

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in 6 Ağustos'ta Tuzla'da gerçekleştirdiği mitingde İBB soruşturması kapsamında rüşvet iddiasıyla anılan avukat Mehmet Yıldırım, dün gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde 'nüfuz ticareti' suçlamasıyla gözaltına alınan Yıldırım, bu sabah İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Savcılıkta alınan ifadenin ardından Yıldırım, ev hapsi talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderildi. Hakimlikteki savunmasının ardından Yıldırım'a ev hapsi şeklinde adli kontrol uygulanmasına karar verildi. Yıldırım'ın savcılıktaki ifadesinin içeriği ortaya çıktı.
'Bahsi Geçen İBB Dosyasında Kesinlikle Bir Müdahalem Yoktur'
Mehmet Yıldırım, savcılık ifadesinde şunları kaydetti: “Bana iftira atılmaktadır. Benim avukat olduğum doğrudur. Hayatım boyunca kimseden mesleğim haricinde para almadım. Kimsenin ismini kullanmadım. İBB dosyasında kesinlikle bir müdahalem yoktur. Bu dosyaya ilk dahil oluşum 27 Nisan 2025'te Naim Erol Özgüner’in gözaltına alınması ile başlamıştır. Bahse konu dosyada benim vekaletimin olduğu kişi Naim Erol Özgüner’dir ve kendisinin suçsuz olduğuna inanıyorum. Etkin pişmanlık kapsamında faydalanmıştır. Naim Erol Özgüner’den avukatlık ücreti olarak 2 Milyon TL + KDV aldım.” Dedi ve Cem Çelik’in kendisine geldiğini, hukuki yardım istediğini belirtti.
'Mesleğim Boyunca Hiçbir Savcıyla Dışarıda Görüşmüşlüğüm Yoktur'
Yıldırım, ifadesinde aynı zamanda “Cem Çelik’ten tüm bu hukuki işlemler için avukatlık vekalet ücreti kapsamında 150 bin ABD Doları aldım. Zaten cezaevine girişler kayıt altına alınmaktadır. Ben yukarıda bahsettiğim kişiler haricinde kimseyle görüşmedim. Kimsenin avukatlığını yapmadım. Para karşılığı hiçbir vaatte bulunmadım. Meslektaşlarımın menfaatini korumak amacıyla hakimlerle ve savcılarla resmi olarak görüşmem zorunludur. Ancak hiçbir savcıyla dışarıda bir görüşmem olmamıştır.” şeklinde ifadelere yer verdi.
'Kaydedilenlerin Ne Olduğunu Bilmemekle Birlikte Kesinlikle Arkasındayım'
Yıldırım’ın ifadesinde, “Bahse konu ses kaydının Yener Torunlar’ın oğlu Doğukan tarafından alındığını tahmin ediyoruz. Bunu harici bir telefonla kayıt altına aldığı düşünüyorum. Kesinlikle hukuk dışı bir konuşmam olmadı. Konuşmada Murat Gülibrahimoğlu’nun gelmesi hâlinde Yener Torunlar’ın tahliye olabileceğini hukuken mümkün gördüğümden bahsetmiştim. Aramızda kesinlikle para konuşması geçmedi. Eğer ses kayıtlarında bir TL ya da herhangi bir menfaat söz konusuysa, an itibarıyla istifamı veririm.” dediği öğrenildi.