ANKARA’da bir kamu kurumunda güvenlik görevlisi olarak görev yapan Mustafa Ö., kumar bağımlılığı nedeniyle çevresine borçlar yaptı ve maddi zorluklar yaşamaya başladı. Kendi ifadesine göre bunalıma giren Mustafa Ö., 17 Mart tarihinde nöbetini bittikten sonra resmi üniformasını çıkarmadan Kızılay'a uğradı. Bu sırada döviz bürosunda bir miktar para alarak çantasına koyan Lütfiye K.’yi fark etti ve onu takip etmeye başladı. Mustafa Ö., bir araca binerek yola çıkan kadını, taksi ile Keçiören’deki evine kadar izledi. Lütfiye K., apartmanına girdikten sonra şüpheli de peşinden içeri girdi ve yanındaki bıçağı çıkararak kadının boğazına dayadı ve “sessiz ol” diye tehdit etti. Lütfiye K.’nın panikle tepki vermesi üzerine şüpheli, kadını merdivenlerden aşağı doğru sürüklemeye başladı ve sonunda çantasını alarak olay yerinden kaçtı.
MOTOSİKLETLİ KOMŞU İMDADINA YETİŞTİ
İlk şoku atlatan Lütfiye K. dışarı çıkarak “Hırsız var yardım edin” diye bağırdı. Bu çığlık üzerine Lütfiye K.’nin bir komşusu motosikletiyle kaçan şüpheliyi takip etti. Motosiklet sürücüsünün kararlı takibi sonucunda şüpheli çaldığı çantayı atarak kaçmaya devam etti. Motosiklet sürücüsü çantayı alarak Lütfiye K.’ye teslim etti. Mustafa Ö. olaydan bir gün sonra yakalandı ve 19 Mart'ta tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli hakkında ‘konutta silahlı yağma’ suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası talep ederek Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
Davanın ilk duruşması 3 Temmuz’da gerçekleşti. Savunmasında suçunu kabul eden sanık Mustafa Ö., “Hanımefendi bağırınca kendisini incitmeden merdiven boşluğuna doğru çektim. Emniyete teslim olmadım çünkü bu olayın iş yerinde duyulmasından korktum. Çok pişmanım. Motosikletli kişi ‘Çantayı at’ dedi. Yolun ortasına doğru birkaç adım atıp çantayı motosikletlinin eline doğru attım. Hanımefendiden çok özür diliyorum. Buradan çıktıktan sonra biran önce borçlarımı ödeyip helal bir iş bulup güzel bir evlilik yaparak hayatımı o şekilde devam ettirmek istiyorum” dedi.
Savcılık, ilk duruşmada esasa ilişkin mütalaasını sunarak sanığın ‘konutta silahlı yağma’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Müşteki avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi talebini reddeden mahkeme, ilk duruşmada kararını açıkladı. Mahkeme, sanığa ‘konutta silahla yağma’ suçundan önce 11 yıl hapis cezası verildi. Ancak, suça konu eşyanın iade edildiği gerekçesiyle etkin pişmanlık hükmü uygulandı ve ceza 5 yıl 6 ay hapis cezasına indirildi. Mahkeme, ‘sanığın geçmişi, duruşmada pişmanlığını gösterir tarzda beyanları ve cezanın sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkileri’ nedeniyle iyi hal indirimi uygulayarak ceza süresini 4 yıl 7 ay hapis cezasına düşürdü. Mahkeme ayrıca sanığın tahliyesine hükmetti. Böylece sanık, yaklaşık 3.5 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
KARARI İSTİNAFA GÖTÜRECEKLER
Mahkeme, gerekçeli kararında etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak özetle “Sanığın elindeki çanta ile kaçma imkânı varken sanık bunu yapmayıp etkin pişman olduğundan çantayı motorcu şahsa atmıştır” ifadesine yer verildi. Kararda, ‘sanığın geçmişi, duruşmada pişmanlığını gösterdiği beyanları ve cezanın sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkileri’ nedeniyle de iyi hal indirimi uygulandığı belirtildi. Müştekinin avukatları, bıçaklı bir gasp davasında duruşma sırasında tahliye kararı verilmesini şaşırtıcı bulduklarını ve verilen cezayı da ödül gibi bir ceza olarak değerlendirdiklerini belirterek karara itirazda bulunacaklarını açıkladı.
