

Türkiye, tarihin en büyük soykırımlarından biri olarak nitelendirilen “açlığı silah haline getirme” faaliyetlerine maruz kalan Gazze'ye insani yardımların ulaşması için tüm diplomasi kanallarını açtı. İsrail'in uyguladığı abluka nedeniyle birçok insan açlık ve susuzluktan yaşamını yitirirken, Türkiye uluslararası platformlarda “insanlığın sesi” olmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler'in (BM), Gazze'de kıtlık alarmı vermesine rağmen, Tel Aviv'in uyguladığı “açlık katliamı” durdurulamıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, BM Genel Kurulu'nda bu durumu en yüksek sesle gündeme getirmesi bekleniyor. Ankara, Gazze'nin temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için kara sınır kapılarının açılması ve yeterli miktarda yardım malzemesi girişi gerektiğinin altını çiziyor.
2.3 MİLYON KİŞİ YARDIMA MUHTAÇ
Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2.3 milyon kişinin insani yardıma ihtiyacı bulunuyor, bu da nüfusun neredeyse tamamına işaret ediyor. BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), günlük kişi başına en az un, pirinç, bakliyat, yağ, şeker, tuz ve vitamin desteği içeren 2,100 kcal'lik temel gıda paketine ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir. Ancak, sağlanan gıda yardımı bu temel calorie ve çeşitlilikten çok uzak. Su ve hijyen ürünlerinde büyük bir eksiklik bulunmakta; su ihtiyacının yalnızca yüzde 2'si, hijyen kitlerinin ise yüzde 1'den azı karşılanabiliyor. Gazze'deki kıtlığın sebepleri arasında insani yardımların yetersizliğinden ziyade, bu yardımların Gazzelilere ulaşmasının İsrail tarafından engellenmesi büyük bir etken olması, küresel sistemin çaresizliğini gözler önüne seriyor.
YARDIMLAR SINIRDA BEKİYOR
Türkiye'ye ait yaklaşık 600 TIR'lık insani yardım malzemesi, El Ariş Limanı'nda beklemekte; sahra hastaneleri ve 351 barınma konteynerinin Gazze'ye iletilememesi dolayısıyla İsrail'in engellemeleri nedeniyle ulaştırılamıyor. Türkiye'nin 2025 yılı için UNRWA'ya bağışlayacağını açıkladığı 120 bin ton unun yalnızca 9,193 tonu Gazze'ye ulaşabildi.
SÜREKLİ ENGELLENMELELER YAŞANIYOR
İsrail, 2 Mart ile 19 Mayıs 2025 tarihleri arasında Gazze'ye insani yardımların girişini engelledi. Uluslararası toplumun tepkileri üzerine, 19 Mayıs tarihinde ABD ve İsrail destekli “Gaza Humanitarian Foundation” (GHF) aracılığıyla yardım dağıtımına izin verildi. Ancak, bu yardım mekanizmasının; BM kuruluşları, Gazze’ye yardım faaliyetinde bulunan 200’ü aşkın STK ve diğer batılı ve Arap ülkeleri tarafından insani yardım ilkelerinin ihlal edildiği ve yardımların siyasileştirildiği gerekçesiyle eleştirildiği ifade edilmektedir. 27 Mayıs 2025 itibarıyla İsrail güçlerinin GHF'nin yardım dağıtım merkezlerine gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda 2,220 Gazzeli hayatını kaybetmiş ve 16,228 kişi yaralanmıştır.
HAVADAN YARDIM ÇÖZÜM OLAMAZ
Gazze'ye havadan yardım ulaştırmak için Türkiye'nin Ürdün aracılığıyla İsrail'den izin alması gerekiyor. Havadan yardım operasyonlarına 13 farklı ülke (Ürdün, Mısır, BAE, Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, Danimarka, İtalya, Yunanistan, Hollanda, Singapur ve Endonezya) katılım sağlıyor. Ancak, havadan yardım yönteminin taşıma kapasitesi karayoluna kıyasla oldukça sınırlı ve etkisiz olduğu bildiriliyor. Örneğin, 5 kamyonluk bir yardım konvoyunun yaklaşık 100 ton malzeme taşıma kapasitesi varken, havadan atılan bir operasyon yalnızca birkaç ton yardım taşıyabiliyor. Ağustos ayında havadan ulaştırılan yardımların karayoluyla yapılan yardımlara oranı yalnızca yüzde 0,45'te kaldı. BM kuruluşları, havadan yardım operasyonlarının Gazze'deki kıtlık sorununa çözüm sunmayacağı ve yardımların karayoluyla ulaştırılması gerektiği değerlendirmesini yapıyor. Yoğun nüfuslu bölgelere atılan yardım kolileri büyük izdiham ve yaralanmalara yol açabiliyor. Yanlış noktalara düşen yardımcı malzemeler ise Filistinlilerin İsrail'in hedefi haline gelmesine sebep oluyor. Havadan yapılan yardım operasyonları, Gazze'ye karayoluyla gelen yardımların İsrail tarafından kasıtlı bir şekilde engellenmesini maskelemek amacı taşımaktadır. İsrail, havadan yardım operasyonlarını sürekli gündemde tutarak, Gazze'ye yeterli miktarda yardım ulaştırıldığını algısını yaratmaya çalışıyor.