İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmaya tutuksuz sanık Bekir Cem Köksal, mağdur Ergün Güler ve tarafların avukatları katılım sağladı.
Duruşmada savunma yapan sanık Köksal, hiçbir kişinin dini hürriyetini kısıtlama niyetinde olmadığını ve söz konusu mesajın kurum içinde kurumsal bir dil ile yazıldığını ifade etti.
Köksal, Ergün’ün başarılı bir yönetici olduğunu belirterek, onu önce genel müdür yardımcılığına, ardından pazarlama müdürlüğüne atadığını aktardı. “Senelerdir saygı ve sevgi çerçevesinde çalışıyordum, bu nedenle aramızda bir husumet yok. Akşam Ergün Bey’in mesajını gördüm ve kurumsal e-postaya yazılmıştı. Ramazan başlangıcı, bizim kurum olarak kutladığımız bir gün değildi, bu durumu belirterek eleştiri mesajı yazdım. Bu mesaj, davaya konu olan mesajdır. Cep telefonumdan yazarken yanlışlıkla herkese ‘yolla’ seçeneği ile göndermişim. Mesajı geri çekmek istedim ama başaramadım.” diye konuştu.
Köksal, bilişim birimine mesajın geri çekilmesi için talimat verdiğini ve geri alma süreci başlattığını, Güler’in Vestel yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle aralarında bir hiyerarşinin olmadığını belirtti. “Basına ve sosyal medyaya yansıdığı için olayların büyüdüğünü düşünüyorum. Bu tür bir mesaj daha önce hiç yayımlanmamıştır, nitekim farklı bir mesaj yayımlanırsa holding içerisindeki birlik ve beraberlik bozulur düşüncesiyle mesaj atılmaması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Mağdur Ergün Güler ise beyanında, Köksal ile 25 yıldır çalıştıklarını ve aralarında herhangi bir tahakküm veya ast-üst ilişkisi olmadığını vurgulayarak, “25 yıl boyunca Cem Köksal’ın ne bana ne başkasına inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme gibi bir girişimi olmamıştır. Bu nedenle isnat edilen suçta kastı yoktur, şikayetçi değilim.” ifadelerini kullandı.
Duruşmada esasa ilişkin son görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, Köksal’ın “zincirleme şekilde inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçundan 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapsini talep etti.
Mütalaanın ardından son sözü sorulan sanık, beraatini istedi.
Mahkeme, suça ilişkin kastın bulunmadığını belirterek sanık Köksal’ın beraatine karar verdi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Zorlu Holding’e bağlı Vestel Üst Yöneticisi Ergün Güler “mağdur” olarak yer aldı.
Mağdur Ergün Güler’in ramazan ayı dolayısıyla 28 Şubat’ta Vestel çalışanları ve yöneticileri ile Zorlu Holding yöneticilerine kurumsal mail adresinden toplu olarak ramazan tebriği içeren bir e-posta gönderdiği belirtilen iddianamede, suç tarihinde Zorlu Holding’in Üst Yöneticisi olan Köksal’ın buna cevaben, mağdura ve maildeki tüm kullanıcılara ramazan ayının kutlanmaması içerikli bir toplu mail gönderdiği ifade ediliyordu.
İddianamede, bu mailin bazı sosyal medya platformlarında ve basın organlarında da yayımlandığı anlatılarak, mail içeriğindeki ifadeler dolayısıyla Köksal hakkında “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçundan resen soruşturma başlatıldığı kaydediliyordu.
Köksal’ın şirketteki konumu ve mağdurun çalıştığı şirketin Zorlu Holding’e bağlı olması nedeniyle aralarındaki hiyerarşinin dikkate alındığı iddianamede, mesaj içeriğindeki ifadelerin mağdur ve Vestel çalışanları üzerinde baskı kurmaya elverişli olduğu ifade ediliyordu. Köksal’ın suçtan kurtulmaya yönelik savunması ise dikkate alınmadı.
İddianamede, Köksal’ın bir suç işleme kararı çerçevesinde tek eylemle mağdur ve Vestel çalışanlarına yönelik üzerine atılı suçu zincirleme bir şekilde işlediğine dair kamu davası açılmasını gerektirir yeterli şüphenin oluştuğu aktarılıyordu.
Sanık Köksal hakkında “zincirleme şekilde inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçundan 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası isteniyordu.
