Fidan, “Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika” temasıyla Ankara’da gerçekleştirilen konferansın açılışında şu ifadeleri kullandı:
“Dışişleri Bakanlığı, geçmişten günümüze devlet teşkilatı içinde özel bir konuma sahip, köklü devlet geleneğinin temsilcisidir. Hariciye teşkilatı, devletin varlığı ile milletin refahı için her zaman kritik görevler üstlenmiştir. Bugün de gücümüzü, milli iradenin tecellisiyle çeyrek asırdır ülkemize liderlik eden Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü duruşundan alıyor, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu kararlılıkla inşa ediyoruz.”
STRATEJİK ANALİZLER
Türkiye, diplomasi geleneği ve kurumsal hafızası bakımından az sayıdaki köklü ülkeler arasında yer alıyor. Güçlü Türk diplomasisi, karşılaşılacak zorlukların üstesinden başarıyla gelme yeteneğine sahiptir.
Çağın belirsiz ve öngörülemez yapısı, diplomatların rolünü daha önce hiç olmadığı kadar kritik hale getiriyor. Enformasyon ile nitelikli bilgi arasındaki fark derinleşiyor. Bilgi kirliliğinden milli menfaatleri ilgilendiren nitelikli bilgiyi ayırt ederek stratejik analiz yapmak artık hayati bir gereklilik haline geldi. Dış misyonların bulunduğu başkentlerde ne konuşulduğunu değil, ne kastedildiğini yetenekli diplomatlar anlayabilmektedir. Dış politikadaki olağanüstü gündem çeşitliliği nedeniyle diplomatların rolü daha da önem kazanıyor. Türkiye eksenli, bağımsız ve milli vizyonumuz önceliklidir. Bugün Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Afrika’dan Orta Asya’ya Türkiye’nin tutumunun kurulan denklemlerde dikkate alınması ve bir Türkiye Vizyonu’ndan bahsedilmesi tesadüf değildir.
SİZLERDEN BEKLENTİM
Başkalarının ürettiği kavramlarla, başkalarının belirlediği sınırlar içinde siyaset oluşturma dönemi çoktan kapanmıştır. Sizlerden beklentim açıktır: Günlük mesailerin yoğunluğunda büyük resmi asla gözden kaçırmayın. Stratejik öngörülerinizi ve yaratıcı fikirlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin.”
