HUZURLU AİLE GÜÇLÜ MİLLET
“Aile mektebinden yetişen bireyler ne kadar bilgili ve şuurlu olursa, toplum da o derece güçlü olur. Farklı bir açıdan yaklaşacak olursak, bireyi güçlendirmeden aileyi, aileyi güçlendirmeden de milleti ve devleti yaşatamazsınız. Bunun için her fırsatta kamil insan, huzurlu aile, güçlü millet vurgusu yapıyoruz.
Bu anlamda hepimize önemli görevler düştüğünü düşünüyorum. Öğretmenlerimizden anne babalarımıza, sivil toplum kuruluşlarımızdan merkezi ve yerel yönetimlere kadar hepimizin bu konuda sorumluluğu vardır; aksi takdirde arzu ettiğimiz nesilleri yetiştiremeyiz, hiçbir mesafe kat edemeyiz.
KÜLTÜR-SANAT BİRİKİMİ
Tıpkı aile gibi kültür ve sanat da bizi ve değerlerimizi yansıtır. Millet olarak dünyaya ve ötesine bakış açımızı, bizi biz yapan hasletleri ifade eder. Kuşaklar ve insanlar arasında bağ kurarak devamlılığı sağlayan en önemli alanlardan birisi kültür ve sanattır. İyi ki bu noktada dünyanın hayranlıkla baktığı bir birikime sahibiz. Edebiyat, müzik, mimari, el sanatları, hat ve tezhip gibi birçok alanda yüksek bir estetiği temsil ediyoruz.
ÜZERİNE TİTRİYORUZ
Küresel kapitalizmin yeni tehditler oluşturduğu, kültürel emperyalizm ve dijital kuşatmanın dünya genelinde etkisini artırdığı bir dönemde aile kurumuna büyük bir özenle yaklaşmaktayız. Cinsiyetsizleştirme gibi dayatmalar ve LGBT gibi hastalıklı akımlara karşı gerekli tüm önlemleri almakta, en küçük bir tavize veya rehavete mahal vermemekteyiz. Sosyal medya ve dijital mecralardaki içeriklerle ailemizi ve toplumsal yapımızı hedef alan tehditle etkili şekilde mücadele ediyoruz.
ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR
Nüfus artışımız devam ediyor, fakat hızımız azalıyor. Toplam doğurganlık oranı, nüfusun kendini yenileme seviyesinin altında kalıyor. TÜİK verilerine göre, geçtiğimiz yıl toplam doğurganlık hızı 1.48 olarak belirlendi. Bu oran, nüfusun yenilenmesi için gereken 2.10 seviyesinin çok altında. Geleceğimiz açısından alarm zilleri son derece yüksek sesle çalıyor ve bu ülkenin istikbali için kayıtsız kalınamaz.
GENÇLER GEÇ YAŞTA EVLENİYOR
Veriler, gençlerimizin artık daha geç yaşlarda evlenmeyi tercih ettiğini ortaya koyuyor. 2024 yılında evlenme yaşı kadınlar için 25.8, erkekler için ise 28.3 olacak. Boşanmaların üçte biri evliliğin ilk beş yılı içinde gerçekleşiyor. Toplum olarak giderek bireyselleşiyoruz ve bunun sonucu yalnızlaşma olarak kendini gösteriyor. 2008 yılında 4 kişi olan ortalama hane halkı büyüklüğü, 2024 yılında 3.11’e geriledi. Yalnız yaşayan bireylerden oluşan tek kişilik hane oranı son 8 yılda 5 puan artarak yüzde 20’ye ulaştı. TÜİK verilerine göre, tek kişilik hane sayımız yıldan yıla artış gösteriyor. Bu sorun sadece metropollerde değil, daha az nüfuslu Anadolu şehirlerinde de gözlemleniyor. Kırsaldan kente göç ve neoliberal kültürün yanı sıra teknolojik gelişmeler, hayatımızın her alanında köklü değişimlere sebep oluyor. Aile mahremiyeti ve birlikteliği, daha önce olmadığı kadar zayıflamakta.”
ÇOCUK YETİŞTİRME YÜKÜ KADINLARIN OMUZLARINDA
2022 yılına ait veriler, istihdamda olan kadınların toplam doğurganlık hızının 1.38, istihdamda olmayan kadınların ise 1.72 olduğunu gösteriyor. Bu durum, çalışma hayatının doğurganlık üzerindeki sınırlı etkisini ortaya koyuyor. Şehirlerde kadınların giderek yalnızlaşması bu düşüşün en önemli sebeplerinden biridir. Beyler alınmasın, ama kadınlar çoğu zaman çocuk yetiştirme konusunda eşlerinden bekledikleri desteği alamıyor. Bu yük, maalesef kadınların omuzlarına kalıyor. Oysa aile hayatıyla güzel örnek olan Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam buyurmuştur ki: ‘Kadınlar, erkeklerle birlikte bütünü tamamlayan diğer yarılardır.’
Bilimsel araştırmalar, ebeveynlerin çocuklarına ortak ilgi göstermesinin eğitim ve öğretimin yanı sıra çocukların hayatın her alanındaki başarı seviyesini artırdığını göstermektedir. Bu noktada, evlat sahibi babalarımıza eşlerine daha fazla yardımcı olmaları ve çocuklarıyla daha kaliteli zaman geçirmeleri çağrısında bulunuyorum.
KREDİ ALAN ÇİFT SAYISI 62 BİNİ GEÇTİ
2025 yılını Aile Yılı olarak ilan ettik. Evlilik öncesi eğitim, aile eğitimi ve aile danışmanlık hizmetlerini devreye aldık. 81 ilimizi kapsayan Aile ve Gençlik Fonu’nu hayata geçirerek dünya evine girecek gençlerimize faizsiz kredi desteği sunduk. Şu ana kadar bu krediyi almaya hak kazanan çift sayısı 62 bini aştı.
– Gelir kriterinde yeni ve kolaylaştırıcı düzenlemeler yaptık. Destek tutarını 150 bin liradan 200-250 bin lira seviyesine yükselttik. Evlenecek gençlerimize inşallah yılbaşından itibaren daha yüksek tutarda destekler vereceğiz.
– Doğum yardımlarımıza da ivme kazandırdık. İlk çocuk için tek seferlik 5 bin lira, ikinci çocuk için 5 yaşını tamamlayıncaya kadar aylık 1.500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de 5 yaşını dolduruncaya kadar aylık 5 bin lira doğum yardımı sağlıyoruz.
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ
Bugün aynı zamanda 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Türkiye olarak çocuklarımızın yaşam, eğitim, sağlık ve korunma hakları ile ifade özgürlüğünü teminat altına almak için tüm çabamızla çalışıyoruz. Teknolojideki dönüşüm, çocuklarımıza bilgiye erişim, üretkenlik ve iletişim gibi alanlarda kolaylıklar sağlarken, aynı zamanda yeni tehlikelerle yüzleştiriyor. Siber zorbalık, dijital bağımlılık, mahremiyet ihlali ve şiddet içerikli oyunlar gibi birçok riske karşı çocuklarımızı korumalıyız. Bu amaçla önce 2023-2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile detaylı bir çalışma yaptık. Ardından 2025-2029 dönemini kapsayan Dijital Dünyada Çocukların Güçlendirilmesi Eylem Planı’nı hayata geçirdik. Bu vizyonu, ülkemizin öncülüğünde oluşturduğumuz Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi ile taçlandırmış durumdayız. Bu vesileyle ülkemizin ve dünyanın tüm çocuklarının 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.
AİLE BAKANI: DEMOGRAFİK YAPIMIZ SESSİZCE AŞINIYOR
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sempozyumda “Aileyi merkeze alan kültür politikaları, aslında geleceğe yapılan en stratejik yatırımdır. Ancak, aileyi kuşatan tehditler her geçen gün artmaktadır. Bireyselleşme, yalnızlaşma, tüketim kültürü ve sanal bağımlılıklar, aile bağlarını ve demografik yapımızı sessizce aşındırıyor. Dijital mecralarda yayılan şiddet, istismar, siber zorbalık ve cinsiyetsizleştirme gibi zararlı akımlar aile yapımızı derinden sarsıyor. Tüm bu tehditlere karşı aile, bizi dayanıklı kılacak değerimizdir.” dedi.
GENÇLERLE FOTOĞRAF
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu’nda katılımcılarla fotoğraf çektirdi.
