İsrail'in Gazze'deki savaş suçlarını araştırmak amacıyla kurulan Gazze Mahkemesi, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda düzenlenen nihai oturumuyla çalışmalarını tamamladı. 23-26 Ekim tarihleri arasında dört gün süren oturumlarda, işgalci İsrail'in soykırım eylemlerine dair bir dizi kanıt gündeme getirildi. Oturumlar sırasında, tüm ailelerini kaybeden ve yakınlarının mezarları tahrip edilen Gazze halkı tanıklıklarını paylaşırken, akademisyenler ve aktivistler de soykırım sürecine dair gözlemlerini aktardı. İsrail'in Gazze'deki Müslümanlara yönelik aç bırakma politikaları, altyapı yıkımı, eğitim kurumlarının hedef alınması, medya ve sağlık sistemlerine yönelik saldırılar kapsamlı bir şekilde ele alındı. Mahkeme üyeleri, oturumların ardından hazırladıkları raporları “Eylem Çağrısı” başlığı altında sundu. Dünkü oturumda, “Gazze Mahkemesi” üyeleri geçmiş toplantılara dair değerlendirmelerde bulunarak gelecek için öngörülerde bulundular.
GAZZE MAHKEMESİ: NİHAİ KARAR'I AÇIKLADI
Nihai kararın açıklandığı oturumda, yazar Kenize Mourad, akademisyen ve aktivist Chandra Muzaffar, Londra Ekonomi ve Siyasal Bilimler Okulu'ndan (LSE) Profesör Christine Chinkin, Dr. Ghada Karmi, aktivist Sami Al Arian ve akademisyen Biljana Vankovska gibi isimler yer aldı. Raportörlük görevini ise Michelle Burgis Kasthala ve Dr. Wesam Ahmed üstlendi. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve İslami Gençlik İşbirliği Forumu Başkanı Prof. Dr. Taha Ayhan katılımcılara hitap etti.
CHINKIN: “İSRAİL'İN YANINDA OLAN TARAFLARI SORUMLU TUTUYORUZ”
Gazze Mahkemesi: Nihai Kararı'nı açıklayan Vicdan Jürisi Başkanı Prof. Dr. Christine Chinkin, “Jüri merhametle birlikte ilerliyor ve uluslararası yasaları takip ediyor. Yasalar merhameti susturursa merhameti savunmalıyız. İsrail'in soykırımı tüm insanlığı ilgilendiriyor. Devletler sessiz kaldığında sivil toplum konuşmalıdır. Soykırım gerçekliklerinin kanıtlarını toplamakla kalmadık, birlik oluşturduk. İsrail'in hesap vermesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Chinkin, çeşitli insanlık suçlarının delillerini topladıklarını da sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Christine Chinkin, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Tarafsızlığı sağlamak ve hesap verebilirliği desteklemek zorundayız. İsrail'in yanında olan tarafları sorumlu tutmalıyız. Uluslararası toplumu harekete geçirecek önlemleri almaları için zorlamalıyız. Jüri, Filistinli insanların haklarını geri almak için mücadele ediyor. Onların topraklarına geri dönmesi sağlanmalı. Acıların sona ermesi için siyaset, diplomasi, ekonomi, medya ve diğer alanlarla birlikte hareket etmeliyiz.”
FALK: “SİVİL İTAATSİZLİK GERÇEKLEŞTİRİN”
Gazze Mahkemesi'nin nihai kararının ardından eski BM Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk bir konuşma yaparak, “Vicdan jürisi gerçeği yansıttı. Mahkeme önemli sonuçlara ulaşarak moral bir yargıda bulundu. Gazze Mahkemesi, soykırımı tanıdı ve bununla bağlantılı İsrailli suçluların ve destekleyicilerin adaletten kaçışını engellemeliyiz. Filistin'deki soykırım devam ediyor. Gazze'deki insanlara yardım ulaştırılmasına engel olunuyor” dedi.
İsrail'in Gazze'deki savaş suçlarını araştırmak amacıyla kurulan Gazze Mahkemesi, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda düzenlenen nihai oturumuyla çalışmalarını tamamladı. 23-26 Ekim tarihleri arasında dört gün süren oturumlarda, işgalci İsrail'in soykırım eylemlerine dair bir dizi kanıt gündeme getirildi. Oturumlar sırasında, tüm ailelerini kaybeden ve yakınlarının mezarları tahrip edilen Gazze halkı tanıklıklarını paylaşırken, akademisyenler […]
