacağız. İkramiye ödemelerimiz emeklilerimize hayırlı uğurlu olsun, Kurban Bayramınızı şimdiden kutluyorum” ifadelerini kullandı.
