

Trabzonspor’un 2024-2025 sezonuna özel hazırladığı forma tanıtım filmi, yalnızca bordo-mavili camiada değil, tüm Türkiye’de oldukça büyük bir etki bıraktı. Kulübün tarihine ve değerlerine duygusal bir yolculuk sunan videonun yapımcısı Serdar Şen, filmin ortaya çıkış sürecini ve perde arkasında yaşananları Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı. ‘Bu film bizim ruhumuzu yansıttı’ diyen Şen, projenin sadece bir tanıtım çalışması değil, aynı zamanda Trabzonspor kültürünün bir yansıması olduğunu dile getirdi.
‘İlk Kıvılcım Sosyal Sorumluluk Bilincinden Çıktı’
Trabzonspor’un bu sezon NFC teknolojisiyle desteklenen iki filmle forma tanıtımını gerçekleştirdiğini belirten Serdar Şen, asıl fikrin kulübün toplumsal bilinçlendirme projeleri üzerinden şekillendiğini ifade etti. Şen, video içeriğinin Trabzonspor’un köklerine sahip çıkan yapısı tarafından etkilediğini vurgulayarak, “Bu filmin ilk kıvılcımı, Trabzonspor’un şampiyon olduğu sezon sosyal farkındalık kampanyalarından geldi. ‘Mutluluğa kurşun sıkma’ ve ‘Yayla çocukları’ gibi toplumsal mesajlar o dönemde ortaya çıktı. Trabzonspor’un resmi ajansı Judo Kreatif ile birlikte işbirliği yaparak metinler yazdık, temaları bulduk ve ortak paydada buluştuk. Biz Trabzonlular olarak geçmişimize değer veren insanlarız. İşte o zaman fikir kulüple özdeşleşmiş isimler üzerinden şekillendi. Bu yılki isimler belirlendikten sonra senaryo üzerinde çalışmalara başladık. Çekim yeri olarak da önceki filmimizin çekildiği Trabzon’un Düzköy İlçesi’nde Çal Mağarası’nın üzerinde bir alanı seçtik. Bu yerlerin benzerlerinin bulunması bizim için oldukça önemliydi. İyi nesneler bulduk. Çekimler toplamda iki ayrı film için 3 gün sürdü” dedi.
‘Müzik Seçiminde Tesadüf Yok, Duygu Var’
Serdar Şen, tanıtım filminde kullanılan müziğin özel bir hikayeyle ortaya çıktığını ve müzik seçiminin son derece duygusal bir bağlamda yapıldığını belirtirken, “Judo Ajans’ın sahibi Kağan Küçük, Başkan Ertuğrul Doğan ile görüşmeye giderken Niyazi Koyuncu’nun ‘Unuturum desem yalan, inanma…’ sözlerinin olduğu şarkıyı duyması, filmin müzikal temasını belirledi. Sanatçı ve yapım şirketi Kalan Müzik, hiçbir ücret talep etmeden destek vererek filmin samimiyetine büyük katkı sağladı. Üç gün süren çekimlerde yaklaşık 80 kişilik bir ekip yer aldı. U19 takım oyuncularından teknik personele, köydeki teyzelerden figüranlara kadar herkes katkı sundu. Trabzonspor medya ekibi, ajansımız ve yönetim tamamen destek verdiler. Bu yüzden güzel bir iş ortaya çıktı. Ana tema; bizden olanı asla unutmayız. Trabzonspor olarak ve Trabzonsporlular olarak aslında burada, ‘Biz bizden olanı hiçbir zaman unutmayız. Ölse de unutmayız’ demek istiyoruz. Bu da taraflı tarafsız birçok insanda bir karşılık buldu” ifadelerini kullandı.
‘Trabzonspor’un Büyüklüğü Birlikteliğinden Gelir’
Şen, “Avni Aker’de doğup büyüdük, bu bizim için çok şey ifade ediyor. Bu konuda fanatikiz. Bunu diğer filmlerden ayıran şey ise, Trabzonspor’un bizim için gözle görülür bir kahraman olması. Çocukluğumdan beri Trabzon; küçük bir şehir. Trabzonspor’dan başka bir şey yok. Fabrikamız veya herhangi bir üretimimiz yok. Bizim için ulaşabileceğimiz en büyüğü Trabzonspor’du. Bazen kazanıyorduk bazen kaybediyorduk ama her zaman savaşıyordu. Beni Trabzonspor’a bağlayan şey buydu. Geçmişimizi iyi bilmek, duygularımızı geleceğe taşır. Geçmişe sahip çıkmak zorundayız. Yenmişiz ya da yenilmişiz, saha sonuçları gelir geçer. Ama kaybettiğimizde, birlikteliğimiz kaybolursa başarı da gelmez. Bu filmde ruhumuzu gördük. Aslında ne kadar büyük bir camia olduğumuzu bir kez daha gözler önüne serdik” şeklinde konuştu.
‘Camiya Kimliğini Yansıtan Simgeler’
Şen, projede Trabzonspor’un camia kimliğini yansıtan simgeler kullandıklarını ve bunun önemli bir duygu yoğunluğuna sebep olduğunu belirtti. “Özkan Sümer’in trençkotu ve gözlükleri, Şamil Ekinci’nin meşhur kırmızı kravatı gibi detaylarla karakterler özdeşleştirildi. Bu tür semboller izleyicinin duygusal bağ kurmasına olanak sağladı. Projeye katılanların büyük kısmı Trabzon’dan seçildi. Örneğin, Osman Türk’ü canlandıran oyuncu Trabzonlu. Taraftar Nazmiye Nine’yi oynayan kadın oyuncu yerel bir köyde yaşıyor. U19 takım oyuncuları da çekimlerde yer aldılar. Çocuklar, maçtan sonra yorgun olmalarına rağmen büyük bir özveriyle sahada yer aldılar. Bu bir takım oyunu ve herkes elinden gelenin en iyisini yaptı. Kulüp son derece destek verdi ve bu sayede başarılı bir iş çıktı. Özellikle Trabzonspor’un medya ekibi ve Genel Müdür Yardımcısı Funda Dağıstanlı, bu süreçte büyük katkı sağladı. Gerçek duygular verildiğinde insanlar onları benimsiyor. İnsanların iki temel duygusu var; gülmek ve ağlamak. Bunu başardığınızda zaten başarılı olmuşsunuz demektir.”
‘Duygu Yüklü Telefonlar Aldık’
Tanıtım filminin ardından birçok duygu yüklü tebrik telefonu aldıklarını ifade eden Şen, “Beklenmedik bir ilgiyi gördük. Trabzonspor camiasının sahipleneceğinden emindim. Ben de onların bir parçasıyım, bu yüzden benim için önemliydi. Ancak taraflı ya da tarafsız birçok insanın bu kadar duygusal karşılık vermesi bizler için çok anlamlıydı. Birçok sanatçı arkadaşıma paylaştı, bu bizleri gururlandırdı. Tebrik telefonları arasında Fenerbahçelilerin sayısının da yüksek olduğunu belirtmeliyim. Ayrıca gazeteci Olcay Çakır, ‘Ailecek yarım saattir ağlıyoruz’ dedi. O ana kadar tanışmamıştık ama film sayesinde oldu. Çekimlerde sahne oynayan oyuncular kameraya sırtını dönüp duygulandılar, çünkü o sahneler gerçekti” şeklinde belirtti.
‘Trabzonspor; Eren ve Ahmet’tir’
Filmin ana mesajının Ahmet ile Eren arasında geçen diyalog olduğunu hatırlatan Şen, “Trabzonspor; Ahmet ile Eren’dir. Ahmet, ‘Efsaneler unutulmaz Şamil dede, ben unutulur muyum?’ diye soruyor. Volkan Konak, ‘Kuzey çocuklarını hiç unutur mu, unutmaz unutamaz’ diyor. Ardından Kazım Koyuncu, ‘Kuzey özünü unutmaz, 20 yıl geçse sözünü unutmaz. Özünü sözünü unutmayan, senin güzel yüzünü nasıl unutur Ahmet? Sen merak etme bu forma hiçbirimizi unutmaz’ diyor. Bu sahne benim için çok özel ve duygusal açıdan oldukça yüksek. Çünkü ‘unutmuyoruz’ diyoruz. Ahmet ile Eren’in finalde sarılarak yürüdükleri an çok saf ve temiz” dedi.
‘Trabzonspor Kulübü, Bu İşi En Çok Değer Veren Spor Kulübü’
Proje Yöneticisi Serdar Şen, gelecekte benzer projelerinin devam edeceğini aktararak, “Trabzonspor bu işe en çok yatırım yapan ve en çok değer veren spor kulübüdür. Trabzonspor, hiçbir şekilde hiçbir şeyden kaçınmıyor. Her yıl daha iyi projelerle ortaya çıkmak için çaba sarf ediyor. Bu sayede Trabzonspor’u bilmeyen insanlara bile tanıtma fırsatı bulduk. Belki iki yeni taraftar kazanmışsak bu bizim için mutluluk verici. Kulüp bu konuda son derece duyarlı ve her yıl bu tür projeler gerçekleştiriyor. Zaten her proje bir yılın ardından bir sonraki yıl için hazırlıklara başlamaktadır. Judo Ajansın yaratıcı yönetmenliğini Kağan Küçük, yönetmenliğini Bedran Güzel’in üstlendiği bu projede Berna Çubukçu, Tibet Abacı, Gürol Dinneden, Utkucan Yazıcı, müşteri ilişkilerinde Cihan Ziya Gediz, Merve Alp, Prodüksiyon Şirketi Caravan Gilms, DoP Soykut Turan, Editör Fono Film, Turgut Erdoğan, müziklerde Kalan Müzik, Niyazi Koyuncu, Native Medya ve Medya Ajans Sorumlusu Selim Yüksel’e teşekkür etmek istiyoruz” dedi.