Ayazini köyünde ‘Taş Bahçe’ adıyla hizmet veren işletmenin sahipleri, koruma altında bulunan kaya odalarını halı ve sedirlerle döşeyerek, odaların duvarlarına çivilerle süs eşyaları astı. Odalara elektrik çekmek için kablo da kullanıldı. Kış aylarında ise, tarihi mezar odaları şeffaf kapılarla kapatılıp, baca sistemi kurulup kömür ve odun sobası ile ısıtıldı. Hatta yapının önüne bir salıncak da kurdular. Koruma Bölge Kurulu’ndan izinsiz şekilde yapılan bu uygulamalar, işletmenin sosyal medya hesaplarından “Taş odaların ihtişamı” notuyla paylaşıldı.
Lunaparka Çevirilmiş
Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, “Tescilli bir yapıya bırakın masa, sandalye koymayı, elektrik döşemeyi ve kafe-restorana dönüştürmeyi, yanına bile belli bir mesafede yaklaşamazsınız. Bu bir cahillik değil. Bunun önemli bir yapı olduğunu biliyorlar, ancak yapının çekiciliğini ticari olarak kullanıyorlar” dedi. 3000 yıllık kaya mezarda gerçekleştirilen uygulamalara karşı sert tepki gösteren arkeoloji biliminin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Havva İşkan ise “Bu alan, arkeoloji bilimi açısından büyük öneme sahip. Bu yapılar kaya mezarıdır ve tarihte yaşayan insanlar için manevi değeri de bulunmaktadır. Ancak biz burayı maalesef lunaparka çevirmişiz. Gerçekten çok üzücü. Mezar odasının içine bile kayaları delip elektrik çekmişler. Çayı, kahveyi de burada yapıyorlar, Allah bilir. Bu uygulamalara hemen müdahale edilmesi gerekiyor. Böyle bir şey olamaz, kabul edilemez” şeklinde konuştu.
Bakanlık Hareket Geçti
Kaçak uygulamalar hakkında hızlı bir şekilde harekete geçildiğini belirten Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Konudan haberdarız. Daha önce de ihbar gelmişti, ancak denetimden önce masa ve sandalyeler toplanmış. Buradaki tüm işlemler izinsiz müdahale anlamına gelir. Alan özel mülkiyet, yani vatandaşın kendi parseli, ancak buradaki kaya mezar tescilli. Tescilli bir yapıda koruma kurulundan izinsiz böyle bir altyapı yapmanız mümkün değil. Biz de gerekli yasal işlemi başlattık. Bakanlık olarak bu konunun takibini çok yakından yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Afyonkarahisar Müzesi yetkilileri de, fotoğraf ve videoların ihbar olarak değerlendirileceğini vurgulayarak, Valilikten ise “İlgili müdürlüğümüz süreci takip ediyor” yanıtını aldıklarını belirtti.
