

ABD’deki politik gelişmeler ve gümrük tarifeleri hakkında süregelen endişeler, haziran ayının belirsizliklerle dolu geçeceğini gösteriyor. Bu ay, ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) gibi büyük merkez bankalarının para politikası kararları yakından takip edilecek. Yurt içinden ise, nisan ayında politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46’ya çıkaran Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kararları izlenecek.
FED KARARLARI GÜNDEMDE
Geçen hafta ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, Donald Trump’ın diğer ülkelere uyguladığı tarifelerde yasal yetkisini aşmış olduğuna karar vererek, bu tarifelerin felce uğratılmasına hükmetti. Ancak Trump hükümeti, bu kararı temyiz etme kararı aldı. Federal Temyiz Mahkemesi, hükümetin temyiz süreci boyunca kararın yürürlüğe girmemesi yönündeki talebini kabul ederek, söz konusu kararın geçici olarak durdurulmasına karar verdi.
Tarife konusundaki belirsizlikler ve Avrupa gibi bazı bölgelerdeki resesyon endişeleri, merkez bankalarının gündemlerini meşgul ediyor. Haziran, merkez bankaları için zorlu geçecek bir ay olacak ve ABD’deki tarifelere yönelik hukusal belirsizlikler, ekonomi çevrelerinin dikkatini çekecek.
Haziranda, Fed, ECB, BoE ve BoJ gibi büyük merkez bankalarının yanı sıra, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın para politikası kararları da takip edilecek.
İLK KARAR KANADA’DAN GELİYOR
Haziran ayının ilk para politikası kararı Kanada Merkez Bankası tarafından açıklanacak. Bir önceki toplantısında politika faizini yüzde 2,75’te sabit tutan BoC, yedi toplantı üst üste parasal gevşeme uygulamıştı.
Son para politikası metninde, ABD’nin ticaret politikasındaki değişimlerin belirsizlik oluşturduğu, ekonomik büyüme beklentilerinin düştüğü ve enflasyon beklentilerinin yükseldiği belirtilmişti. BoC’un 4 Haziran’da açıklayacağı karar yatırımcıların dikkatinde olacak.
Piyasalarda BoC’un bu ay politika faizini sabit tutacağı öngörülüyor.
FED’DEN BEKLENEN MESAJLAR
ABD yönetiminin korumacı ticaret tutumunun yarattığı belirsizliklerin etkisiyle Fed’in açıklayacağı para politikası kararları ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalar, piyasa aktörleri tarafından dikkatle izlenecek.
Banka yetkililerinin, tarifelerin enflasyonist baskıları artıracağı ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyeceği yönündeki tahminlerinin, son hukuksal gelişmeler sonrası nasıl şekilleneceği bu toplantının ana gündem maddelerinden biri olacak.
Tarife gündeminin etkilerinin değerlendirileceği toplantıda, FOMC’nin gelecek dönem projeksiyonlarının piyasalardaki hareket üzerinde belirleyici olması bekleniyor.
Piyasa fiyatlamaları Fed’in faiz oranını yüzde 4,25-4,50 arasında sabit tutacağına işaret ediyor, ayrıca bankanın bu yılki ilk faiz indirimini Eylül ayında yapma olasılığı yüzde 81 olarak değerlendiriliyor.
Analistler, ABD yönetimi ile Fed arasındaki olası politika uyuşmazlıklarının da yakından takip edileceğini belirterek, Powell’ın sözlü yönlendirmelerinde hükümetin korumacı ticaret politikasına dair mesajlarının risk algısı üzerinde etkili olabileceğini vurguladı.
ECB FAİZ İNDİRİMİ YAPACAK, BOE İSE FAİZİ SABİT TUTACAK
5 Haziran’da politika kararını açıklayacak ECB’nin, para piyasalarında 3 ana politika faizinde 25 baz puan indirim yapması bekleniyor. BoE’nin ise politika faizini bu ay sabit tutması öngörülmekte.
ECB’nin mevduat faiz oranını yüzde 2,25’ten 2’ye indirmesi, refinansman ve marjinal borçlanma faizlerini de 25’er baz puan düşürerek sırasıyla yüzde 2,15 ve yüzde 2,10’a çekmesi öngörülüyor.
İngiltere’de, BoE’nin haziran ayında politika faizini yüzde 4,25 seviyesinde tutması bekleniyor. Avrupa’daki resesyon endişeleri ve imalat sanayi aktivitesindeki daralma, ekonomik gündemin önemli maddelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Avro Bölgesi’nde yıllık enflasyon, nisanda yüzde 2,2 artış gösterirken, aylık bazda da yüzde 0,6 artış kaydedildi. Enflasyon, ECB’nin orta vadeli hedefi olan yüzde 2 seviyesine yakın seyretti.
ECB, nisan ayındaki toplantısında artan ticari gerginlikler nedeniyle büyüme görünümünün kötüleştiğine dikkat çekmişti. ABD’deki tarifelere dair hukuksal belirsizliklerin, ECB ve BoE’nin orta vadeli projeksiyonlarını etkileyebileceği ve küresel belirsizlik ortamının bu merkez bankalarının kararlarını zorlaştırabileceği ifade ediliyor.
BOJ’UN PAS GEÇMESİ BEKLENİYOR
Japonya’da enflasyonist baskılardaki azalma ve küresel belirsizlikler BoJ’un faiz artırım beklentilerini ertelemekte. Son verilere göre, Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi yıllık bazda yüzde 3,4 artmış durumda ve bu oran piyasa beklentileriyle örtüşüyor.
Ayrıca, Japonya’da sanayi üretimi, nisanda bir önceki aya göre yüzde 0,9 azalarak tahminlerden daha az bir düşüş kaydetti.
Analistler, yavaşlayan sanayi üretiminin BoJ’un parasal sıkılaşma adımlarını etkileyeceğini belirtiyor. BoJ Başkanı Kazuo Ueda, gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonu yukarı çekmesi durumunda para politikasında değişiklik yapacaklarını bildirmişti.
Gıda fiyatlarındaki artışın enflasyon beklentilerini nasıl etkileyeceği ise dikkatle izlenecek.
YURT İÇİNDE GÖZLER TCMB’NİN FAİZ KARARINDA
Yurt içinde, nisan ayında politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46’ya çıkaran TCMB’nin kararı yatırımcıların odağında yer alıyor. TCMB Başkanı Fatih Karahan, yapılan bilgilendirme toplantısında enflasyonun 2025 sonuna kadar yüzde 24, 2026 sonuna kadar ise yüzde 12 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini belirtti.
Analistler, bu ay açıklanacak faiz kararı ve politika metninden alınacak sinyallerin yurt içi piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını öngörüyor. TCMB’nin faiz kararı 19 Haziran’da açıklanacak. Bunun yanı sıra, Haziran ayında Rusya Merkez Bankası, İsveç Merkez Bankası, Macaristan Merkez Bankası ve Çekya Merkez Bankası’nın kararları da izlenecek.